Dahı nedir, Dahı ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Daha anlamında kullanılır.

Düğünde gelen hediye.

Takı, düğünde gelin ve damada verilen hediye.

Teknik terim anlamı:

[Bakınız: dakı].

Dahı anlamı, kısaca tanımı

Dahıl : Arapça kökenli dâhil: kumbara. [Bakınız: tahıl]

Dahılmah : Takılmak.

Dahım : Tarla sınırı. Takım. Takım (alet). Takım, deste.

Dahıntı : Nişan ve düğünde geline takılan ziynet.

Dahışmak : Takışmak, kapışmak, güreşmek.

Hediye : Armağan. Fiyat.

Gelen : Gelme işini yapan (kimse ya da nesne). Bir ışık kaynağından çıkıp bir aynanın yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine düşen (ışın).

Anlam : Bir kelimeden, bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşünce veya nesne, mana, meal, fehva, deme, mazmun, medlul, valör. Bir önermenin, bir tasarının, bir düşüncenin veya eserin anlatmak istediği şey.

Düğün : Evlenme veya sünnet dolayısıyla yapılmış olan tören, eğlence, cemiyet. Bir olayı kutlamak için yapılmış olan büyük eğlence veya tören.

Gelin : Evlenmek için hazırlanmış, süslenmiş kız veya yeni evlenmiş kadın. Aileye evlenme yoluyla girmiş olan kadın.

Dakı : Nişan ve düğünde geline takılan ziynet. Düğünde gelen hediye. Söz kesme: Ayşe'ye bir dakı takalım da kimse göz koymasın. Nişan. Gelin evlenmeden bir gün evvel kız evinde yapılan kına töreni ve bu törende gösterilen hediyeler. Koyunlara takılan çıngırağın büyüğü. Nişan ve düğünlerde verilen hediye. Dahi, de. Bundan başka, aynı zamanda, hem de, ve. Başka, diğer. Daha (Sıfatların baında). Daha ziyade, daha çok. Henüz, hâlâ. Sonra, bundan sonra, artık, bir daha. Yine, yine de.

 

Geli : Gel. Ardıç ağacının meyvesi. Düğün çağırıcısı.

Hedi : Haydi: Hedi sen de gel.

Veri : Bir araştırmanın, bir tartışmanın, bir muhakemenin temeli olan ana öge, muta, done. Bilgi, data. Olgu, kavram veya komutların, iletişim, yorum ve işlem için elverişli biçimli gösterimi. Bir problemde bilinen, belirtilmiş anlatımlardan bilinmeyeni bulmaya yarayan şey. Gözlem ve deneye dayalı araştırmanın sonuçları. Bir sanat eserine veya bir edebî esere temel olan ana ilkeler.

Takı : Çoğunlukla evlenen veya nişanlanan birine armağan olarak verilen küpe, bilezik, yüzük, zincir gibi şeylerin tümü. Adın başka bir kelime ile ilgi kurmak üzere aldığı durum eki. Cümleler ile kelimeler arasında ilişki kurmaya yarayan kelimeler. Kadınların ziynet eşyası, asım takım.

Düğü : Elendikten sonra geriye kalan en ince bulgur. Pirinç.

Dama : Karelere ayrılmış zemin üzerinde on altı taşla iki kişi arasında oynanan oyun.

Daha : Henüz. Bunun dışında. Kendisinden sonra üçüncü kişi iyelik eki alan bir sıfatla birlikte sözü edilen konuda en önemli durumu belirtmek için kullanılan bir söz. Var olana, elde bulunana ek olarak.

Gele : Tavla oyununda elinde kırık taşı bulunan oyuncunun attığı, uygun olmayan zar.

Ve : Türk alfabesinin yirmi yedinci harfinin adı, okunuşu. İki kelime veya iki cümle arasına girerek aralarında bir bağ olduğunu anlatan söz.

Diğer dillerde Dağıtımlı bilişim dizgesi anlamı nedir?

İngilizce'de Dağıtımlı bilişim dizgesi ne demek ? : distributed information system