Found a way out türkçesi Found a way out nedir

  • Bir çözüm bulmuş.
  • Bir çıkış yolu bulmuş.
  • Bir çıkış bulmuş.
  • Bir yolunu bulmak.
  • Çözüm bulmak.
  • Yolunu bulmak.

Found a way out ile ilgili cümleler

English: I found a way out.
Turkish: Ben bir çıkış yolunu buldum.

Found a way out ingilizcede ne demek, Found a way out nerede nasıl kullanılır?

Found : Dayandırmak. Kurmak. Temelini atmak. Temel yapmak. Dayanmak. İnşa etmek. Temel atmak. Kalıba dökmek. Yapmak. Tesis etmek.

A : La (müzik terimi). En iyi kaliteyi simgeleyen harf. Herhangi bir. En yüksek not. Pek iyi. İngiliz alfabesinin birinci harfi. Bir. Amperin simgesi. Miktar belirtir. Argonun simgesi.

Way : Kolcuğun veya anahtarın konumlarından her biri. Yön. Uzakta. Durum. Usul. Davranış tarzı. Mesafe. Bilgisayar, gitar alanlarında kullanılır. Huy. Civar.

Out : Çıkarmak. Çıkış. Kendini belli etmek. Dışarı çıkarmak. Bayılmak. Yanmak. Ortaya çıkmak. Dışarıda. Dışarı atmak. Nakavt etmek.

Find a way out : Çözüm bulmak. Yolunu bulmak. Bir yolunu bulmak.

Found a party : Parti kurmak.

Found a treasure : Değerli birşeyler keşfetmiş. Hazine bulmuş.

Found a solution : Bir çözüm bulmuş. Bir şeyi çözmek veya düzeltmek için bir yol bulmuş. Bir çözüm buldu.

Found a state : Devlet kurmak.

İngilizce Found a way out Türkçe anlamı, Found a way out eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Found a way out ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Solve : Çözüme ulaştırmak. İçinden çıkmak. Çözümlemek. Aydınlatmak. Halletmek. Çözüm üretmek. Çözmek. Çözüme kavuşturmak.

Conjured : Hokkabazlık yapmak. Rica etmek. Sihirle çıkarmak. Yalvarmak. Büyü ile çağırmak. Büyülemek. Büyü yoluyla çağırmak (ruh vb). Ruh çağırmak. Afsunlamak. Büyü yoluyla ruh çağırmak.

Make shift : Yetinmek. Elde olanlarla yetinmek. Elindekilerle yetinmek. İdare etmek. Var olanla idare etmek. Geçici tedbir. Eldeki imkanlarla idare etmek. Bir çaresini bulmak. Elindekiyle geçinip gitmek.

Dope : Verniklemek. Bilgi. Yanıltıcı bilgi. Çirişlemek. Uyuşturucu vermek. Uyuşturucu madde. Cila. Önceden kestirmek. Uyarıcı vermek.

Dope out : Tahmin etmek. Önceden kestirmek. Üstesinden gelmek. Çözüm yolu bulmak.

Find a way : Çare bulmak. Çaresine bakmak. Formül bulmak. Bir yolunu bulun. Yol bulmak.

Contrive : Uydurmak. Bulmak. Yapmak. İcad etmek. Akıl etmek. Kurmak. Ayarlamak. İcat etmek. Planlamak.

Shovel in : Büyük para kazanmak. Avanta kazanmak. Parayı bulmak.

Dopes : Cila. Dinamit yapımında kullanılan madde. Sersem. Uyuşturucu vermek. Tahmin etmek. Çirişlemek. Çiriş. Macun. Uyarıcı vermek.

Found a way out synonyms : find a way out, manage, managed, found a solution, conjures, conjure, rake in, doped, manages, contrives, get around, unthread, contriving.