İşitme yeteneği nedir, İşitme yeteneği ne demek

İşitme yeteneği; Veteriner alanında kullanılan bir sözcüktür.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Culicidae ailesindeki sivrisineklerde bulunan özellik. Birçok Culicidae erkeği antenlerinin ikinci segmentinde bulunan Johnston organı vasıtasıyla dişinin kanat vuruşlarını (yaklaşık 250-350 Hz) duyabilirler ve cezbolurlar. Dişiler erkeğin kanat vuruşlarını (250-500 Hz) hissedemez ve bu nedenle erkeklerden kaçamazlar.

İşitme yeteneği anlamı, tanımı

İşit : Eşit, denk

Yete : Sakatlık. Taraf.

Yeten : Herkes. Süresi dolan, günü gelen kimse: Yatan ölmez yeten ölür. Yetişen, ulaşan. Olgun, olgunlaşan. Süresi dolan, günü gelen. Tüm canlılar, herkes.

İşitme : İşitmek işi. Duyma, sema (II).

Sivrisinekler : Pullarla örtülü vücutlarının yarısı boyunda hortumları olan ve sıtmadan başka birçok hastalığı daha bulaştırma yönünden ayrıca önem taşıyan kan emici iplikboynuzlular familyası.

Vasıtasıyla : Aracılığıyla.

Sivrisinek : Çift kanatlılardan, insan ve memeli hayvanların kanıyla beslenen, birçok türü bulunan ve bir türü sıtma mikrobu aşılayan, sulak, bataklık yerlerde çok üreyen ve bulaşıcı hastalıkları yayan uçucu böcek (Culexpipiens).

Culicidae : Diptera takımında, Nematocera alt takımında bulunan Anophelinae ve Culicinae gibi medikal açıdan önemli iki alt aileyi bünyesinde barındıran sivrisinek ailesi. Bu ailede bulunan Culex, Aedes ve Anopheles soyları önemli patojenlere vektörlük yapmaktadır.

 

Yaklaşık : Gerçek değeri ve miktarı değil, ondan az fazla veya eksik bir niceliği gösteren, aşağı yukarı bir değerlendirme yapılarak bulunan, takribî.

Segment : Bir organ, yapı veya bütünün doğal veya yapay olarak sınırlanmış her bir bölümü. [Bakınız: bölüt]. Bölüt.

Özellik : Bir şeyin benzerlerinden veya başka şeylerden ayrılmasını sağlayan nitelik, hususiyet, hasiyet, hassa, mahsusluk, spesiyalite.

İkinci : İki sayısının sıra sıfatı. Sırada önem bakımından birinciden sonra gelen. Birinciden sonra gelen kimse veya nesne. Yeni, bir başka. Değer ve kalitece birinciden sonra gelen.

Segmen : Köyden köye gelin almaya giden güvey yanlısı, atlı, davullu, zurnalı, silahlı ve cepken giyinmiş delikanlı alayı.

Birçok : Oldukça çok, sayısı belirsiz, bir hayli, müteaddit.

Vasıta : Araç. Aracılık. Aracı. Taşıt.

Organ : Vücudun, belirli bir görev yapan ve sınırları kesin olarak belirlenmiş bölümü, uzuv. Bir görevi, bir işi yerine getirmekle yükümlü kuruluş.

Sivri : Ucu keskin ve batıcı olan. Genel tutumun veya geleneklerin dışında kalan, göze batıcı özelliği olan, aşırı. Ucuna doğru gittikçe incelen. Palamut.

Vuruş : Vurma işi. Bir kuvvetin etkileme süresi ile şiddetinin çarpımından çıkarılan nicelik. Bir ölçüyü oluşturan eşit sürelerden her biri, darp. Tempo.

Dişil : Bazı dillerde dişi cinsten sayılan (kelime), müennes.

Anten : Boşlukta yayılan elektromanyetik dalgaları toplayarak bu dalgaların transmisyon hatları içerisinde yayılmasını sağlayan cihaz. Olta şamandırasının alt ve üst kısmında bulunan ince uçlar. Duyarga.

Diğer dillerde İşitme yeteneği anlamı nedir?

İngilizce'de İşitme yeteneği ne demek ? : auditory ability