Tribe türkçesi Tribe nedir
- Oymak.
- Kavim.
- Sosyoloji, uluslararası ilişkiler alanlarında kullanılır.
- Tribü.
- Takım.
- Uyruk.
- Aşiret.
- Grup.
- Kabile.
- Soy.
- Boy.
- Belli bir yerde oturan; dil, ağız ve kültür yönünden büyük bir türdeşlik gösteren; birden çok boy ve köyden oluşan; ata ruhu ya da tanrıya inanan; genellikle bir yönetici ya da kurulca yönetilen; yapısında bulunan köy ve aileler arasında toplumsal, ekonomik, dinsel, kan ya da evlilik bağları bulunan siyasal nitelikteki topluluk, bk. boy, dil, ağız, kültür, köy. krş. topluluk.
- Meslek grubu.
- Budun.
- Aynı dili konuşan ve başka ekin öğelerini de paylaşan birkaç oymaktan, obadan, soptan kurulu ilkel toplum.
- Aynı dili konuşan, aynı kurumlara, geleneklere, göreneklere sahip, ortak bir yerleşme alanı olan ve ortak bir kökten gelen birkaç jens'in özerk bir toprak üzerinde oluşturdukları budunsal birlik.
- Familya.
- Aynı sınıftan kimseler.
Tribe ile ilgili cümleler
English: About sixty men from the tribe quickly arrived riding horses.
Turkish: Kabileden yaklaşık altmış adam atlarına binerek çabucak vardılar.
English: He has been the chief of his tribe for 35 years.
Turkish: O otuz beş yıldır kabilesinin şefidir.
English: Members of the tribe settled down along the river.
Turkish: Kabile üyeleri nehir boyunca yerleşti.
English: A savage tribe lived there in those days.
Turkish: O günlerde orada vahşi bir kabile yaşadı.
English: Members of that tribe settled along the river.
Turkish: O kabilenin üyeleri nehir boyunca yerleşti.
Tribe ingilizcede ne demek, Tribe nerede nasıl kullanılır?
Bedouin tribe : Göçebe bir arap halkı kabilesi veya kavmi. Bedevi kabilesi.
Chieftain of the tribe : Aşiret reisi.
Collector tribe : Yaşamlarını, ellerini kullanarak ağaç, toprak ve sudan çeşitli doğal ürünler toplayarak sürdüren ilkel insan topluluğu. Toplayıcı topluluk.
Feathered tribe : Kuş cinsi. Kuşlar.
Hunter collector tribe : Yaşamlarını avlanma ve bitki toplama ile sürdüren ilkel insan topluluğu. İktisat, sosyoloji alanlarında kullanılır. Avcı-toplayıcı topluluk.
The heat tribe : Yaprakları çoğunlukla almaşlı, nadiren karşılıklı, çiçekler er dişi, ışınsal simetrili, kapsül ya da kabaksı meyveleri olan, her dem yeşil, tırmanıcı, ülkemizde 8 cins ve 19 türle temsil edilen çalı ya da yan çalımsı bitkiler. Fundagiller.
Tribesmen : Kabile üyesi. Oymak üyesi.
Bantu tribes : Bantu kabileleri. Afrika'nın güney kesimlerindeki siyahi kabileler.
Tribesman : Kabile üyesi. Oymak üyesi.
Tribeman : Kabile üyesi.
İngilizce Tribe Türkçe anlamı, Tribe eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Tribe ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Clans : Zümre. Klanlar. Klan.
Tribes : Aşiretler.
Kindred : Benzeme. Akrabalar. Akraba. Kodak. Akrabalık. Aynı soydan. Benzer. Akraba olan. Kafa dengi.
Gens : (taşınan) soyadı. Ortak erkek ataları olan klan. Jens. Bağlı oldukları atasoyla birlikte aynı düşsel atadan türediklerine inanmanın bir sonucu olarak birbirlerini kansal akraba sayan, bu nedenle aralarında evlenmeyip dışevlilik yapan, tüm toplumsal ve ekonomik ilişkilerini tekyanlı akrabalık adı verilen babayanlı ya da anayanlı yöntemlerden birine uygulamak zorunluğunda bulunan bireylerin oluşturduğu geleneksel toplum, bk. atasoy, içevlilik, dışevlilik, tekyanlı akrabalık, babayanlı akrabalık, krş. ikiyanlı akrabalık. Aynı adı taşıyan aileler. Aynı adı taşıyan ve erkek tarafı soyundan gelen ortak ataları olan aristokratik roma aileleri grubu (eski roma'da). Aynı soyadını taşıyan aileler. Ortak bir atadan geldiklerini kabul eden, kendi aralarında evlenmeyen ve kapalı bir yerleşim alanında oturan insan topluluğu. Soy ağacı.
Charactered : Şahıs. Özyapı. Nevi şahsına münhasır bir kimse. Belirli bir tipte kişilik veya karakteri olan. İşaret. Tip bir kimse. Harf. Damga. Kişilik.
Citizens : Vatandaş. Sakin. Hemşehri. İkamet eden kimse. Sivil kimse. Yurttaş. Raiyyet. Vatandaşlar.
Chiselling : Pürüzlendirme. Dolandırmak. Kazıklamak. Kesme işlemi. Sızdırmak. Yontma. Yontmak. Taraklama.
Category : Tür. Nitel bölüm. Bölüm. Bilgisayar, sosyoloji alanlarında kullanılır. Kategori. Zümre. Ulam. Sınıf. Tabaka.
Ancestresses : Ata. Cet. Dede.
Tribal : Kabileye ait.
Tribe synonyms : twelve tribes of israel, kin group, kinship group, phyle, family unit, mishpocha, tribes of israel, mishpachah, peoples, caved, batch, cave, size, ascendence, family, clanswoman, brigades, bunch, midwifes, batches, band, vassal, apparatuses, clique, births, bevy, heights, coveys, bulks, ancestors, midwifed, figure, social group.
Tribe ingilizce tanımı, definition of Tribe
Tribe kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To distribute into tribes or classes. A family, race, or series of generations, descending from the same progenitor, and kept distinct, as in the case of the twelve tribes of Israel, descended from the twelve sons of Jacob.
Bu kısımda Tribe kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Tribe ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Tribe anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Tribe ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.