Watch over türkçesi Watch over nedir

Watch over ingilizcede ne demek, Watch over nerede nasıl kullanılır?

Watch : Seyretmek. Saat. Beklemek. Kollamak. Bakma. Bakmak. Kol saati. Gözlemek. İzlemek. Nöbet.

Over : Üzerinden. Aşkın. Sona ermiş. Fazla. Yukarıya. Üstüne. Üzerine. Fazladan. Devirmek. Yukarıda.

Keep watch over : Gözkulak olmak.

Watch and ward : Devamlı olarak gözetleme. Sürekli tetikte olma. Nöbet tutma. Sürekli uyanık olma.

Watch band : Saat kordonu. Saat kulpu. Saat kayışı. Saati bileğe dolamak için kullanılan kayış.

Watch box : Bekçi kulübesi. Nöbetçi kulübesi.

İngilizce Watch over Türkçe anlamı, Watch over eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Watch over ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Fuss : Telaş. Titizlenmek. Yaygara. Dertlenmek. Üzerine titremek. Yaygara koparmak. Gereksiz yere telaşlanmak. Velvele. Ortalığı velveleye vermek. İnce eleyip sık dokumak.

Supervising : Denetleme. Kontrol etme. Gözetmek. Gözleme. Yönetmek. Nezaret etme. İdare etmek. Denetleyen. Teftiş.

Elaborating : Özenle hazırlanmış. Üzerinde durmak. Ayrıntılara inmek. Detaylandırmak. İnce işle ve emekle meydana getirmek. Ayrıntılı bir şekilde hazırlamak. Açmak. Ayrıntıyla donatmak. Karmaşıklaştırmak.

 

Anticipate : Beklenti içinde olmak. Önceden tahmin edip ona göre davranmak. Görmek. Beklenti sahibi olmak. Ummak. Sezmek. Önceden yapmak. Söylenmeden yapmak. Önceden görmek.

Oversee : Denetlemek. Yönetmek. Seyretmek. İzlemek. Bakmak. Sınavda gözetmenlik yapmak. Gözetmek.

Apply : Sürmek. Gitmek (birine). Başvurmak. Uygulamaya koymak. İlgili olmak. Yapıştırmak (bant). Uygun olmak. Kendini vermek. Koymak. Müracaat etmek.

Monitor : Işınım ölçme ve uyarıda bulunma işevlerini birlikte gerçekleştiren düzenek, monitör. Bilgisayar, fizik, nükleer enerji, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Bir televizyon yayınında görüntü ile sesin niteliğini izlemek, görüntü seçimini gerçekleştirmek, görüntüyü yayına vermek gibi işlerde kullanılan yüksek nitelikli almaç. (denetliğin yapısı ile görevi, almacın aynıdır. ikisi de televizyon imlerini resme çevirir. ancak alıcı ile almaç arasındaki bağlantı, vericiyle sağlandığı halde, denetlik bu imleri doğrudan doğruya alıcıdan bir kablo yardımıyla alır. ayrıca görüntüyle ilgili ses almaca resimle birlikte verildiği halde, denetliğe verilmez; ses için ayrı bir denetlik kullanılır. kullanıldıkları yerlere göre başlıca şu denetlikler vardır: görüntü denetliği, ses denetliği, işlik denetliği, ana denetlik, yönetim denetliği). Işınım monitörü. Işınuyarı aygıtı. Görüntü birimi. İzlemek. Gözcü. Işınım yeğinlik düzeyini algılayıp ölçen aygıt. ses dalgası iletiminde, iletimi bozmadan ve kesmeden niteliğini denetleyen düzenek.

 

Watch : Saat. Başında beklemek. Gözetlemek. Dikkat etmek. Seyretmek. İle ilgilenmek. Seyretme. Nöbet. Kol saati.

Buffer : Diretken. Temizlemek. Cila güderisi. Yastık. Amortisör. Kıskı. Tampon. Sindirim kanalı asitliğinin değişmesini engellemeye yardım eden ve çiftlik hayvanları rasyonlarında kullanılan kalsiyum karbonat, sodyum bikarbonat, bentonit gibi maddeler. zayıf bir asit ve bu asidin kuvvetli baz olan tuzundan veya zayıf bir baz ve bu bazın kuvvetli bir asitle olan tuzundan oluşan az miktarda asit veya baz eklendiğinde ph değişmesine direnç gösteren özel ph değerine sahip bir sistem veya çözelti, bafır. cerrahide gaz, pamuk vb. ile yapılan ve bastırılarak kan dindirmeye ve ilaç uygulamasına yarayan yumaklar, tıkaç. Perdahlayıcı. Arabellek.

Watch over synonyms : watch for, observe, keep an eye out for, overseeing, anticipates, nursed, supervised, abide, convoyed, take care of, cocoon, keep a good lookout for, ride herd on, fusses, bide, protect, take care, long, oversees, superintends, keep watch over, eye, watched, bargain for, conserving, bided, longs, convoy, advocated, fussing, conserves, awaited, longed.