Hışır olmak nedir, Hışır olmak ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Parça parça olmak, ufalmak.

Eskimek, yıpranmak: Şu sandalya amma hışır olmuş.

Çok yorulmak, yorgun olmak.

Hastalıktan ya da yorgunluktan bitkin düşmek.

Hışır olmak kısaca anlamı, tanımı

Hışır : Olmamış meyve. Aptal, sersem. Taşkınlık gösteren, yaramaz (kimse)

Olma : Olmak işi.

Olmak : Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak. Hazırlanmak, hazır duruma gelmek. Bir şeyi elde etmek, edinmek. Bir yerde doğmuş, yaşamış olmak. Yitirmek, elinden kaçırmak. Sıfat-fiil eki almış kelimelerle birlikte başlama, bitirme vb. bildiren fiilleri oluşturur. Gerçekleşmek ya da yapılmak. Yol açmak. Sarhoş olmak. Bir şey, birinin mülkiyetine geçmek. Hastalığa yakalanmak, tutulmak. Yetişmek, olgunlaşmak. Bulunmak. Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak. Ek fiilin geniş zamanı olan -dır (-dir) anlamında kullanılan bir söz. Sürdürmek, yürütmek. Herhangi bir durumda bulunmak. Bir ad veya sıfatın belirttiği durumu almak. Yaklaşmak, gelip çatmak. Bir olayla karşılaşmak, başına kötü bir şey gelmek. Bir durumdan başka bir duruma geçmek. Bir kuruluşla, örgütle ilgili bulunmak, mensup olmak. Geçmek, tamamlanmak. Uygun düşmek, yerinde görülmek. Uymak, tam gelmek.

Parça parça : Parçalanmış bir durumda, lime lime. Azar azar, bölüm bölüm.

 

Yıpranmak : Zamanla veya çok kullanılma sonucu aşınmak, eskimek. Makine veya makine parçaları aşınıp bozulmak. Saygınlığı azalmak. Çeşitli etkenlerle eski gücü kalmamak.

Yorgunluk : Çalışma vb. sebeplerle bireyin ruh ve beden etkinlikleri açısından verimlilik düzeyinin azalması, bitaplık.

Hastalık : Organizmada birtakım değişikliklerin ortaya çıkmasıyla sağlığın bozulması durumu, rahatsızlık, çor, dert, sayrılık, illet, maraz, maraza, esenlik karşıtı. Aşırı düşkünlük, tutku. Ruh sağlığının bozulması durumu. Bitkilerin yapılarında görülen bozukluk.

Yorulmak : Yorgun duruma gelmek. Bir sebebe bağlanılmak, yorumlanmak.

Yıpranma : Yıpranmak işi. Doku bozukluğu.

Ufalmak : Büyükken daha ufak duruma gelmek, küçülmek. Küçülmek, değersiz duruma gelmek. Büzülmek, küçülmek.

Hastalı : Hastalıklı.

Yorulma : Yorulmak işi.

Eskimek : Eski duruma gelmek. Gözden düşmek, değeri kalmamak. Yıpranmak. Yaşlanmak.

Bitkin : Gücü tükenmiş olan, çok yorgun, argın, aygın, dermansız.

Ufalma : Ufalmak durumu.

Yorgun : Çalışma vb. sebeplerle beden veya zihin etkinliği yavaşlayan, yorulmuş olan, bitap.

Düşmek : Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek. Fırsat çıkmak. Bazı deyimlerde "yürümek, birlikte gelmek" anlamlarında kullanılan bir fiil. Aşırı ilgi ya da sevgi göstermek. Vurmak, değmek, rastlamak. Bulunmak. Hızı, gücü, değeri azalmak. Yakışmak, uygun gelmek. Düşkünleşmek. Kötü bir sebeple istenmeden bir yerde bulunmak. Vücuda bol gelen giysi aşağı kaymak. Uğramak, kapılmak. Hava taşıtları kaza sonucu hızla yere inerek çarpmak. Yere devrilmek, yere serilmek. Atlanmak, aradan çıkmak, eksik kalmak. Eksilmek. Olmak, olumsuz bir duruma girmek. Bir yere ansızın gelmek, damlamak, tesadüfen gelmek. Telefon, sanal ağ vb. alanlarda bağlantı kurmak. Alışmak, müptela olmak. Belirli zamana rastlamak. Bayağılaşmak. Isı, basınç, ateş vb. eksilmek, azalmak. Bir bölüşme sonunda payına ayrılmak. İşbaşından uzaklaşmak. Yakışık almak. Vakti gelmeden ölü doğmak. Kötü yola girmek. Ödevi veya yetkisi içinde bulunmak. Savaşta savunulmaz duruma gelerek teslim olmak. Biriyle yaşama, çalışma, birlikte olma durumunda kalmak. Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan aşağıya inmek. Yağmak.

 

Sandal : Sandalgillerden, kerestesi sert ve kokulu bir ağaç (Santalum album). Sandalet. İnsan taşıyacak biçimde yapılmış, kürekle yürütülen deniz teknesi.

Eskime : Eskimek işi.

Ya da : Seçeneği, çeşitliliği veya tercihi belirten bir söz.

Diğer dillerde Hırsız zoka anlamı nedir?

İngilizce'de Hırsız zoka ne demek ? : thief of hook