Ruins türkçesi Ruins nedir

Ruins ile ilgili cümleler

English: I want to visit the ruins of Athens.
Turkish: Atina harabelerini ziyaret etmek istiyorum.

English: I hope nothing ruins our last day together.
Turkish: Umarım hiçbir şey birlikteki son günümüzü mahvetmez.

English: A spoilsport is a person who ruins other people's fun.
Turkish: Bir oyunbozan diğer insanların eğlencesini bozan bir kişidir.

English: I camped near the ruins of an abandoned village.
Turkish: Ben terk edilmiş bir köyün kalıntıları yanında kamp kurdum.

English: I want to visit the ruins of Machu Picchu.
Turkish: Ben, Machu Picchu harabelerini ziyaret etmek isterim.

Ruins ingilizcede ne demek, Ruins nerede nasıl kullanılır?

Be in ruins : Yıkık dökük bir halde olmak. Mahvedilmiş olmak.

In ruins : Harabeye dönmüş. Mahvedilmiş. Yıkık dökük. Enkaz halinde. Paramparça edilmiş. Mahvolmuş. Yerle bir edilmiş. Viran.

Lay in ruins : Mahvetmek.

Lie in ruins : Mahvolmak. Harabeye dönmek. Harap olmak. (plan vb) yıkılmak.

Atlanta bruins : Atlanta (georgia) şehrinin amerikan beyzbol takımı. Atlanta bozayıları.

Be ruin of somebody : Mahvetmek. Sonu olmak.

Draw ruin upon oneself : Kendini mahvetmek.

 

Ruin : Batma. Harap etmek. Batkı. Batış. Kalıntı. Eski zamanlardan kalma kent, kale ve duvar yıkıntıları. Mahvetmek. Rezil etmek. Tahrip etmek. Harab etmek.

Rack and ruin : Yıkık döküklük. Yıkım. Harabiyet. Harabelik.

Bruins : Boz ayı. Ayı. Pensilvanya eyaletinde yerleşim yeri.

İngilizce Ruins Türkçe anlamı, Ruins eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Ruins ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Shipwreck : Bitirmek. Kaza yapmak (denizde). Geminin kazaya uğraması. Mahvolmak. Mahvetmek. Karaya oturmak. Yıkılma. Yıkılmak. Bozulma. Harap olmak.

Vandalise : Tahrip etmek. Kırıp dökmek. Yıkmak (mal vb). Yıkmak. Yakıp yıkmak. Zarar vermek. (britanya ingilizcesi) güzel olan veya kamuya ya da bir başkasına ait olan bir şeyi bilinçli bir şekilde yok etmek veya tahrif etmek (vandalize olarak da yazılır).

Hangover : İçki mahmurluğu. Akşamdan kalmalık. Eski şey. Artık etki. Akşamdan kalma. Akşamdan kalmalık veya içki sersemliği. Mahmurluk. Ayıltı. Akşamdan kalmışlık.

Subversion : Hükümeti devirme. Bozulma. Yıkım. İfsat. Harap olma. Çökertme (insanların güvenini veya inancını sarsarak devleti veya bir kurumu). Yıkma (insanların güvenini veya inancını sarsarak devleti veya bir kurumu). Son verme. Altüst etme.

Spoil : Yağma. Bozmak. Şımartmak. Berbat etmek. Ganimet. Batırmak. Heba etmek. Yağma malı. Çalınmış mal. Kazanç.

Consume : Çürütmek. Yiyip bitirmek. Ziyan etmek. Bitirmek. İstihlak etmek. Yakmak. Yanmak. Harcamak. Yakıp kül etmek. Sarfetmek.

Bust : İflas etmek. İflas ettirmek. Becerememek. Patlatmak. Tutuklamak. Vurmak. Tartışmak. Batmak. Sona ermek. Bozulmak.

 

Derelict : Sahipsiz. Metruk. Dışlanmış kimse. Gemi enkazı. İhmalkar kişi. Terkedilmiş mal. Kayıtsız. İhmalci. Terkedilmiş. Sorumsuz.

Destructions : Mahvetme. İmha. Harap etme. Öldürme. Yıkım. Bela. Tahrip. Tahribat. İzmihlal. Afet.

Ravage : Kırıp geçirmek. Tahrip etmek. Yıkım. Soymak. Yakıp yıkmak. Mahvetmek. Yıkmak. Yağmalamak. Kasıp kavurmak. Hasar.

Ruins synonyms : do a job on, odds and sods, salvages, breakup, crackup, downthrow, vandalize, decay, ruinations, collapse, wreckings, breaking down, subvert, carcass, debacles, devour, wrack, wracking, relics, leavings, ends, collapses, oddment, wreck, explode, degenerateness, hangovers, kick in, burn down, carcase, shambles, kick down, desolations.

Ruins zıt anlamlı kelimeler, Ruins kelime anlamı

Repair : Gidermek. Düzeltmek. Telafi etmek. Tamir etmek. Tamirat. Çekilmek. Zararını ödemek. Onarım. Yamamak. Onarmak.

Enrich : Koyulaştırmak. Yüceltmek. Değerini artırmak. Gübrelemek. Süslemek. Zenginleştirmek. Zenginlik katmak. Güçlendirmek. Değer katmak. Zengin etmek.