Bezenek nedir, Bezenek ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Basiret: Bezeneğim bağlandı, bir adım atamadım.

Cesaret: Bu gün pazara eyi bir pirinç gelmiş, alacaktım amma satılmaz diye bezeneğim tutmadı.

Koyunun tırnaklarının biraz yukarısında ve arkada bulunan küçük tırnak.

Bezenek anlamı, tanımı

Bezene : Bezelye

Beze : Yara veya çıban sebebiyle vücudun herhangi bir yerinde oluşan şişkinlik, gudde. Hamur topağı, pazı. Yumurta akı ve pudra şekeri ile yapılmış olan bir çeşit pasta türü.

Bezen : Bezek, süs.

Tırnaklar : Epidermisten biçimlenen kapsula ungule ve dermisten biçimlenen koryum ungule olmak üzere iki kısım içeren epidermoidal, keratinize organlar. İnsanda unguis, tek parmaklılarda ungula, çift tırnaklılarda ungule, etçillerde ise unguikula adları verilir.

Bağlandı : Damın mukavemetini arttırmak için kullanılan ağaç.

Basiret : Gerçekleri yanılmadan görebilme yeteneği, uzağı görüş, seziş, anlayış, kavrayış, sağgörü, vizyon.

Cesaret : Güç veya tehlikeli bir işe girişirken kişinin kendinde bulduğu güven. Cüret. Yüreklilik, yiğitlik, yürek ve göz pekliği. Atılganlık.

Satılma : Satılmak işi.

Pirinç : Buğdaygillerden, kökleri bol su içinde yetişen bir bitki (Oryza sativa). Bakıra çinko katılarak elde edilen sarı renkte bir alaşım. Bu bitkinin besin olarak kullanılan taneleri. Bu alaşımdan yapılmış.

 

Yukarı : Bir şeyin üst bölümü, fevk, aşağı karşıtı. Benzerleri arasında üstte bulunan. Yetkili kimse. Üst tarafa, üstteki kata, üste, yükseğe, yukarıya. Aşama, sınıf, makam bakımından ileride olan.

Tırnak : İnsanda ve birçok omurgalı hayvanda parmak uçlarının dış bölümünü örten boynuzsu tabaka. Ciltçilikte tek yaprakları büküp cildi birleştirebilmek için bir yanında bırakılan şerit durumundaki kenar. Tırnak işareti. Kanca gibi araçların kıvrık yeri. Heykel dökümünde, kalıp parçalarının birleştirilmesinde kolaylık sağlamak amacı ile yapılmış olan dişlerin her biri. Kanun çalmakta kullanılan mızrap. Tenekecilerin delik açmak için kullandığı alet, keski. Gemi demirinin ucundaki yassı parça.

Bağlan : “Sev, sevdiğine bağlı kal” anlamında kullanılan bir isim “. Diyarbakır şehri, Kayacık nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi. Iğdır şehri, Tuzluca ilçesi, merkez bucağına bağlı bir bölge.

Alacak : Bir hesap gereğince daha alınmamış olan para, mal vb. şey, matlup, verecek karşıtı. Alınması gerekli şey.

Satıl : Kulplu su kabı, bakraç, kova. Kova.

Pazar : Satıcıların belirli günlerde mallarını satmak için sergiledikleri belirli geçici yer. Rize iline bağlı ilçelerden biri. Belli bir şeyin satıldığı yer. Alışveriş. Cumartesi ile pazartesi arasındaki gün. Tokat iline bağlı ilçelerden biri.

Basir : Görüp anlayan. Zeki. Her şeyi görüp anlayan Allah.

Koyun : Geviş getirenlerden, eti, sütü, yapağısı ve derisi için yetiştirilen evcil hayvan (Ovis aries). Verilen buyruklara uyan, kendi kişiliğini gösteremeyen kimse. Kollar arası, kucak. Koruyucu, şefkatli çevre. Göğüsle giysi arası.

 

Tutma : Tutmak işi. Destekleme. Yanaşma. Bazı takım oyunlarında ayakla veya vücutla karşı takım oyuncusunun hareketine engel olma, markaj.

Bağla : Buğday ve arpanın içinde bulunan burçak, mercimek şeklinde siyah tanecikler. Bakla yaprağına benzeyen ve pişirilip yenilen bir bitki. Fasulye. Değirmen çarkını firenleyen ağaç. Su bendi tıkacı. Ufak göl. Akarsuların seviyesini yükseltmek, suları toplamak veya başka yöne çevirmek için yapılan bent. Duvarların arasına yatay olarak konulan ağaç. Çoban köpeklerinin boynuna takılan, üzerinde sivri dişler bulunan demir halka. (Adalıkuzu, Hacılar Güdül Ankara) (bakla) : (Akbaş Güdül Ankara).

Diğer dillerde Bezeme kitap anlamı nedir?

Osmanlıca Bezeme kitap : tezyinat