Durgan nedir, Durgan ne demek

Durgan; Fizik, Matematik alanlarında kullanılan bir terimdir.

Fiziksel anlamı:

[Bakınız: değişmez].

Matematik'te terim anlamı:

Belli bir yorumda bir tek anlam kazanan im ya da imce.

Durgan tanımı, anlamı

Durgan terim : Bir uzbilimsel deyimde, belirli koşullar altında değişmez varsayılan terim. a. bk. salt terim

Göze durganı : Bir iletkenlik gözesinde, elektrotlar arasındaki uzaklığın elektrotların yüzey alanına oranı.

Hız durganı : Tepkenlerin derişimleriyle tepkime hızı arasındaki orantı katsayısı. (Değeri, derişimlere değil, sıcaklık, basınç gibi dış etkenlere bağlıdır.).

Yükünleşme durganı : Bir özdeğin yükünlerinin etkin derişimleri çarpımının, ayrışmamış durumunun derişimine oranı.

Değişmez : Aynen kalan, değişikliğe uğramayan.

Değişme : Değişmek işi. Değişim.

Anlam : Bir kelimeden, bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşünce veya nesne, mana, meal, fehva, deme, mazmun, medlul, valör. Bir önermenin, bir tasarının, bir düşüncenin veya eserin anlatmak istediği şey.

Kazan : Çok miktarda yemek pişirmeye veya bir şey kaynatmaya yarayan büyük, derin kap. Ankara iline bağlı ilçelerden biri. Buhar makinelerinde, kalorifer tesisatında, suyun kaynatıldığı büyük derin kap.

 

Yorum : Bir yazının veya bir sözün, anlaşılması güç yönlerini açıklayarak aydınlığa kavuşturma, tefsir. Bir ürünün, bir modelin, bir sanat eserinin farklı bir açıdan ele alınarak yeniden oluşturulmuş biçimi, versiyon. Bir olayı belli bir görüşe göre açıklama, değerlendirme. Bir müzik parçasını veya bir tiyatro oyununu kendine özgü bir duyarlık ve teknikle çalma, söyleme veya oynama. Gizli veya hayalî olan bir şeyden anlam çıkarma.

Belli : Beli olan. Bilinmedik bir yanı olmayan, malum. Belirli, muayyen. Gizli olmayan, ortada olan, anlaşılan, bedihi, zahir, aşikâr.

Değiş : Değme işi. Değişim.

Ya da : Seçeneği, çeşitliliği veya tercihi belirten bir söz.

İmce : Uzbilimde durganları ya da değişkenleri göstermeye yarayan yazaçlardan (harflerden) her biri.

Kaza : İstem dışı veya umulmayan bir olay dolayısıyla bir kimsenin, bir nesnenin veya bir aracın zarara uğraması. Kadılık görevi. Yargı. Vaktinde kılınmayan namazı veya tutulmayan orucu sonradan yerine getirme. İlçe, kaymakamlık.

Bir : Sayıların ilki. Tek. Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek. Eş, aynı, bir boyda. Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. Bir kez. Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı). Beraber. Aynı, benzer. Bu sayı kadar olan. Ancak, yalnız. Sadece.

Tek : Eşi olmayan, biricik, yegâne. Yalnızca. Önüne getirildiği cümleye istek ve özlem kavramı katar. Birbirini tamamlayan veya aynı türden olan nesnelerden her biri. İki ile bölünemeyen (sayı). Hiç, hiçbir. Sessiz, hareketsiz, uslu. Kadeh içinde belirli ölçüde olan (içki).

 

Da : Doğrulama, uygun bulma, evet. [Bakınız: dahacık, dâhacık]. Daha anlamında kullanılır. Şaşma bildirir ünlem. Değil mi ya anlamında kullanılır. İşte, orada, şurada. Genellikle cümle sonlarında çeşitli anlamlarda kullanılan ünlem. Bağlama ve kuvvetlendirme edatı. Daha, henüz. Da, dahi (bk. de). Dağ. Dahi, da. Henüz. Dağı. Dağa. Daha.

İm : İşaret. Alamet.

Ya : "Ey, hey" anlamlarında bir seslenme sözü. Bazı çekimli zamanlardan sonra gelerek anlamı pekiştiren, kuvvetlendiren bir söz: Yediydin ya. Oturmuşum ya. Şaşma, şaşkınlık bildiren bir söz. Bilinen, görülen, hatırlanıp anlatılan bir olay dolayısıyla da sorulan başka bir konu için kullanılan bir söz. Gereklik ve onay bildiren cümlelerde yargının onaylandığını bildiren bir söz. Cevap niteliğinde olan cümlenin sonuna getirildiğinde asıl yargının arkadan gelen cümle ile anlatılacağını belirten bir söz. Evet. Dilek ve geniş zaman kiplerinde yargıyı güçlendiren bir söz. Bir düşüncede sıra ile yer alan ayrı cins ögelerden biri ötekilerden üstün görüldüğünde "hele, özellikle" anlamlarında kullanılan bir söz. Bir düşüncenin karşıtı düşünülürken kullanılan bir söz.

Diğer dillerde Durgan anlamı nedir?

İngilizce'de Durgan ne demek ? : constant