Sophisticate türkçesi Sophisticate nedir

  • Safsata karıştırmak.
  • Hayat adamı.
  • Kaşarlanmış kimse.
  • Karmaşık.
  • Pişmek.
  • Tecrübe kazanmak.
  • Saflığını bozmak.
  • Entellektüel.
  • Hile ve safsata karıştırmak.
  • Bilmiş.
  • Kültürlü.
  • Bilge.
  • Hayat tecrübesi kazandırmak.
  • Bilgili kimse.
  • İleri.
  • Çokbilmiş.

Sophisticate ile ilgili cümleler

English: Ali is sophisticated.
Turkish: Ali bilgili.

English: Ali is becoming more sophisticated.
Turkish: Ali daha sofistike oluyor.

English: Ali is quite sophisticated.
Turkish: Ali oldukça bilgili.

English: Ali is more intelligent and sophisticated than most boys his age.
Turkish: Ali onun yaşındaki birçok erkek çocuğundan daha zeki ve bilgili.

English: Ali is very sophisticated.
Turkish: Ali çok sofistike.

Sophisticate ingilizcede ne demek, Sophisticate nerede nasıl kullanılır?

Sophisticated : Düşünceli. Gelişmiş. Entellektüel. Çokbilmiş. Görmüş geçirmiş. İleri (teknoloji). Çok bilmiş. Sofistike. Bilgili. Çok yönlü.

Sophisticatedly : Bilgili bir şekilde. Güngörmüş bir şekilde. İncelikle. Karışık bir şekilde. Pişkin bir şekilde. Çok yönlü bir şekilde. Entelektüel bir biçimde. İçerikli bir şekilde. Karmaşık bir şekilde. Nezaketle.

Sophisticates : Bilgili kimse. Bilge. Kültürlü. Çokbilmiş. Karmaşık. Bilmiş. Entellektüel. Safsata karıştırmak. Hayat tecrübesi kazandırmak. Tecrübe kazanmak.

 

Unsophisticate : Sofistike olmayan.

Unsophisticated : Sıradan. Deneyimsiz. Görmemişlik. Toy. Mutevazı. Kafasız. İçeriksiz. Saf ve tecrübesiz. Halis. Mütevazi.

Sophistically : Yanıltıcı bir şekilde. Safsatacı bir şekilde. Aldatıcı bir şekilde. Kusurlu bir şekilde. Hatalı bir şekilde. Gerçeklere dayanmayan bir şekilde. Sofistike bir şekilde. Temelsiz bir biçimde. Safsatalı bir biçimde.

Sophistication : Pişkinlik. İnce davranış. Karmaşıklık. Kapsamlılık. Hile katma. Düşüncelilik. Kültürlülük. Kurnazlık. Sunilik. Yapmacıklık.

Sophistical : Aldatıcı. Sofistike. Safsatacılarla ilgili. Hatalı. Safsatalı. Gerçeklere dayanmayan. Kusurlu. Yanıltıcı.

Unsophisticatedly : Karmaşık olmayan bir biçimde. Sade bir şekilde. Basitçe. Basit bir şekilde.

Sophisticator : Yanıltan kimse. Yanlış yönlendiren kimse. Safsata yapan kimse. Karmaşıklaştıran kimse. Aldatan kimse.

İngilizce Sophisticate Türkçe anlamı, Sophisticate eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Sophisticate ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Knowledgeable : Çok okumuş. Akıllı. Muttali. Bilgili. Zeki. Vukuflu.

Wise guy : Herşeyi bildiğini zanneden. Çok bilmiş. Tecrübeli bahisçi. Hinoğlu hin. Ukala dümbeleği. Ukala. Kurnaz.

Multifaceted : Çok yönlü. Komplike. Cok yönlü. Çok cepheli. Çok yüzeyli. Çok yüzlü.

Luminaries : Işık saçan şey. Işık. Aydın.

All knowing : Alim. Her şeyi bilen.

Debase : Bozmak. Şerefini lekelemek. Sahtesini yapmak. İtibarını küçültmek. Alçaltmak. İndirmek. Küçük düşürmek. Değerini düşürmek. Ayarını bozmak. İtibarını düşürmek.

 

Adulterates : Yabancı madde karıştırarak. Seyreltmek. Karıştırmak. Hile katmak. Karışık. Hileli. Değerini düşürmek. Yabancı madde katmak. Bozmak.

Officious : Yarı resmi. Her işe burnunu sokan. Her şeye burnunu sokan. Yılışık. Ukala. İşgüzar.

Implex : Kompleks. Karışık. Birbirine karışmış. Birbirine geçmiş.

Erudite : Bilimsel. Çok bilgili. Bilgin. Mütebahhir. Alim. Hikmetli. Muttali. Bilgili. Engin bilgili.

Sophisticate synonyms : doctor up, complex, profound, be hardened, man of the world, sapient, onwards, crazy, advanced, along with, bake, civilised, pseud, forwards, cooks, in disarray, forrader, cosmopolitan, owling, know all the answers, boil, be cooking, au courant, grownup, geeks, cook, cultivated, profounder, maturer, involuted, owls, highbrows, smart ass.

Sophisticate zıt anlamlı kelimeler, Sophisticate kelime anlamı

Juvenile : Otuz yaşına kadar olan erkeklerin canlandırdığı rol. Çocuksu. Gençlere özgü. Juvenil. Jön. Olgunlaşmamış. Gençlikte olan, gençliğe ait olan. Çocuk. Temel olarak ergin bireylere benzeyen fakat henüz eşeysel olgunluğa erişmemiş olan genç bireyler. Yavru.

Sophisticate ingilizce tanımı, definition of Sophisticate

Sophisticate kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Not pure. To pervert. As, to sophisticate wine. To render worthless by admixture. To adulterate. Not genuine. To damage. Adulterated.