Toplumsal bütünleşme nedir, Toplumsal bütünleşme ne demek

Toplumsal bütünleşme; bir toplum bilimi terimidir.

Toplumsal bütünleşme hakkında bilgiler

Toplumsal bütünleşme, sosyoloji veya sosyal bilimlerde, etnik azınlıklar, mülteciler veya toplumları oluşturan ana akım dışında kalan, sosyal haklardan mahrum bırakılmış bir topluluğun veya azınlık gruplarının hareketleridir.

Bir toplumdaki çeşitli unsurların nasıl olup da bir araya geldigi ve birbirini destekler mahiyette çalıştıgı özellikle A.Comte ve Durkheim gibi ilk sosyologların anlamaya çalıştıgı önemli sorunlardan biri olmuştur. Buna göre bir toplumun devamı ve istikrarı toplumu oluşturan birey ve grupların bütünleşmesine bağlıdır. Bütün toplumlar şu ya da bu şekilde bütün unsurlarıyla birlikte,içerdiği çatışmaları asgari düzeye indirgeme ve tolere etme kapasitesine sahiptir. Sosyolojide bu durum toplumsal bütünleşme kavramıyla ifade edilir.

Toplumsal bütünleşme kısaca anlamı, tanımı:

Toplum : Aynı toprak parçası üzerinde bir arada yaşayan ve temel çıkarlarını sağlamak için iş birliği yapan insanların tümü, cemiyet. Topluluk.

 

Birlik : Konunun bir ana düşünce çevresinde toplanması. Bağlılık, benzerlik, bağlantı, vahdet. Bölünmezliği içeren yalın bütün. Tek, bir olma durumu, vahdaniyet. Bir taneden oluşmuş, bir tane alabilen. Belli bir topluluğun yararlarını korumak için kurulmuş dernek. Bir arada olma durumu, vahdet. En büyük değerdeki nota, dört dörtlük. Bölük, tabur, alay vb. bir bütün sayılan topluluk.

Toplumsal : Toplumla ilgili, topluma ilişkin, içtimai, maşerî, sosyal.

Toplu : Topu olan. Bir arada, bütün, kombine. Hepsi bir arada bulunan, toplanmış. Düzenlenmiş, dağınık olmayan. Vücutça dolgun. Topunu, tamamını, bütününü içine alan.

Bütünleşme : Bütünleşmek işi, entegrasyon.

Amaç : Bir kimseye veya bir kurula verilen özel amaçlı görev, misyon. Ulaşmak istenilen sonuç, maksat. Gaye. Hedef.

İzlenme : İzlenmek işi.

Duygu : Önsezi. Duyularla algılama, his. Belirli nesne, olay veya bireylerin insanın iç dünyasında uyandırdığı izlenim. Kendine özgü bir ruhsal hareket ve hareketlilik. Nesneleri veya olayları ahlaki ve estetik yönden değerlendirme yeteneği.

Davranış : Davranma işi, tutum, davranım, muamele, hareket. Organizmanın uyaranlar karşısındaki tepkilerinin bütünü. Dıştan gözlemlenebilecek tepkilerin toplamı.

Geliş : Gelme işi.

Ortak : Birlikte iş yapan, ortaklaşa yararlarla birbirlerine bağlı kimselerden her biri, şerik, hissedar, partner. Birden çok kimse veya nesneyi ilgilendiren, onlara özgü olan, onların katılmasıyla oluşan, müşterek. Kuma.

Ölçü : Değer, itibar. Bir şiirdeki dizelerin hece ve durak bakımından denk oluşu, vezin. Ölçme sonucu bulunan rakam. Aşırı olmama, ılımlı, uygun olma durumu. Ölçüt. Belirlenmiş boyut. Bu değerlendirmede kullanılan birim, ölçme birimi. Bir niceliği, o nicelik için kabul edilmiş birimlerden birine göre oranlayarak değerlendirme, mizan. Bir ezginin eşit bölümlere ayrılışı.

Sosyoloji : Toplum bilimi.