Give an eye to türkçesi Give an eye to nedir

  • Göz atmak.
  • Gözkulak olmak.
  • Göz kulak olmak.

Give an eye to ingilizcede ne demek, Give an eye to nerede nasıl kullanılır?

Give : Gitmek. Bahşetmek. Ödemek. Dogruluğunu kabullenmek. Bel vermek. Bulaştırmak. Uçlanmak. Armağan etmek. Vermek. Düzenlemek.

An : Anabatik rüzgar. Sesli harf ile başlayan kelimelerin başında kullanılan belirsiz tanımlık. Bir. Bir (ünlülerden önce). (herhangi) bir.

Eye : Gözünü dikip bakmak. Delik. Süzmek. Gözetlemek. Görme organının, içinde dış dünyanın görüntüsünün oluştuğu ve bu görüntünün sinirsel uyarmalara dönüştüğü, başlangıç parçası. Dikkatle bakmak. Bakmak. Işığa duyarlı olan ve görmeyi sağlayan, çeşitli hayvanlarda basit göz, bileşik göz gibi farklı yapılarda ve sayılarda bulunan organ. insanda, kafatasının orbit denilen çukuruna yerleşmiş, dışta sklera ve kornea tabakaları, ortada damar tabaka (koroit, silli cisimcik, iris) ve içte retina tabakasından oluşan, irisin önünde ve arkasında ön ve art odalar bulunan, bütün tabakaların çevrelediği en iç kısmı dolduran camsı (vitröz) maddeden yapılmış bir çift organ. İğne deliği. Gözlemek.

To : -e göre. Kala. İla. Göre. E. Ya. İle. -e kadar. Karşı. -mek -mak (mastar).

Keep an eye to : Bir şey gözetmek. Gözlemek.

 

With an eye to : Niyetiyle. -i de düşünerek. Göz önünde tutarak. Göz koyup. -i gözününde tutarak. Göz koyarak. -i düşünerek. Hesaba katarak. Düşünerek. Nedeniyle.

Give an account of : Açıklamak durumunda kalmak. Hesap vermek. Hesabını vermek.

Give an assurance : Söz vermek. Teminat vermek.

Give an account of oneself : Yaptığının hesabını vermek. Kendisi hakkında hesap vermek. Nerede ne yaptığını anlatmak.

İngilizce Give an eye to Türkçe anlamı, Give an eye to eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Give an eye to ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Check on : Emin olmak. Çek etmek. Bakmak (kontrol etmek amacıyla). Doğru olup olmadığını öğrenmeye çalışmak. Doğruluğunu kontrol etmek. Kontrol etmek. Doğruluğunu araştırmak.

Look after : İle ilgilenmek. Çekip çevirmek. Bakmak. Sahip çıkmak. Bakımını üstlenmek. Kollamak. Çocuk bakmak. Mukayyet olmak. İdare etmek.

Keep track of : Görüşmeye devam etmek. Takip etmek. İzlemek. Aklında tutmak. Dikkat etmek. İzini kaybetmemek. Teması kesmemek.

Watch over : Nezaret etmek. Özen göstermek. Beklemek. Gözlemek. Bakarak olmak. Kollamak. Korumak.

Watched : Seyretmek. Gözlemek. Nöbet tutmak. İzlemek. Beklemek. Gözetlemek. Başında beklemek. Dikkat etmek. Yolunu gözlemek.

Keep a good lookout for : Kollamak.

Take care of : Bakmak. Bakımını üstlenmek. İlgilenmek. Dövmek. Gözetmek. Özen göstermek. Muhafaza etmek. Karşılamak. -e dikkat etmek.

Oversaw : Seyretmek. Bakmak. İzlemek. Denetlemek. Gözetmek. Sınavda gözetmenlik yapmak. Yönetmek. Nezaret etmek.

Dip into : Çok masrafa girmek. Banmak. Gözden geçirmek. Bandırmak.

Flash a glance : Bakış atmak.

Give an eye to synonyms : kept, cast a glance, have an eye on, hold the fort, glance, oversees, dips, be a father to, watches, oversee, watch, keep watch over, browse, kept an eye on, dipped, overseeing, dip, glance at, keep an eye out for, give the once over, ride herd on, flick through, blink at, flip through, check up on.