Kopak nedir, Kopak ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Göllerde su üzerinde yüzen büyük köklü toprak parçası.

Çamaşır sepeti.

Yonga, ağaç kırıntısı.

Kamış kökü.

Kopak kısaca anlamı, tanımı

Kopa : Ot ya da saman yığını, küme. Küpes

Çamaşır sepeti : Kirli veya yıkanmış çamaşırların içinde toplandığı sepet.

Üzerinde : Üstünde. ile ilgili, üzerine.

Çamaşır : İç giysisi. Kirli eşyaları yıkama işi.

Kırıntı : Bir şeyden ayrılan küçük parça. Eser, iz, belirti. Kurumak için kesilip yerde bırakılan odun. Küçük kalıntı.

Göller : Ağrı şehrinde, Doğubayazıt belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi. Çorum kenti, Sungurlu ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge. Erzincan ili, Çayırlı belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri. Erzincan şehrinde, Üzümlü ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri. Erzurum kenti, Halilçavuş bucağına bağlı bir yer. Karabük ilinde, Eflâni belediyesi, merkez bucağına bağlı bir bölge. Malatya kenti, merkez ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer. Ordu şehrinde, Çatalpınar ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi. Sinop ilinde, Kabalı nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.

Toprak : Yer kabuğunun, toz durumuna gelmiş türlü kütle kırıntılarıyla, çürümüş organik cisimlerden oluşan ve canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü. Memleketli. Kara. Yer kabuğunun bu bölümünden yapılmış. Arazi, tarla. Ülke.

 

Büyük : Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), makro, küçük karşıtı. Büyük abdest. Yetişkin, belli bir yaşa gelmiş. Önemli. Çok, ortalamayı aşan (soyut kavram). Makam, rütbe, derece bakımından daha üst olan kimse. Üstün niteliği olan. Niceliği çok olan.

Kamış : Buğdaygillerden, sulak, nemli yerlerde yetişen, boğumlu, sert gövdesi olan bitkiler (Phragmites australis). Sıvı içecekleri bardak veya şişeden kolayca içmek için kullanılan ince, plastik boru, pipet. Bu bitkiden yapılmış. Erkeklik organı.

Gölle : Suda kaynatılmış buğday, mısır, fasulye, nohut ve benzerleri tahıllar. Aşure. Bir çeşit irmik tatlısı. Nohut, mısır ve buğdayı acı biberle karıştırıp pişirerek yapılan yağsız bir çeşit çorba. Çok uyuyan kişi. Bilye.

Kırın : Oyun, raks.

Topra : Torba.

Çamaş : Ordu iline bağlı ilçelerden biri.

Yonga : Kesilen, yontulan veya rendelenen bir şeyden çıkan parça, kamga. Milimetrik yüzeyler üzerinde on binlerce devre elemanından oluşan ve son derece karmaşık elektronik devrelerin yerleştirildiği, genellikle silikon benzeri yarı iletken malzeme, çip.

Parça : Bir bütünden ayrılan, ayrı sayılan ya da artakalan şey. Bir bütünden kopma, kırılma, yırtılma vb. yoluyla ayrılmış bölüm, lime. Nesne. Tane. Güzel, alımlı kız veya kadın. Müzik eseri. Birkaçı bir araya geldiğinde bir bütünü oluşturan şeylerin her biri, modül. Küçümseme ve değersiz sayma bildiren bir söz. Pasaj.

 

Üzeri : Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı. Bazı tamlamalarda zaman bildiren bir söz. Vücut, beden. Artan, geriye kalan bölüm. Bir şeyin dış yüzü, yüzey.

Sepet : Saz, kamış, ince dal veya tellerden hasır biçiminde örülerek yapılan, genellikle sapı olan, yiyecek ve eşya taşımak için kullanılan kap. Motosikletin yan tarafında bulunan, tek yolcu taşımak üzere hazırlanmış ayrı bölüm. Sazdan örülmüş balık kapanı. Basketbolda sayı kazanmak için, içine top atılmaya çalışılan demir çembere geçirilmiş altı açık ağ. Bu kap biçiminde örülerek yapılmış. Bu kabın aldığı ölçüde.

Köklü : Kökü olan. Soylu, soyu sopu belli, iyi tanınan. Kökleşmiş, iyi yerleşmiş, kalıcı olan, esaslı.

Üzer : Kaymak, süt, yoğurt yüzü. Ürem, faiz. Değiş tokuş sırasında üste alınan para. Can sıkıcı. Üst. Kaymak. Faiz. Can sıkıcı, üzücü.

Sepe : Tenha, ulaşılması zor olan yer.

Diğer dillerde Koordine represyon anlamı nedir?

İngilizce'de Koordine represyon ne demek ? : coordinate repression