Back away türkçesi Back away nedir

Back away ile ilgili cümleler

English: Just back away.
Turkish: Sadece desteğini geri çek.

English: Now back away.
Turkish: Şimdi geri çekil.

English: Back away from the computer.
Turkish: Bilgisayardan uzaklaş.

English: Don't back away.
Turkish: Geriye gitme.

English: Why did you back away?
Turkish: Niçin geri çekildin?

Back away ingilizcede ne demek, Back away nerede nasıl kullanılır?

Back : Ayak arkası. Ters. Arkaya. Sırt. Arka çıkmak. Gövdenin, ense ile kuyruksokumu arasındaki ve ayrıca cimnastikte bir devinim grubunun alanı olan bölümü. Geçmişe. Futbol, gitar, jimnastik, madencilik alanlarında kullanılır. Geri. Arkasını imzalamak.

Away : Deplasmanda. Uzak. Durmadan. Deplasman maçı. Uzağa. Uzakta. Yok. Buradan. Yola çıkmış. Bir yana.

Back action : Aksi tesir. Ters etki.

Back alley abortion : Özel bir evde veya derme çatma bir klinikte yetkisiz bir kimse tarafından gerçekleştirilen kürtaj (özellikle kürtajın abd'de yasallaştırılmasından önce). Yasadışı kürtaj. Yasadışı ve sağlıksız koşullarda yapılan kürtaj. Arka sokak kürtajı.

Back and belly : Giyim ve besin. Giyecek ve gıda.

Back and fill : Kararsız olmak. Rüzgara karşı volta vurmak.

 

İngilizce Back away Türkçe anlamı, Back away eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Back away ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Concede : Bahşetmek. Vermek. Teslim etmek. İtiraf etmek. Uygun bulmak. Kabullenmek. Kabul etmek zorunda kalmak. Bağışlamak.

Swerving : Caymak. Saptırmak. Sapmak. Yoldan çıkmak. Döndürmek. Dönmek. Yoldan çıkma. Çelmek (top). Vazgeçmek.

Fallen back : Gerilemek.

Come away : Ayrılmak. Yerinden oynamak. Yerinden çıkmak. Kayıp gitmek. Terk etmek. Terketmek. Kopuvermek. Sökülmek. Ayrılıp gelmek.

Abdicate : El çekmek. Feragat etmek. Hakkından vazgeçmek. Tahttan çekilmek. Vazgeçmek. Boynundan atmak. Terk-i saltanat etmek. İmtina etmek. Tahttan çekilmek (kral veya kraliçe).

Abdicating : Tacını ve tahtını terketmek. Terketmek (tacını ve tahtını). Vazgeçmek. Tahttan çekilmek. Çekilmek (kral veya kraliçe tahttan). Tahttan çekilmek (kral veya kraliçe). El çekmek. İstifa etmek.

Bow out of : Ayrılmak.

Fall away : Eksilmek. Zayıflamak. Azalmak. Uzaklaşmak. Eğimli olmak. Fenalaşmak. İnmek. Gerilemek.

Allows : Fikrinde olmak. Vermek. Hesaba katmak. Ayırmak. İzin vermek. Göz önüne almak. İndirim yapmak. İtiraf etmek. Kabul etmek.

Concedes : Uygun bulmak. İtiraf etmek. Vermek. Kabul etmek. Kabullenmek. Teslim etmek. Bağışlamak. Kabul etmek zorunda kalmak.

Back away synonyms : conceding, be pulled, meet halfway, blenching, bow, decede, abate, abandons, swerves, abates, giving up, conceded, bow out, abandon, decline, abdicated, stand back, to give up, back off, blench, blenched, swerved, budge from, bequeaths, bend the neck, flinch, declined, allow, blenches, be absent, sacrifice, abdicates, absent oneself from.