Pet nedir, Pet ne demek

Pet; Veteriner alanında kullanılan bir sözcüktür.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Yararcı amaçlar dışında zevk, arkadaşlık, dostluk ve benzerleri amaçlarla sahiplenilen evcil hayvan.

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Büyük alev.

Pet anlamı, tanımı

Set pet : Tane tane, tek tük : Kar set pet düşüyor

Pet şişe : Naylondan yapılmış içecek kabı.

Evcil hayvan : Evde bakılabilen, insana alışmış olan, evcilleştirilmiş hayvan.

Arkadaşlık : Arkadaş olma durumu, arkadaşa yakışır davranış, omuzdaşlık, ünsiyet.

Dostluk : Dost olma durumu. Dostça davranış.

Yararcı : Yarar peşinde koşan, faydacı, pragmatik.

Arkadaş : Birbirlerine karşı sevgi ve anlayış gösteren kimselerden her biri, bacanak, eş, yâren, yoldaş. Bir ortamda birlikte bulunanlardan her biri, hempa, refik.

Hayvan : Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık. At, eşek, katır gibi türlü hizmetlerde kullanılan yaratık. Kızılan bir kimseye söylenen bir söz. Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat (kimse).

Benzer : Nitelik, görünüş ve yapı bakımından bir başkasına benzeyen veya ona eş olan, benzeri, müşabih, mümasil. Benzeşim. Bazı önemsiz veya tehlikeli sahnelerde asıl oyuncunun yerine çıkan, yapı ve yüz bakımından bu oyuncuyu andıran kimse, dublör.

 

Hayva : Ayva. Tenekeyi lehimlemek için kullanılan bakır ya da demir araç. [Bakınız: hayva demiri].

Evcil : Eve ve insana alışmış, kendisinden yararlanılabilen (hayvan), ehlî, yabani karşıtı. Yerli.

Yarar : Bir işten elde edilen iyi sonuç, fayda, avantaj. Çıkar. Yarayan, elverişli, uygun.

Sahip : Herhangi bir şey üstünde mülkiyeti olan, onu yasaya uygun bir biçimde dilediği gibi kullanabilen kimse, iye, malik. Koruyan, arka çıkan, gözeten kimse. Herhangi bir niteliği olan kimse, ehil. Bir iş yapmış, üstlenmiş veya bir eser ortaya koymuş kimse.

Büyük : Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), makro, küçük karşıtı. Büyük abdest. Yetişkin, belli bir yaşa gelmiş. Önemli. Çok, ortalamayı aşan (soyut kavram). Makam, rütbe, derece bakımından daha üst olan kimse. Üstün niteliği olan. Niceliği çok olan.

Zevk : Hoşa giden veya çekici bir şeyin elde edilmesinden, düşünülmesinden doğan hoş duygu, haz. Eğlence. Güzeli çirkinden ayırt etme yetisi, beğeni. Tat, lezzet.

Yara : Keskin bir şeyle veya bir vuruşla vücutta oluşan derin kesik. Dert, üzüntü, acı. Bir şeyin iç veya dış yüzünde herhangi bir etki ile oluşan ve tehlikeli olabilen oyuk, gedik, yarık. Vücutta işlemekte olan çıban.

Evci : Tatil günlerini evinde geçiren yatılı öğrenci, er vb.

Arka : Bir şeyin temel tutulan yüzünün tam ters yanı, ön karşıtı. Bir şeyin sırt durumunda olan yüzeyi. Otururken sırtın dayandığı yer. Geri kalan bölüm. Geçmiş, geride kalmış zaman. Kayıran, destekleyen. İnsanın vücudu, bedeni. Art, peş. Arkada olan, arkada bulunan.

Amaç : Ulaşmak istenilen sonuç, maksat. Gaye. Hedef. Bir kimseye veya bir kurula verilen özel amaçlı görev, misyon.

Büyü : Tabiat kanunlarına aykırı sonuçlar elde etmek iddiasında olanların başvurdukları gizli işlem ve davranışlara verilen genel ad, afsun, efsun, sihir, füsun, bağı. Karşı durulamaz güçlü etki.

Diğer dillerde Pet anlamı nedir?

İngilizce'de Pet ne demek ? : pet