Embolik nedir, Embolik ne demek

Embolik; Veteriner alanında kullanılan bir sözcüktür.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Damarı tıkayan tıkaçla ilgili olan.

Pıhtı sonucu damarın tıkanmasıyla ilgili olan.

Embolik kısaca anlamı, tanımı

Emboli : Damar tıkanıklığı. Bir damarın pıhtı veya yağ damlası, bakteri yığını ve hava kabarcığı benzeri maddelerle tıkanması, embolizm. Embolusun çoğulu, çok sayıda embolus

Embolik akciğer yangısı : Dolaşımdaki bakteri ve parazitlerin kan yoluyla akciğere ulaşmasıyla biçimlenen akciğer yangısı.

Embolik böbrek yangısı : Çeşitli bakteriemilerde ve septik tromboembolizm sonucu böbrekte tek veya çok sayıda apse oluşumu ve idrarda irin bulunmasıyla belirgin böbrek yangısı.

Embolik piyemik böbrek yangısı : İrinli böbrek yangısı.

Fibrokartiloginöz embolik miyelopati : Omurlar arası diski oluşturan, yumuşak çekirdeğin veya onu çevreleyen fibröz halkanın dejenere olması ve damarların içerisine fıtıklaşması ve emboli oluşturmasından kaynaklanan iskemik omurilik zedelenmesi.

Trombo embolik sancı : Atlarda Strongylus vulgaris'in larvalarının A. mesenterica cranialis'in kök kısmında yaptıkları anevrizmadan kopan parçaların mezenteriyal atrerleri tıkaması ve geride kalan kısımlarının beslenememesi sonucu nekroza bağlı olarak oluşan sancı.

 

Tıkanma : Tıkanmak işi.

Sonucu : Sonunda, sonra. Netice, nihayet, en son, âkıbet, en sonra, sonunda.

İlgili : İlgilenmiş olan, ilgisi bulunan, alakalı, alakadar, müteallik.

Tıkan : Yağ tavası. Diken.

Tıkaç : Herhangi bir şeyin delik veya ağzını tıkamaya yarayan nesne.

Damar : Canlı varlıklarda kanın veya besleyici sıvıların dolaştığı kanal. Mermerde, bazı taşlarda ve tahta kesitlerinde renk ayrılığı gösteren dalgalı çizgi. İçinde ongun besi suyunun dolaştığı odunsu dokudan boru. Başka türden katmanların arasında bulunan sıvı, maden veya mineral katmanı. Böceklerde kanat zarını dik tutmaya yarayan organ. Huy. Soy, yaradılış.

Pıhtı : Koyulaşarak yarı katı duruma gelmiş sıvı.

Tıka : Tuğla, kiremit gibi şeyler yapmaya yarayan kil. Kaydırak oyununda nişan alınmak için dikilen şey. Kuş gagası.

İlgi : İki şey arasında bulunan herhangi bir bağlılık, ilişki, alaka, taalluk, aidiyet. Belirli bir olay veya etkinliğe yakınlık duyma, ondan hoşlanma ve ona öncelik tanıma. Kimyasal şartlar eş veya birbirine çok yakın olduğunda ögelerin birbirleriyle birleşmede gösterdiği seçicilik. Dikkati öncelikle belirli bir şey üzerinde toplama eğilimi.

Sonu : Boyunduruğun iki yanına konulan çubuklar.

Olan : Oğlan. Oğlan, erkek çocuk. Vakia, olan. Oğul, evlat.

Dama : Karelere ayrılmış zemin üzerinde on altı taşla iki kişi arasında oynanan oyun.

Diğer dillerde Embolik anlamı nedir?

İngilizce'de Embolik ne demek ? : embolic