Tarım politikası nedir, Tarım politikası ne demek

Tarım politikası; İktisat alanında kullanılan bir sözcüktür.

İktisat terim anlamı:

Hükümetin tarımsal üretim, işlendirme ve fiyatları düzenlemek için aldığı kararlar bütünü.

Tarım politikası kısaca anlamı, tanımı

Poli : Çok, fazla. Bütün alt birimleri sitozin olan homopolimer. Bütün alt birimleri timin olan homopolimer. Bütün alt birimleri urasil olan homopolimer

Tarı : Mısır tanesi. Tanrı. Soy, nesil. Ekin. Darı, tahıl. İyi, güzel.

Politik : Siyasal. Belli bi hedefe ulaşabilmek için uzlaşmayı, iyi geçinmeyi amaçlayan.

Politika : Devletin etkinliklerini amaç, yöntem ve içerik olarak düzenleme ve gerçekleştirme esaslarının bütünü, siyaset, siyasa. Davranış biçimi, düşünce yapısı. Bir hedefe varmak için karşısındakilerin duygularını okşama, zayıf noktalarından veya aralarındaki uyuşmazlıklardan yararlanma vb. yollarla işini yürütme.

Tarım : Bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi, kalite ve verimlerinin yükseltilmesi, uygun koşullarda korunması, işlenip değerlendirilmesi ve pazarlanması, ziraat.

Avrupa birliği ortak tarım politikası ilkeleri : Pazar birliği, topluluk tercihi ve mali dayanışmadan oluşan, ortak tarım politikasının dayandığı ilkeler.

Tarımsal üretim : Ekonomi bakımından, üretimin iki ana kolundan biri; kökeni toprak olan her türlü besin ve işlenmemiş işleyim özdeklerinin elde edilmesi.

 

İşlendirme : Geniş anlamda üretim faktörlerinin, dar anlamda ise emeğin üretim sürecinde kullanılması.

Düzenlemek : Düzenli, düzgün duruma getirmek, düzen vermek, tanzim etmek. Düzenleme yapmak. Müzik aletlerini akort etmek. Yapmak, hazırlamak.

Düzenleme : Düzenlemek işi, tertip, organizasyon. Düzene koyma, kodifikasyon, regülasyon. Belirli sesler, çalgılar veya topluluklar için yazılmış bir eserin, başka sesler, çalgılar veya topluluklar tarafından söylenip çalınabilmesi için o eserde yapılmış olan değişiklik, aranjman. Belirli bir düzene göre bir araya getirilmiş olan nesne, aranjman. Yayımlanan mevzuatın derlenip toplanması ve mevzuatta yapılmış olan değişikliklerin ilgili ana mevzuata işlenmesi, kodifikasyon.

Tarımsal : Tarımla ilgili, zirai.

Hükümet : Toplum bireylerinin iç ve dış güvencelerini ve birbirleriyle ilişkilerini sağladığı gibi onların her tür gereksinmelerini karşılayan bir ya da birkaç kişiden oluşan yasal ya da geleneksel yönetici güç. bk. halk katmanı, büyücü. Devlet işlerini yürütmekle görevli kuruluşlar ve kişiler.

Üretim : Belirli faaliyet ve işlemler sonucu yeni bir mal veya hizmet meydana getirme, istihsal, tüketim karşıtı.

Bütün : Eksiksiz, tam. Bozuk olmayan (para). Birlik, tamlık. Parçalanmamış. Çok sayıdaki varlık ve nesnelerin hepsi.

Karar : Bir iş veya sorun hakkında düşünülerek verilen kesin yargı. Değişmez olma. Değişmeyen, düzenli durum, düzenlilik, yöntemlilik. Türk müziğinde, taksim yaparken ana makama dönüş. Herhangi bir durum için tartışılarak verilen kesin yargı, hüküm. Bu yargıyı bildiren belge. Tam ölçüsünde, ne az ne çok.

 

Fiyat : Alım veya satımda bir şeyin para karşılığındaki değeri, eder, paha. Bir mal veya iş gücü için uygun görülen para karşılığı. Bir değer ile para birimi arasındaki ilişki.

Düzen : Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem. Topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir plan, dolap, komplo. Dolap, hile. Soyut ve somut nesnelerin bir sıraya, bir hedefe, bir amaca göre sıralanması, konsept. Bez dokuma tezgâhı. Toplumsal bir yapı içinde ögelerin bütüne, bütünün ögelere ve ögelerin birbirlerine göre ilişkileri. Yerleştirme, tertip. Bir devletin belli başlı ilkeleri bakımından yönetimde tuttuğu yol, yönetim biçimi, rejim. Müzik aletlerinde ses ayarı, akort. Bir kimseye, bir kuruluşa karşı toplu olarak alınan gizli karar, dolap, komplo. Alet edevat takımı.

Hüküm : Yargı. Önem, geçerlilik. Egemenlik, hâkimiyet. Karar. Değer, aynı ya da benzer nitelik.

Düze : Doz.

Diğer dillerde Tarım politikası anlamı nedir?

İngilizce'de Tarım politikası ne demek ? : agricultural policy