Tapıncakçılık nedir, Tapıncakçılık ne demek

Tapıncakçılık; toplum bilimi, Halk Bilimi, Psikoloji, Sosyoloji alanlarında kullanılan bir sözcüktür. Dil bilgisi yönünden Türkçe'de isim olarak kullanılır.

  • Fetişizm

Sosyoloji'deki terim anlamı:

Nesnelerle bireylerin kendilerine değgin olmayan ruhlarca ele geçirilmelerine ilişkin halk öğretisi ya da tapıncakla ilgili olarak yapılan dilekte bulunma, kurban kesme ve kutyasaklara kesinkes uyma gibi uygulamalardan oluşan bir saygınlık düzeni, bk. tapıncak. karşılığı din, büyü, cancılık.

Psikoloji'deki anlamı:

Herhangi bir nesne ya da varlığa karşı duyulan aşırı ve tapınmaya benzer bağlılık.

Karşı cinsle ilişkisi olan giysi ve benzeri şeylerle cinsel coşku ve doygunluk sağlama durumu.

Sosyoloji'deki terim anlamı:

İlkel sayılan toplumlarda doğaüstü bir güç ve etkisi olduğuna inanılan doğal ya da yapay, cansız ya da canlı nesnelere tapınma.

Teknik terim anlamı:

İçerisinde büyüsel bir güç olduğuna ya da belli bir cinin eğleştiğine inanılan taş, boynuz, pençe, post, deri, bez parçası ve benzerleri nesnelerden yarar umma; onlara korkuyla karışık dinsel ve büyüsel saygı duyma.

Tapıncakçılık kısaca anlamı, tanımı

Tapıncak : Put. 1.Pamuk ipliği eğirilen çıkrığın el ile çevrilen kolu. [Bakınız: tapındırık]. Tapınak. İlkel kuyularda, kovanın bağlandığı, aşağı yukarı hareket edebilen ağaç kol. Geçici olarak ruhsal varlıklara barınaklık yaptıklarında doğaüstü bir güce erişilerek bulundukları yerlerle taşıyanlara kendi güçlerini katan, ruhların ayrılmasıyla güçlerini yitiren doğal ya da yapay nesnelerden her biri. bk. cancılık, tapıncakçılık. karşılığı büyü, din, muska. Doğaüstü bir güç ve etkisi olduğuna inanılan doğal ya da yapay, cansız ya da canlı bir nesne

 

Tapı : Tapınılan şey.

Ve benzeri : Sayılan birkaç şeyin benzerlerinin de bulunduğunu belirtmek için kullanılan bir söz, vesaire.

Saygınlık : Saygı görme, değerli, güvenilir olma durumu, itibar, prestij.

Doygunluk : Doygun olma durumu, gönül tokluğu, istiğna, tatmin. Bir isteğin yerine gelmesi, bir şeyin elde edilmesi, varılmak istenen bir hedefe ulaşılmasından doğan duygu, tatmin.

Geçirilme : Geçirilmek işi.

Fetişizm : İlkel toplumlarda doğaüstü bir güç ve etkisi olduğuna inanılan canlı veya cansız nesnelere tapınma, tapıncakçılık, putperestlik. Karşı cinsin giysi vb. şeyleriyle cinsel coşku ve doygunluk sağlama.

Doğaüstü : Doğa yasalarına uymayan, doğa yasalarıyla açıklanamayan, tabiatüstü.

Cancılık : E. B. Tylor'un (1832-1917), dinin gelişimini açıklamaya yönelik kuramında birinci basamak olan ve yalnızca insanların değil, bitkilerin, nesnelerin ve doğal belirtilerin de canları olduğu tasarımlanan dinsel dünya görüşü (Bu görüş bugün artık budunbilimde geçerli sayılmamaktadır), a. bk. cancılık öncesi. E.B. Tylor'un dinin gelişimini açıklamaya yönelik kuramında birinci basamak olan ve yalnızca insanların değil bitkilerin, nesnelerin ve doğal belirtilerin de canları olduğu tasarımlanan dinsel dünya görüşü, bk. din. karşılığı doğalcılık, tapıncakçılık, atasoyculuk, kutgüç, canlandırdırmacılık.

 

Kesinkes : Kesinlikle.

Uygulama : Uygulamak işi, tatbikat, tatbik, pratik. Yürütüm. Bir sanat ve bilim dalının ilkelerini düşünce alanından uygulama alanına geçirip gerçekleştirme işi, kılgı, tatbik, ameliye, pratik. Kuramsal bir bilgiyi, ilkeyi, düşünceyi herhangi bir alanda hayata tatbik etme, tatbik.

Nesneler : Eşyâ. -töresi: eşyâ hukuku.

Kutyasak : Kutgüç ile yüklü oldukları düşünülen insan, hayvan, nesne ve doğal öğelerin yasaklarla çevrilmesi, bunlardan kaçınma.

Bağlılık : Bağlı olma durumu, merbutiyet. Bağlılaşım. Birine karşı, sevgi, saygı ile yakınlık duyma ve gösterme, sadakat.

Karışık : Ayrı nitelikteki şeylerden oluşmuş. Düzensiz, dağınık, intizamsız. Dolu. Karışmış. Saf olmayan. Halk inancına göre cin ve perilerle ilişkisi olan. Çalkantı, kargaşa, gerginlik içinde olan. Anlaşılması güç olan, açık seçik olmayan, çapraşık.

Sayılan : Vergi.

İlişkin : İlgisi, ilişiği olan, bağlı, ilgili, ait, merbut, müteallik.

Benzeri : Aynı.

Sağlama : Sağlamak işi. Bir problemin çözümü veya bir hesabın doğruluğunu denetlemek için yapılmış olan kontrol işlemi, mizan.

Diğer dillerde Tapıncakçılık anlamı nedir?

İngilizce'de Tapıncakçılık ne demek ? : fetichism, fetischism, fetishism