Torus metakarpeus nedir, Torus metakarpeus ne demek

Torus metakarpeus; Anatomi, Veteriner alanlarında kullanılan bir sözcüktür.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Etçillerde ön ayak tarak kemiklerinin palmar tarafında bulunan ayak yastığı.

Torus metakarpeus anlamı, tanımı

Toru : Yeni yetişen çam ağacı, fidan. Parlak, temiz : Bu kitap ne kadar toru. Koyu kırmızı, doru (at için). Koyu kırmızı (at donu). Genç çam, ardıç ve benzerleri ağaç. [Bakınız: doruk]

Torus : Büyük tomurukları sürükleyerek taşımak için başlarına açılan delik. Çiçeğin reseptakulumu. Kenarlı geçitlerde geçit zarının orta kısmında bulunan, primer kalınlaşmayla oluşan yapı. 3.Çeşitli hayvanların ayaklarındaki yastık yapısı. Şiş, kabartı, boğum.

Meta : Mal, ticaret malı. Sermaye.

Ön ayak tarak kemikleri : Ön ayak bilek kemikleriyle parmak kemikleri arasında yer alan ve sayıları evcil memeli hayvanlarda değişen kemikler, ossa metakarpaliya I-V.

Kemikler : Omurgalı hayvanlarda iskeleti oluşturan, kemik dokusundan meydana gelmiş, çeşitli büyüklüklerde, sert, dayanıklı parçalar. Omurgalı hayvanlarda iskeleti yapan ve kemik dokusundan meydana gelmiş oları sert, dayanıklı parçalar. Muğla kenti, Güllük nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.

Etçiller : Etoburlar.

Ön ayak : Hayvanın iki ön ayağı. El.

Palmar : Aya, el ayası.

 

Tarak : Saçların, sakalın, hayvan tüylerinin karışıklığını gidermeye veya kadınların saçlarını tutturmaya yarayan dişli araç. Suda yaşayan hayvanlarda solungaç. İnsanda ayağın yüksek olan üst bölümü. Bahçıvanlıkta toprağın taşını ayıklamak için kullanılan, ucu bu biçimde olan araç, tırmık. Dokuma tezgâhlarında, dişleri arasından arış ipliklerinin geçtiği tarak biçiminde araç. Bazı kuşların başında bulunan yelpaze biçiminde tepelik. Yassı solungaçlılardan, kabukları yuvarlak, yelpaze biçiminde bir yumuşakça (Pecten).

Taraf : Ön, arka, sağ, sol, üst, alt vb. yanların her biri. Bir şeyin belli bölümü, kısmı. Yöre, yer. Yön, yan, doğrultu. İstekleri, düşünceleri karşıt olan iki kişiden veya iki topluluktan her biri. Bir kişinin soyundan gelenlerin hepsi.

Yastı : Yatsı. Yassı. Yatsı, yatsı namazı - yastını: yatsıyı, yatsı namazını.

Etçil : Etobur.

Kemik : İnsanın ve omurgalı hayvanların çatısını oluşturan türlü biçimdeki sert organların genel adı. Bu sert organdan yapılmış.

Palm : Hurma.

Tara : 1.Bağ budamaya ya da ağaç kesmeye yarayan, eğri bir çeşit bıçak. 2.Ağaç kökü çıkarmaya yarayan bir araç. Süpürge sapı. Odun keskisi, satır.

Kemi : Büyük, iri fare. Yerelması.

Etçi : Kasap.

Ayak : Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü. Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek ya da bunlardan her biri. Göl ayağı. Halk edebiyatında koşuklarda kısa yedekli dizeler. Yarım arşın veya 30,5 santimetre uzunluğundaki ölçü birimi, kadem, fit, fut. Altılı ganyanda yer alan her bir koşu. Bacak. Karakucak ve yağlı güreşte pehlivanların ayrıldıkları beş dereceden biri. Vücudun belden aşağı bölümü. Mayalardan önce, makama uygun olarak çalınan veya söylenen beste. Kömür ocaklarında kömürün çıkarıldığı galeri. Bir doğrunun başka bir doğruyu veya bir düzlemi kestiği nokta. Futun küpü alınarak hesaplanan değer. Yürüyüşün ağırlık veya çabukluk derecesi. Basamak. Halk edebiyatında uyak.

 

Ön : Önce, mukaddem, evvel. İleri, üstün, makbul. Bir şeyin esas tutulan yüzü, arka karşıtı. Bir şeyin esas tutulan yüzünün baktığı yer, karşı. Bir kimsenin ilerisi. Yakın gelecek zaman. Giyeceklerin genellikle göğsü örten bölümü. Önce olan, ilk. Civar, yöre. öğün. o gün. İlk, ilk gün. Ön (bk. ün). [Bakınız: anteriyör]. Vücudun, ortasından geçen çizginin yüzden yana gösterdiği yön; gövdenin, göğsün bulunduğu yüzeyi ve yönü. Görünçlüğün önündeki bölüm; öne düşen yerler. Dip karşıtı. Bazı ikinci, üçüncü sınıf sinemalarda görüntülüğe en yakın sıralar. (karşılık: anteriyör,)Bir hayvanın ya da bir parçasının bir eksene göre ilerde olan bölgesi.

Diğer dillerde Torus anlamı nedir?

İngilizce'de Torus ne demek ? : torus