Kaçış sineması nedir, Kaçış sineması ne demek

Kaçış sineması; Sinema alanında kullanılan bir terimdir.

Sinema ve Televizyon dünyasındaki anlamı:

İzleyicinin ilgisini, oyalayıcı, avutucu, uyutucu ya da düşsel durumlarla çelerek onu günlük gerçeklerden uzaklaştırmayı amaçlayan sinema. Özellikle toplumların yaşamlarındaki güç ve çetin dönemlerde, sinemacının ya kendini ya izleyiciyi ya da hem kendini hem de izleyiciyi günlük gerçeklerden uzaklaştırmak için giriştiği bilinçli bir çabanın ürünüdür.

Kaçış sineması anlamı, kısaca tanımı

Sinem : “Gönlüm, yüreğim, çok sevdiğim” anlamında kullanılan bir isim”

Kaçı : Ne kadarı, kaç kişi.

Kaçış : Kaçma işi. Yarışan bir koşucunun veya bir kümenin diğer yarışçıları hızla geçmesi.

Sine : Göğüs. Gönül, yürek. Bağır, iç.

Sinema : Herhangi bir hareketi düzenli aralıklarla parçalara bölerek bunların resimlerini belirleme ve sonra bunları gösterici yardımıyla karanlık bir yerde, bir ekran veya perde üzerinde yansıtarak hareketi yeniden oluşturma işi. Film göstermeye yarayan özel bir makineyle görüntülerin beyaz perdeye yansıtıldığı salon veya yapı. Güzel sanatların dalı olarak yansıtılmaya uygun olan filmleri gerçekleştirme ve yaratma sanatı, beyaz perde, yedinci sanat.

Uzaklaştırmak : Uzağa götürmek. Çıkarmak, ayırmak. Yabancılaştırmak, ilgisiz bırakmak.

 

Uzaklaştırma : Uzaklaştırmak işi.

İzleyici : İzleme işini yapan kimse.

Sinemacı : Sinemanın çeşitli kollarından birinde çalışan kimse, filmci. Film yapımcısı ya da yönetmeni, filmci. Sinema işleten kimse.

Bilinçli : Bilinci olan, şuurlu. Kendi etkinliğinin farkında olan, şuurlu.

Özellik : Bir şeyin benzerlerinden veya başka şeylerden ayrılmasını sağlayan nitelik, hususiyet, hasiyet, hassa, mahsusluk, spesiyalite.

Uyutucu : Solunum ve dolaşım özekleri dışında tüm bedende ya da bir bölümde duyumların yitirilmesine neden olan bileşik. Barbituratlar gibi uyku verici madde.

Gerçek : Yalan olmayan, doğru olan şey, hakikat. Aslına uygun nitelikler taşıyan, sahici. Yalan olmayan. Doğruluk. Doğadaki gibi olan, doğayı olduğu gibi yansıtan. Düşünülen, tasarımlanan, imgelenen şeylere karşıt olarak var olan. Bir durum, bir nesne veya bir nitelik olarak var olan, varlığı inkâr edilemeyen, olgu durumunda olan, özbeöz, hakiki, reel. Yapay olmayan. Temel, başlıca, asıl. Gerçeklik.

Toplum : Aynı toprak parçası üzerinde bir arada yaşayan ve temel çıkarlarını sağlamak için iş birliği yapan insanların tümü, cemiyet. Topluluk.

Düşsel : Düş ile ilgili, hayalî.

Günlük : O günkü, o günle ilgili. Günü gününe tutulan anı yazısı ya da bu yazıları içine alan eser, günce. Üzerinden gün geçmiş veya geçecek. Her gün yapılan, her gün yayımlanan, her gün çıkan. Günü gününe tutulan hatıra, günce, muhtıra. Tütsü için kullanılan bir tür ağaç sakızı.

Bilinç : İnsanın kendisini ve çevresini tanıma yeteneği, şuur. Algı ve bilgilerin zihinde duru ve aydınlık olarak izlenme süreci, şuur. Temel bilgi, temel görüş.

 

Toplu : Topu olan. Topunu, tamamını, bütününü içine alan. Düzenlenmiş, dağınık olmayan. Hepsi bir arada bulunan, toplanmış. Bir arada, bütün, kombine. Vücutça dolgun.

Diğer dillerde Kaçış sineması anlamı nedir?

İngilizce'de Kaçış sineması ne demek ? : cinema of escapism, escapist cinema