Adı batası nedir, Adı batası ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Köstebek de denilen çıban, kemik veremi, sıraca.

Ölesice anlamında ilenç.

Adı batası ile ilgili Atasözü veya Deyim

adı batası (veya batasıca) : “yok olası” anlamında kullanılan bir ilenme sözü.

Adı batası tanımı, anlamı

Adı : Serseri, ahmak. Küçük çocuk. İnsan içine girmiyen, yabani. Acı anlatan ünlem. Ağıtı. Kabul edilebilir günlük değer. Kabul edilebilir günlük alım

Bata : Arapça kökenli battâl: Büyük, işe yaramaz (Erzincan Merkez). Bu yıl: Bâta yağış fazla oldu. Bu kere, bu kez: Bâta unumuz iyi üvündü.

Adı batasıca : İlenç. Müzmin yara. Oğlanlık da denilen ateşli bir çocuk hastalığı. Yılan. Akrep. Domuz. Ölesice anlamında ilenç.

Köstebek : Köstebekgillerden, toprak altında oyduğu yuvalarda yaşayan, gözleri hemen hiç görmeyen, derisinden kürk yapılmış olan küçük bir hayvan, sokur, yer sıçanı, kör sıçan (Talpa). Bir iş yerinden, kurumdan özellikle gizli servisten bilgi sızdıran kimse.

Sıraca : Deride ve genellikle boyunda görülen, lenf düğümlerinin şişkinliğiyle beliren tüberküloz türü.

Anlam : Bir kelimeden, bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşünce veya nesne, mana, meal, fehva, deme, mazmun, medlul, valör. Bir önermenin, bir tasarının, bir düşüncenin veya eserin anlatmak istediği şey.

 

Çıban : Vücudun herhangi bir yerinde oluşan ve çoğu, deride veya deri altında şişkinlik, kızartı, ağrı ve ateş ile kendini gösteren irin birikimi.

Verem : Herhangi bir organa ve en çok akciğerlere yerleşen Koch basilinin yol açtığı ateşli ve bulaşıcı bir hastalık, tüberküloz. Bu hastalığa tutulmuş, veremli.

Kemik : İnsanın ve omurgalı hayvanların çatısını oluşturan türlü biçimdeki sert organların genel adı. Bu sert organdan yapılmış.

İlenç : Beddua, kargış.

Çıba : Zayıf, ince ve küçük.

İlen : Leğen. İle. İli, beraber, birlikte, ... leyin; -le, -likle.

Kemi : Büyük, iri fare. Yerelması.

Sıra : Yan yana, art arda olan şey veya kimselerin tümü, dizi. Nöbet. Bu biçimdeki topluluğun durumu. Ardı, arkası, önü ve yanı kelimelerinden sonra gelerek tamlamalar kuran ve "ardından, arkasından, önünden, yanından, beraberinde" anlamlarında kullanılan bir söz. Düzen. Bir şeye ayrılan, uygun görülen veya rastlayan zaman. Dershane, meclis vb. yerlerde kullanılan ve oturup yazı yazacak biçimde yapılmış olan mobilya. Belirli bir düzene ve niteliğe göre dizilme durumu. Tahtadan oturak.

Vere : Bir kalenin veya tahkim edilmiş bir yerin teslimi.

Deni : Alçak, kötü, kişiliksiz (kimse).

De : Türk alfabesinin beşinci harfinin adı, okunuşu.

Diğer dillerde Adi ardıç anlamı nedir?

İngilizce'de Adi ardıç ne demek ? : common juniper tree