Yayımlamak nedir, Yayımlamak ne demek

"Yayımlamak" ile ilgili cümleler

  • "Türk Dil Kurumunun yeni yayımladığı kitapları gördüm."
  • "İki gün sonra yönetici bir genelge yayımladı." - Ç. Altan

Bilimsel terim anlamı:

[Bakınız: yayımlama]

İngilizce'de Yayımlamak ne demek? Yayımlamak ingilizcesi nedir?:

broadcast

Yayımlamak kısaca anlamı, tanımı:

Yayımlama : Yayımlamak işi.

Yayım : Yayma işi. Herhangi bir eserin radyo ve televizyon aracılığıyla dinleyiciye, seyirciye ulaştırılması, neşir. Kitap, gazete vb. okunacak şeylerin basılıp dağıtılması, neşir.

Kitap : Ciltli ve ciltsiz olarak bir araya getirilmiş, basılı veya yazılı kâğıt yaprakların bütünü. Herhangi bir konuda yazılmış eser. Kutsal kitap.

Gazete : Politika, ekonomi, kültür ve daha başka konularda haber ve bilgi vermek için yorumlu veya yorumsuz, her gün veya belirli zaman aralıklarıyla çıkarılan yayın. Bu yayının yönetildiği, hazırlandığı, basıldığı yer.

Dergi : Siyaset, edebiyat, teknik, ekonomi vb. konuları inceleyen ve belirli aralıklarla çıkan süreli yayın, bülten, mecmua.

 

Basmak : Bası işi yapmak, tabetmek. Basınç yaparak sıvı ve gazları itmek. Bir şeyin etkisinde kalıp eziklik, üzüntü ve ağırlık duymak. Kümes hayvanları kuluçkaya yatmak. Vücudun ağırlığını verecek bir biçimde ayak tabanını bir yere veya bir şeyin üzerine koymak. Küçük çocuklar ayakta durabilmek. Sıkıştırarak yerleştirmek. Uygunsuz vaziyette yakalamak. Bir şeyi, üzerine kuvvet vererek itmek. Örtmek, bürümek, kaplamak. Bir şey üzerinde kalıp, mühür vb.yle iz yapmak. Duman, sis vb. çevreyi kaplamak, çökmek. Bir kimse bir yaşa girmek. Baskın yapmak.

Dağıtmak : Yenilgiye uğratmak. Kurulu bir düzeni bozmak. Belli bir orana göre bölüştürmek, pay etmek, tevzi etmek. İletmek, ulaştırmak. Değişik sebeplerle kendini koyuvermek, beklenmedik davranışlarda bulunmak. Ne yaptığını bilmeyecek kadar içip kendinden geçmek. Toplu durumda bulunanları birbirinden uzaklaştırmak veya ayırmak. Bir topluluğun varlığına son vermek, feshetmek. Etkisini, gücünü azaltmak, gidermek. Bir şeyin veya bir yerin düzenini bozmak. Herhangi bir şeyi ayrı ayrı kimselere vermek.

Neşretmek : Yaymak, dağıtmak, saçmak. Yayımlamak.

Radyo : Elektrik dalgalarıyla düzenli olarak yayın yapan istasyon ve bu istasyonun programlarını düzenlemekle görevli kuruluş. Elektrik dalgalarının özelliğinden yararlanarak seslerin iletilmesi sistemi. Bu istasyonun yayınlarını alan araç.

Resmen : Kesinlikle, açıkça, kesin olarak. Kanuna, yönteme uygun olarak, yöntemince. Devlet adına, devletçe, resmî olarak.

Bildirmek : Herhangi bir şeyi haber vermek. Herhangi bir konuda bilgi vermek. Anlatmak, ifade etmek.

 

Açıklamak : Belirtmek, göstermek, açığa vurmak, izhar etmek. Açıkça söylemek, ifşa etmek. Bir sözün, bir yazının ne anlatmak istediğini belirtmek, yorumlamak. Bir konuyla ilgili gerekli bilgileri vermek, izah etmek. Bir sorunla ilgili aydınlatıcı bilgi vermek, tavzih etmek.

İlan : Duyuru. Açıkça bildirme, açıkça duyurma.

Etmek : Kötülükte bulunmak. Küçük veya büyük abdestini yapmak. Herhangi bir değerde olmak. Demek, söylemek. Birini bir şeyden yoksun bırakmak. Eşit değer kazanmak. Bulmak, erişmek. "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak. Bir işi yapmak.

Diğer dillerde Yayımlamak anlamı nedir?

İngilizce'de Yayımlamak ne demek? : v. bring out, broadcast, carry, put out

Fransızca'da Yayımlamak : publier, éditer, mettre en lumière, programmer, tirer

Almanca'da Yayımlamak : v. edieren, herausbringen, herausgeben, publizieren, verlegen, veröffentlichen

Rusça'da Yayımlamak : v. публиковать, издавать, транслировать, опубликовать, издать