Avrupa birliği ortak tarım politikası ilkeleri nedir, Avrupa birliği ortak tarım politikası ilkeleri ne demek
Avrupa birliği ortak tarım politikası ilkeleri; İktisat alanında kullanılan bir sözcüktür.
İktisat terim anlamı:
Pazar birliği, topluluk tercihi ve mali dayanışmadan oluşan, ortak tarım politikasının dayandığı ilkeler.
Avrupa birliği ortak tarım politikası ilkeleri anlamı, kısaca tanımı
Avrupa birliği : 1957 yılında Avrupa Ekonomik Topluluğu adıyla kurulan iktisadi bütünleşmeyi gerçekleştirdikten sonra Avrupa Topluluğu adını alan ve 1992 yılında Maastricht Anlaşması ile Avrupa Birliğine dönüşen, üye devletler arasındaki siyasal ve hukuki birleşmeyi amaçlayan birlik. Birliğin üye sayısı 1995 yılında Avusturya, Finlandiya ve İsveçin katılımıyla on beşe, 2004 yılında ise Estonya, Litvanya, Letonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Slovenya, Polonya, Macaristan, Malta, Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin katılımıyla yirmi beşe çıkmıştır
Avrupa birliği ortak tarım politikası : Üretim faktörlerinin, özellikle de emeğin enuygun kullanımı yoluyla tarımsal verimliliği artırarak, ürünleri tüketicilere uygun fiyatlarla sunmayı sürdürmek ve tarımsal üreticilerin gelirlerini belli bir düzeyde tutmak amacıyla ortak piyasa düzeni ve Avrupa Tarımsal Yönlendirme ve Garanti Fonu araçlarını kullanarak üye ülkelerin sahip olduğu farklı tarımsal yapı ve politikaları ortak tarım politikası ilkeleri doğrultusunda aynı potada eritmekle yükümlü düzenlemeler bütünü.
Poli : Çok, fazla. Bütün alt birimleri sitozin olan homopolimer. Bütün alt birimleri timin olan homopolimer. Bütün alt birimleri urasil olan homopolimer.
Tarı : Mısır tanesi. Tanrı. Soy, nesil. Ekin. Darı, tahıl. İyi, güzel.
Tarım politikası : Hükümetin tarımsal üretim, işlendirme ve fiyatları düzenlemek için aldığı kararlar bütünü.
Avrupa : Dünya üzerinde yer alan kıtalardan biri.
Birli : Bir parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden bir tane bulunan. As (II).
İlke : Temel düşünce, temel inanç, umde, prensip. Davranış kuralı. Her türlü tartışmanın dışında sayılan öncül, mebde, umde, prensip. Öge, unsur. Temel bilgi.
İlkel : İlk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan, iptidai, primitif. Sanatta yalın bir nitelik gösteren, yapmacıksız olan, primitif. Zaman bakımından en eski olan, iptidai, primitif. Basit, karmaşık olmayan. Eğitimsiz, kültürsüz, görgüsüz. Özellikle XIV-XV. yüzyıllarda İtalyan ressamlarına, Orta Çağ sonlarında Avrupa ressamlarına verilen ad.
Orta : Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer. İyi ile kötü arasındaki durum. Öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde geçer not ile iyi arasındaki derece. Yeniçeri Ocağında tabur. Çankırı iline bağlı ilçelerden biri. Her iki yanında kendi türünden aynı nitelikte nesneler, durumlar bulunan. Ne büyük ne küçük, midi. Bir şeyin eşit olarak ayrılabileceği bölüm. Bir olayın, içinde gerçekleştiği yer. Sorunların çözümünde aşırılıklardan kaçınan, ölçülü bir yöntem izleyen. İki karşıt nitelik veya durum arasında bulunan, tutarlı, ılımlı, vasat. Futbolda oyunculardan birinin, topu, kale ağzında duran arkadaşlarına havadan yollamak için yaptığı vuruş. Başlangıcı ile bitimi arasında eşit uzaklıkta olan süre. Ne uzun ne kısa, midi. Defterde, bir araya getirilmiş belli sayıda yaprakların oluşturduğu bölümlerden her biri. Orantı.
Ortak : Birlikte iş yapan, ortaklaşa yararlarla birbirlerine bağlı kimselerden her biri, şerik, hissedar, partner. Birden çok kimse veya nesneyi ilgilendiren, onlara özgü olan, onların katılmasıyla oluşan, müşterek. Kuma.
Politik : Siyasal. Belli bi hedefe ulaşabilmek için uzlaşmayı, iyi geçinmeyi amaçlayan.
Politika : Devletin etkinliklerini amaç, yöntem ve içerik olarak düzenleme ve gerçekleştirme esaslarının bütünü, siyaset, siyasa. Davranış biçimi, düşünce yapısı. Bir hedefe varmak için karşısındakilerin duygularını okşama, zayıf noktalarından veya aralarındaki uyuşmazlıklardan yararlanma vb. yollarla işini yürütme.
Tarım : Bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi, kalite ve verimlerinin yükseltilmesi, uygun koşullarda korunması, işlenip değerlendirilmesi ve pazarlanması, ziraat.
Dayanışma : Dayanışmak işi, tesanüt. Bir topluluğu oluşturanların duygu, düşünce ve ortak çıkarlarda birbirlerine karşılıklı bağlanması, tesanüt.
Topluluk : Nitelikleri bakımından bir bütün oluşturan kimselerin hepsi, toplum, camia, cemiyet. Vücudun dolgun olma durumu. Sanatçı grubu. Aynı türden canlıların bir araya gelmesiyle oluşan küme. Aynı yerde bulunan insan kalabalığı. Müzik eserlerini birden fazla ses veya sazla seslendirmek için oluşturulan grup, ansambl.
Dayanış : Dayanma işi.
Tercih : Yeğleme.
Toplu : Topu olan. Topunu, tamamını, bütününü içine alan. Düzenlenmiş, dağınık olmayan. Hepsi bir arada bulunan, toplanmış. Bir arada, bütün, kombine. Vücutça dolgun.
Diğer dillerde Avrupa birliği ortak tarım politikası ilkeleri anlamı nedir?
İngilizce'de Avrupa birliği ortak tarım politikası ilkeleri ne demek ? : principles of common agricultural policy of the european union
Bu kısımda Avrupa birliği ortak tarım politikası ilkeleri nedir? Avrupa birliği ortak tarım politikası ilkeleri ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Avrupa birliği ortak tarım politikası ilkeleri tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Avrupa birliği ortak tarım politikası ilkeleri hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.