Saplama kutusu nedir, Saplama kutusu ne demek

Saplama kutusu; Atletizm alanında kullanılan bir kelimedir.

Teknik terim anlamı:

Sırıkla atlamada, yarışçıların sıçrayıp havalanmak için sırıklarını sapladıkları maden ya da tahtadan yapılmış yamuk kutu.

Saplama kutusu anlamı, kısaca tanımı

Sapla : Saplı su tası, maşrapa

Saplam : İğneye takılan bir sap iplik. İğneye takılan iplik parçası.

Kutu : İnce tahta, mukavva, teneke, plastik vb.nden yapılmış, genellikle kapaklı kap. Bir kimsede, bir yerde, bir şeyde iyi veya kötü bir özelliğin fazlalığını belirten bir söz. Bu kabın alabildiği miktarda olan. Elektrik veya telefon tellerinin toplanıp bağlandığı kap.

Saplama : Saplamak işi. Bir menteşenin iki oynak parçasını birleştirmeye yarayan küçük, ince metal mil. İç içe geçen veya başka bir parça üzerine eklenen parçaların bağlantısı için kullanılan, türlü kalınlık ve uzunlukta, bir yanı yivli, yuvarlak metal kama.

Sırıkla atlama : Sırıkla yüksek atlama.

Havalanmak : Temiz hava alması sağlanmak, havası değiştirilmek. Beğenilmeyen davranışlarda bulunmak. Yerinde oturamaz duruma gelmek. Bir şey hava akımıyla yer değiştirmek. Kibirli, gururlu, çalımlı davranışlarda bulunmak. Yerden ayrılıp göğe yükselmek.

Havalanma : Havalanmak işi.

Yarışçı : Bir spor dalında birbirini geçmeye çalışanlardan her biri, müsabık.

 

Atlama : Atlamak işi. Belirli bir yerden gerilip hız alarak yapılmış olan sıçrama ile vücudu yerden kesip daha uzak bir yere kondurma veya belli bir yükseklikten aşırma. Bu biçimde en uzağa atlamak veya en yükseği aşmak amacıyla yarışılan atletizm dalı.

Havala : Sıkıntı: Aman beni havala bastı. Düğünde son gün yapılan toplantı. Duvak. Havale.

Yamuk : Bir yana doğru eğik olan. Birine karşı yanlış davranma. Sözünden dönen, yanlışlık yapan (kimse). Yalnız iki kenarı paralel olan dörtgen.

Ya da : Seçeneği, çeşitliliği veya tercihi belirten bir söz.

Haval : Yemenileri kalıba çekmek, düzeltmek için kullanılan bir çeşit ağaç araç.

Yarış : Yarışma. Yarışma, rekabet.

Tahta : Çeşitli işlerde kullanılmak üzere düz, enlice, uzun ve az kalın biçimde işlenmiş ağaç parçası. Bu ağaçtan yapılmış. Çimlenen tohumlar için bahçede hazırlanan uzun tarh. Bu malzemeden oluşmuş yüzey, döşeme, ağaç. Sebze bahçelerinde ayrılan küçük yer. Kara tahta.

Maden : Yer kabuğunun bazı bölgelerinde çeşitli iç ve dış doğal etkenlerle oluşan, ekonomik yönden değer taşıyan mineral. Kolay ve iyi kazanç sağlayan iş ya da parası elinden kolaylıkla alınan kimse. Bu mineralden yapılmış. Uyuşturucu, esrar, eroin. Çok değerli şeyleri kapsayan kaynak. Metal. Maden ocağı veya maden işletmesi. Elâzığ iline bağlı ilçelerden biri.

Sırık : Değnekten uzun ve kalınca ağaç.

İçin : Amacıyla, maksadıyla. Düşüncesince, kendince, göre. Özgü, ayrılmış. Ant deyimleri yapan bir söz. Karşılığında, karşılık olarak. Oranla, göz önünde tutulursa. Uğruna, yoluna. -den dolayı, -den ötürü. Neden ve sonuç belirten bir söz. Hakkında. Süre belirten bir söz.

 

Hava : Hava yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı. Keyif, âlem. Müzik parçalarında tür. Durum, ortam, çevre, muhit, atmosfer, ambiyans. Esinti. Müzik aletlerinden çıkan ses perdesi. Canlılar üzerindeki etkisine göre hava yuvarının durumu. Meteoroloji ile ilgili olayların bütünü. Gökyüzü. Çekicilik. Tarz, üslup. Görünüş, davranış, söz vb. için bir kimsenin durumunu belirten özellik. Sonuçsuz, anlamsız, boş (durum, davranış, söz). Çevreyi kuşatan boşluk.

Diğer dillerde Saplama kutusu anlamı nedir?

İngilizce'de Saplama kutusu ne demek ? : box