Diken kuyruklu agama nedir, Diken kuyruklu agama ne demek

Diken kuyruklu agama; Biyoloji, Zooloji alanlarında kullanılan bir kelimedir.

Biyoloji'deki anlamı:

Pullu sürüngenler (Squamata) takımının, agamagiller (Agamidae) familyasından, 35 cm kadar uzunlukta, Mısır'da yaşayan bir tür.

Zooloji'deki anlamı:

(Uromastix spinipens), Pullu-sürüngenler (Squamata) takımının agamagiller (Agamidae) familyasından bir sürüngen türü. Uzunluğu 35 cm. Mısırda yaşar.

Diken kuyruklu agama tanımı, anlamı

Diken : Bazı bitkilerin dal, yaprak, meyve kabuğu vb. bölümlerinde ve bazı hayvanların derisinde bulunan sert, ucu sivri ve batıcı çıkıntılardan her biri. Bu çıkıntıları çok olan bitki

Kuyruk : Hayvanların çoğunda, gövdenin sonunda bulunan, omurganın uzantısı olan uzun ve esnek organ. Koyunun bazı türlerinde eritilerek yağı alınan bir uzantısı. Birisinin arkasına takılıp ondan ayrılmayan kimse. Bir harfin bitiş çizgisine yakın yerde, birden bir dönüş yapan kısa çizgi. Bu organa benzeyen uzantı. Kuşlarda gövdenin sonunda bulunan tüy demeti. İnsanların sıra beklemek için art arda durarak oluşturduğu dizi. Başın arkasına toplanmış saç demeti.

Kuyruklu : Kuyruğu olan. Akrep.

Pullu sürüngenler : Sürüngenler (Reptilia) sınıfından, derilerinin üzerinde keratinleşmiş pul ya da örtüler bulunan, diapsit tip kafatasları olan, bir çift kopulasyon organları bulunan, kloak açıklıkları enine şekilli, karada ve suda yaşayan hayvanları içine alan kertenkeleler (Lacertilia, Sauna) ve yılanlar (Ophidia, Serpentes) olmak üzere iki alt takımı olan bir takım. (Squamata) takımının öz-kertenkelegiller (Lacertidae) familyasından bir sürüngen türü. Doğu Akdeniz memleketlerinde yaşar.

 

Agamagiller : Sürüngenler (Reptilia) sınıfının, pullu sürüngenler (Squamata) takımının, kertenkeleler (Lacertilia) alt takımından, ot ve böceklerle beslenen, Eski Dünya'da yaşayan, sırtlan taraklı olan türlere sahip bir familya. (Agamidae, Karibçe agama=bir tip kertenkele), Omurgalı hayvanlardan sürüngenler (Reptilia) sınıfının pullu-sürüngenler (Squamata) takımının kertenkeleler (Lacertilia) alt-takımının bir familyası. Eski Dünyanın sırtları taraklı olan kertenkeleleridir. Otçul ve böcekçildirler. Yakalı agama (Chlamydosaurus kingi), diken-kuyruklu agama (Uromastix spinipes), çöl agaması (Agama mutabilis), hardun (Alm. Stellio) iyi bilinen türleridir.

Sürüngenler : Omurgalıların, suda ve karada yaşayabilen yılan, kertenkele, kaplumbağa, timsah gibi yerde sürünerek veya yürüyerek ilerleyen sınıfı.

Squamata : [Bakınız: pullu sürüngenler]. [Bakınız: pullu-sürüngenler].

Bir sürü : Pek çok.

Sürüngen : Sürünerek giden (hayvan). Yere yatay olarak uzanan (sap veya kök).

Sürünge : Fırın süpürmeye yarayan, ucunda paçavra bulunan sırık. [Bakınız: sönge]. Fırın süpürmeye yarayan ucunda bez bulunan sopa.

Mısırda : Mısır.

Uzunluk : Bir şeyin bir uçtan öbür uca kadar olan uzaklığı. Bir yüzeyin iki temel boyutundan en büyük olanı, boy, en karşıtı. Yazının, sözün kapsam yönünden genişliği. Süre yönünden uzun olma durumu. İki nokta arasındaki yer aralığının ölçümü, tul.

 

Familya : Aile. Karı, eş. Birçok ortak özelliği sebebiyle bir araya getirilen cinslerin topluluğu, fasile.

Uzunlu : Kilis ilinde, merkez ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi. Samsun şehrinde, Çarşamba ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yer. Yozgat kenti, Boğazlıyan ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.

Yaşar : Bir yaşını geçmiş (at, sığır için). ... yaşına gelmiş. İki yaşındaki sığır, dana. Altı ayla üç yaş arasındaki sıpa. Yaşında. Doğan çocuğun uzun ömürlü olması dileğiyle konulan bir isim. Şanlıurfa şehri, Yardımcı nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.

Sürün : Bir çeşit hamur yemeği.

Kadar : Ölçüsünde, derecesinde. Miktarda, derecede. Gibi. Denli. Büyüklüğünde, genişliğinde. Süre belirten bir söz. Bir sayıdan sonra geldiğinde kesinlikle belli olmayan bir niceliği belirten söz. Dek.

Mısır : Buğdaygillerden, gövdesi boğumlu ve kalın, yaprakları şerit biçiminde, boyu yaklaşık 2 metre olabilen, erkek çiçekleri tepede salkım durumunda, dişi çiçekleri yaprakla gövde arasında koçan biçiminde olan bir kültür bitkisi (Zea mays). "Duymayan kalmadı" anlamındaki Mısır'daki sağır sultan bile duydu atasözünde geçen bir söz. Bu bitkinin koçan üzerindeki taneli ürünü. Bu ürünün taneleri.

Takım : Bir işte veya bir yerde kullanılan eşya ve aletlerin tamamı, ekipman. Bir filmin çevriminde görüntüleri alma, aydınlatma, ses alma gibi belli başlı çalışmaları yapmak için gerekli en küçük teknikçiler topluluğu. Meslek, davranış, durum vb. yönlerden birbirine uyan kimselerin oluşturduğu topluluk. Aşağılayıcı ve küçümseyici anlamda topluluk. Hayvanlarda yemek borusu, akciğer ve karaciğere genel olarak verilen ad. Birlikte oynayan, kazanmak için birlikte çalışan sporcu topluluğu. Görev bakımından birbirini tamamlayan kimselerin topluluğu, grup, ekip, trup. Bölüğü oluşturan birliklerden her biri. Takım elbise. Bir oyunda sahaya çıkan belli kuruluşlara bağlı oyuncular topluluğundan her biri. Birbirini tamamlayan şeylerin tümü. Sigara ağızlığı. Canlıların bölümlendirilmesinde familya ile sınıf arasında yer alan, yakın benzerlikler gösteren organizmaların oluşturduğu birlik.

Pullu : Üzerine pul yapıştırılmış. Pulu olan. Üzerine pul işlenmiş.

Diğer dillerde Diken kuyruklu agama anlamı nedir?

Almanca'da Diken kuyruklu agama ne demek ? : dornschwanzeidechse