Tunika medya nedir, Tunika medya ne demek

Tunika medya; Veteriner alanında kullanılan bir sözcüktür.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Damarların orta tabakası. Düz kas ve bağ dokusundan oluşur.

Tunika medya tanımı, anlamı

Tunika : Gömlek, kat, tabaka

Medya : İletişim ortamı. İletişim araçları.

Tunik : Pantolon veya etek üzerine giyilen, dizlere kadar inen üst giysisi.

Bağ dokusu : Hücre sayısı az fakat hücreler arası maddesi çok olan ve genel olarak diğer dokuları birbirine bağlayarak destek görevi yapan bir doku tipi. Kökünü embriyonun mezenşim hücrelerinden alan bu dokunun iki ana tip hücrelerinin (fibroblast, makrofaj) arasını dolduran madde içinde teller ve telcikler bulunur. Bu tel ve telciklerin çeşidine ve çokluğuna göre de çeşitli bağ dokusu tipleri oluşur. Örnek: Gevşek bağ dokusu, sık bağ dokusu, elastik bağ dokusu ve benzerleri Lamina propria. Hücre sayısı az fakat hücreler arası maddesi çok olan ve genel olarak diğer dokuları birbirine bağlayarak destek görevi yapan bir doku tipi. Göze sayısı az, göze arası maddesi çok ve genel olarak diğer dokuları birbirine bağlayarak destek ile görevli olan bir doku tipi. Kökünü mezenşim gözelerinden alır. Göze arası maddesi daima bir takım tel ve telcikler kapsarki bunların yapılarına göre çeşitli bağ dokuları meydana gelir.

 

Bağ doku : Hücre sayısı az, hücre arası maddesi çok ve genellikle diğer dokuları birbirine bağlayarak destek görevi yapan doku.

Düz kas : İç organların hareketini sağlayan ve istemsiz olarak çalışan, demetler hâlinde, uzun, iğ biçimli, tek çekirdekli kas hücrelerinin bağ dokusu içinde meydana getirdiği kas tipi. İç organların hareketini sağlayan ve istemsiz çalışan, demetler biçiminde, uzun, iğ biçimli, tek çekirdekli kas hücrelerinin bağ dokusu içinde meydana getirdiği kas tipi. Çoğunlukla iç organ ve damar duvarlarında bulunan, çizgi göstermeyen, istemsiz çalışan, otonom sinirlerle idare edilen ve organizmanın iç ortamındaki değişikliklere reaksiyon göstermekle görevli olan bir kas dokusu tipi. Viseral ve çok birimli düz kas olmak üzere iki tipi vardır. Demetler halindeki uzun, iğ biçimi kas gözelerinin bağ dokusu içinde çeşitli yönlerde dağılmasiyle meydana gelmiş olup iç organların hareketlerini sağlayan ve çalışması istemsiz olan bir kas tipidir. bk çizgili kas.

Tabaka : Katman. Baskı ve yazıda kullanılan, değişik boyutlarda kesilmiş kâğıt. Derece. Cepte taşınan tütün veya sigara kutusu.

Tabak : Yiyecek koymaya yarar, az derin ve yayvan kap. Sepici. Bu kabın alacağı miktarda olan.

Damar : Canlı varlıklarda kanın veya besleyici sıvıların dolaştığı kanal. Mermerde, bazı taşlarda ve tahta kesitlerinde renk ayrılığı gösteren dalgalı çizgi. İçinde ongun besi suyunun dolaştığı odunsu dokudan boru. Başka türden katmanların arasında bulunan sıvı, maden veya mineral katmanı. Böceklerde kanat zarını dik tutmaya yarayan organ. Huy. Soy, yaradılış.

 

Dokus : Dokuz.

Taba : Kuru tütün yaprağını andıran kızılımsı kahverengi, tütün rengi. Bu renkte olan.

Oluş : Olma işi, vuku. Oluşma, teşekkül, tekevvün. Bir durumdan öteki duruma geçiş.

Orta : Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer. İyi ile kötü arasındaki durum. Öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde geçer not ile iyi arasındaki derece. Yeniçeri Ocağında tabur. Çankırı iline bağlı ilçelerden biri. Her iki yanında kendi türünden aynı nitelikte nesneler, durumlar bulunan. Ne büyük ne küçük, midi. Bir şeyin eşit olarak ayrılabileceği bölüm. Bir olayın, içinde gerçekleştiği yer. Sorunların çözümünde aşırılıklardan kaçınan, ölçülü bir yöntem izleyen. İki karşıt nitelik veya durum arasında bulunan, tutarlı, ılımlı, vasat. Futbolda oyunculardan birinin, topu, kale ağzında duran arkadaşlarına havadan yollamak için yaptığı vuruş. Başlangıcı ile bitimi arasında eşit uzaklıkta olan süre. Ne uzun ne kısa, midi. Defterde, bir araya getirilmiş belli sayıda yaprakların oluşturduğu bölümlerden her biri. Orantı.

Dama : Karelere ayrılmış zemin üzerinde on altı taşla iki kişi arasında oynanan oyun.

Doku : Bir vücudun veya bir organın yapı ögelerinden birini oluşturan hücreler bütünü, nesiç. Bir bütünün yapısı ve özelliği.

Düz : Yatay durumda olan, eğik ve dik olmayan. Düz rakı. Engebesiz olan yer, düzlük, ova. Kıvırcık ya da dalgalı olmayan (saç). Yüzeyinde girinti çıkıntı olmayan, müstevi. Kıvrımlı olmayan, doğru, stabil. Yalın, sade, süssüz. Kısa ökçeli, ökçesiz (ayakkabı). Yayvan, altı derin olmayan. Çizgisiz, desensiz ve tek renkli.

Kas : Tellerden oluşan ve kasılarak vücut hareketlerini sağlayan organ ve bu organın telsi dokusu, adale.

Bağ : Bir şeyi başka bir şeye veya birçok şeyi topluca birbirine tutturmak için kullanılan ip, sicim, şerit, tel vb. düğümlenebilir nesne. Meyve bahçesi. Üzüm kütüklerinin dikili bulunduğu toprak parçası. Bir halat üzerine atılan sağlam, düzgün ve istendiğinde kolayca çözülebilen her türlü düğüm. Kemikleri birbirine bağlamaya, iç organları yerinde tutmaya yarayan lif demeti. Nota yazarken yan yana gelen aynı veya farklı değerdeki notaların birbirine bağlanarak çalınacağını belirtmek için yapılmış olan yay biçimindeki işaret. İlgi, ilişki, rabıta. Bağlam, deste, demet. Sargı.

Ve : Türk alfabesinin yirmi yedinci harfinin adı, okunuşu. İki kelime veya iki cümle arasına girerek aralarında bir bağ olduğunu anlatan söz.

Diğer dillerde Tunika medya anlamı nedir?

İngilizce'de Tunika medya ne demek ? : tunica media