Graphic equalizer nedir, Graphic equalizer ne demek

Graphic equalizer; Gitar alanında kullanılan bir terimdir.

Gitar terimi olarak anlamı:

Ses sinyalinin farklı fasılalarını, içerdiği bir dizi sürgü ile ayrı ayrı kuvvetlendirmeye veya kırpmaya olanak tanıyan tipte eşleç.

Graphic equalizer kısaca anlamı, tanımı

Equalizer : Sesi arzu edilen tonal karaktere büründürmek için çeşitli düzeylerdeki frekans aralıklarında birbirinden bağımsız olarak değişiklik yapmaya yarayan devre

Kuvvetlendirme : Kuvvetlendirmek işi. [Bakınız: pekiştirme].

Ayrı ayrı : Birbirinden ayrı olan, değişik. Her biri ayrı olarak.

Bir dizi : Art arda gelen.

Kuvvetle : Güçlü ve sağlam bir biçimde. Üzerinde durarak, direnerek.

Kuvvet : Fiziksel güç, takat. Güç. Bir ülkenin silahlı gücü. Dayanıklı olma durumu. Yetke, erk, nüfuz. Bir niceliğin kendisi ile çarpılarak yükseltildiği derecelerden her biri: 2x2x2=23 denkleminde, 3 sayısı 2'nin kuvvetini gösterir. Şiddet, zor, cebir. Durgunluğu harekete veya hareketi durgun bir duruma çeviren etken, direnci kıran veya direnç doğuran özellik.

Sinyal : Bir şey bildirmek için verilen işaret. Çevir sesi.

Kırpma : Kırpmak işi.

Olanak : İmkân.

Farklı : Farkı olan, aralarında fark bulunan, değişik, ayrımlı.

Fasıla : Aralık, ara, kesinti.

Eşleç : Sesi arzu edilen tonal karaktere büründürmek için çeşitli düzeylerdeki frekans aralıklarında birbirinden bağımsız olarak değişiklik yapmaya yarayan devre.

 

Sürgü : Kapının kapanması için arkasına yatay olarak yerleştirilen demir veya ağaç kol, tırkaz, sürme. Sürülmüş tarlayı bastırmak ve düzeltmek için kullanılan, taştan veya ağaç kütüğünden tarım aracı, tapan. Sıvayı bastırıp düzeltmek için kullanılan büyük mala. Çoğu kez bölümlere ayrılmış bir çubuk üzerinde veya bir cetvelin, bir kumpasın ortasına açılmış bir oluk içinde kayabilen sivri uç veya küçük lama. Hastanın büyük ve küçük abdestini yapabilmesi için altına sürülen kap.

Fasıl : Bölüm, kısım, devre. Osmanlı ve Arap tiyatrosunda oyunun perde bölümü. Dönem, devre. Belli bir sürede yapılmış olan iş, karşılaşılan durum veya olay. Bütçede ayrı ayrı gösterilen bölümler. Orta oyununa başlamadan önce saz takımının çaldığı köçek havası ve curcuna. Peşrev, nakış, şarkı, saz semaisi vb. parçaların belli bir sıraya göre çalınıp söylenmesi.

Kuvve : Düşünce, niyet. Bir devletin silahlı kuvvetlerinin durumu veya gücü. Yeti.

Kırp : Donmuş kar. Havanın biraz ısınmasiyle satıhtan erimeye başlamış, fakat, yeni bir soğukla buzlaşmış kar; üzerinde yüründüğünde yalnız ayakların bastığı kısımlar çöker, ve çökerken 'kırp' diye ses çıkarır.

İçer : Oda, oturma odası.

Olan : Oğlan. Oğlan, erkek çocuk. Vakia, olan. Oğul, evlat.

Dizi : Bir iplik veya tel üzerine dizilmiş inci, boncuk vb.nin oluşturduğu bütün, sıra. Saf durumundaki bir kıtada, birbiri arkasında duran erler. Herhangi bir bakımdan bir bütün oluşturan şeylerin tümü, seri. Değerleri artarak veya eksilerek art arda gelen terimler takımı. Bir oktavın içinde sıralanan sekiz sesin bütünü. Yan yana, art arda veya zaman sırasına göre sıralanmış birbiriyle ilişkili nesne veya olayların oluşturduğu bütün sıra. Aynı söz dizimsel bağlam içinde birbirinin yerini alabilecek olan ve güçlü bir karşıtlık bağlantısı kuran ögelerin oluşturduğu bütün, paradigma. Dizi film.

 

Tanı : Hastalığın ne olduğunu araştırıp ortaya koyma, tanılama, teşhis.

Diğer dillerde Graphic equalizer anlamı nedir?

Osmanlıca Graphic equalizer : çizgisel eşleç