Helva nedir, Helva ne demek
Helva; kökeni arapça dilinden gelmektedir.
Helva hakkında bilgiler
Helva, Türkiye'de ve pek çok Orta Doğu ülkesinde yaygın bir tatlıdır. Helvanın birçok farklı ülkede birçok çeşidi vardır. Amin çorbası olarak da bilinir. Yemekte en son gelir. Genellikle ardından dua edilir.
Türk mutfağında özellikle un helvası, irmik helvası yaygındır. Temel malzemeleri un ya da irmik, yağ, şeker, süt, kaymaktır.
İrmik unu, şeker, su, tuz ve tarçın çeşitlemeleri ile yapılmış olan özellikle Ortadoğu ve ön Asya'da sevilen tatlı çeşitleridir.
Türkiye gelenek ve göreneklerine göre doğumlarda, ölümlerde, askere giderken, hac dönüşünde, okula başlayan çocuklar için, yeni bir eve sahip olunca, okul bitince, yağmur dualarında, kuzunun sütten kesilme günü olan "yoğurt bayramı"nda, "çiğdem düğünü"nde (ilk çiğdemin görüldüğü gün) Osmanlı evlerinde kesinlikle çeşitli helvalardan biri yapılır ve eşe dosta dağıtılır.
Helva ile ilgili Cümleler
- Devlet fuarında pamuk helva yedik.
- Zengine şekerden helva basarlar fakire pekmez bile bulunmaz.
- Dün helvacıdan helva aldım.
Helva tanımı, anlamı:
Şeker : Sevimli, cana yakın ve güzel. Şeker kamışı, şeker pancarı, patates, havuç, mısır, buğday vb. bitkilerin sap ve köklerinin öz suyundan veya nişastasından çıkarılan, birleşiminde karbon, oksijen ve hidrojen bulunan, beyaz, suda eriyen, mayalanabilen ve çoğu tatlı olan maddelerin genel adı. Şeker hastalığı. Bu madde katılarak yapılmış lokum, akide, çikolata vb. tatlı yiyeceklerin genel adı.
İrmik : Sert buğdaydan elde edilen, taneleri iri, glütence zengin un.
Helvahane : Genellikle helva pişirmekte kullanılan geniş ve az derin tencere. Sarayda mutfak içinde tatlıların yapıldığı özel bölüm veya oda.
Keten helva : Kavrulmuş şekerden yapılan, pamuk görünüşünde bir helva türü.
Koz helva : Ceviz ve şekerle yapılmış olan ağdalı bir helva türü, koz helvası.
Gaziler helvası : Undan yapılmış olan bir helva türü.
İrmik helvası : İrmik, çam fıstığı, yağ ve şeker karışımıyla hazırlanan bir tatlı türü.
Kağıt helvası : Tekerlek biçiminde, ince, yassı ve gevrek bir helva türü.
Kar helvası : Pekmez karıştırılmış kar. İcat edenlerin bile beğenmedikleri şey.
Kenevir helvası : Kenevir ve şeker karışımıyla yapılmış olan bir helva türü.
Koz helvası : Koz helva.
Kudret helvası : Beyaz çiçekli, 5-9 yaprakçıklı, 20 metre kadar yükselebilen, Kuzeybatı ve Batı Anadolu'da yaygın olan bir ağaç (Fraxinus ornus). Türlü bitkilerden, öz sularının kurutulmasıyla elde edilen, hekimlikte iç sürdürücü olarak kullanılan macun.
Ölü helvası : Ölüevinde pişirilip konuklara dağıtılan un veya irmik helvası.
Pamuk helvası : Toz şekerin çok sıcak bir ortamda hızlı bir biçimde döndürülüp pamuklaşmasından oluşan bir tatlı türü, pamuk şekeri.
Pekmez helvası : Eritilen tereyağında unun hafifçe kavrulmasından sonra pekmezle karıştırılmasıyla yapılmış olan ve cevizle birlikte sunulan bir tatlı türü.
Peynir helvası : Rendelenmiş yağlı ve tuzsuz beyaz peynire, yumurta karıştırdıktan sonra un, yağ ve şeker eklenmesi ve kısık ateşte pişirilmesiyle yapılmış olan bir tatlı türü.
Susam helvası : Kaynatılmış ağdalı şekerden yapılmış olan ve susama bulanan bir tatlı türü.
Tahin helvası : Tahinin şekerle karıştırılmasıyla yapılmış olan bir helva türü.
Un helvası : Unun yağ içinde kavrulmasından sonra içine şeker şerbeti katılarak hazırlanan bir helva türü.
Yaz helvası : Hafif olduğu için genellikle yaz mevsiminde yenen, ceviz, un, şeker veya pekmezle yapılmış olan bir helva türü.
Helvacı : Helva yapan veya satan kimse.
Helvacı kabağı : Kabakgillerden, tatlısı yapılmış olan dışı boz, içi sarı renkli iri bir tür kabak, kestane kabağı (Cucurbita maxima).
Helvacı kökü : Çöven.
Helvalaşmak : Helva durumuna gelmek.
Helvalık : Helva yapımı için kullanılan malzeme.
Ana ile kız helva ile koz : "ana ile kız, koz helvasının içindeki cevizle helva gibidirler, birbirlerinden kesinlikle ayrılmazlar" anlamında kullanılan bir söz.
Kağıt helvacı : Kâğıt helvası yapan veya satan kimse.
Keten helvacı : Keten helva yapan ve satan kimse.
Koz helvacı : Koz helvası yapan veya satan kimse.
Yandı gülüm keten helva : "kaçırılmış bir fırsat" anlamında kullanılan bir söz.
Türki : Türkle ilgili. Türkçe.
Orta : Çankırı iline bağlı ilçelerden biri. Defterde, bir araya getirilmiş belli sayıda yaprakların oluşturduğu bölümlerden her biri. Bir olayın, içinde gerçekleştiği yer. Yeniçeri Ocağında tabur. Bir şeyin eşit olarak ayrılabileceği bölüm. Her iki yanında kendi türünden aynı nitelikte nesneler, durumlar bulunan. İyi ile kötü arasındaki durum. Sorunların çözümünde aşırılıklardan kaçınan, ölçülü bir yöntem izleyen. Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer. Ne uzun ne kısa, midi. Ne büyük ne küçük, midi. Futbolda oyunculardan birinin, topu, kale ağzında duran arkadaşlarına havadan yollamak için yaptığı vuruş. Öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde geçer not ile iyi arasındaki derece. Orantı. Başlangıcı ile bitimi arasında eşit uzaklıkta olan süre. İki karşıt nitelik veya durum arasında bulunan, tutarlı, ılımlı, vasat.
Ülke : Bir özelliği ön plana çıkarılarak düşünülen bölge. Bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların tümü, diyar, memleket. Devlet.
Yaygın : Herhangi bir bölgede çok görülen, bulunan. Sınırı genişlemiş. Çoğu kimselerce duyulmuş, öğrenilmiş, kullanılmış veya benimsenmiş olan.
Farklı : Farkı olan, aralarında fark bulunan, değişik, ayrımlı.
Çorba : İçinden çıkılmaz durum. Sebze, tahıl, et vb. ile hazırlanan sıcak, sulu içecek.
Yemek : Yemek yeme, karın doyurma işi. Hakkı olmayan ve kendisine yasak edilmiş bulunan bir şeyi kabul etmek. Konuklara yiyecek verilerek yapılmış olan ağırlama. Gücünü kırmak, perişan etmek, mahvetmek. Harcanmak, kullanılmak, sarf edilmek. Aşındırmak, kemirmek, oymak, delmek. Hoşa gitmeyen kötü bir duruma uğramak, tutulmak. Ağızda çiğneyerek yutmak. Harcamak, tüketmek, bitirmek. Isırmak. Birine alacağını vermemek, ödememek. Kandırmak. Günün belli saatlerinde yenilen besin. Yasal yoldan cezalandırılmak. Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam, ekmek. Sürekli üzmek, tedirgin etmek. Batmak, çizmek, kaşındırmak, dalamak. Başkasının parasını harcamak.
Helva sohbeti : Eskiden kış gecelerinde, ileri gelenlerin düzenledikleri, bilgin, şair, sanatçı ve müzikçilerin de katıldıkları toplantı.
Helvacalı : Samsun ilinde, Çarşamba ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yer.
Helvacı kuşu : Çulluk.
Helvacı otu : Çöven otu.
Helvacılar : Saray mutfağında helva, şurup ve türlü tatlılar, kokulu ve lezzetli macunlar hazırlamakla görevli kişiler. Zonguldak kenti, Perşembe bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.
Helvacılık : Helvacının yaptığı iş.
Helvaçı : Helvacı
Helvadere : Aksaray ilinde, Taşpınar nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.
Helvaköy : Bayburt şehrinde, Maden bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Helvalaşma : Helvalaşmak durumu.
Diğer dillerde Helva anlamı nedir?
İngilizce'de Helva ne demek? : [Halva] n. halvah
Fransızca'da Helva : manne [la], pâte au sucre
Almanca'da Helva : türkischer Honig
Rusça'da Helva : n. халва (F)
Bu kısımda Helva nedir? Helva ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Helva tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Helva hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.