Mandala nedir, Mandala ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Demir ya da tahtadan yapılmış kapı sürgüsü.

Saksı.

Mandala hakkında bilgiler

Mandala (मण्डल), Hindistan kökenli dinlerde metafizik veya sembolik bakımdan meta veya mikro kozmosu gösteren şekillere verilen ad.Genel olarak mandala,şekilleri belli bir düzene göre boyamaktır. Genellikle daire veya kare şeklinde olan ve her şeyin mistik merkezini sembolize eden mandalalar meditasyon nesnesi olarak kullanılabilmektedir. Hinduizm'de Siva ve Sakti'nin kozmik dansını, Budizm'de Buda Diyarını veya Buda'nın vizyonunu simgeleyen mandalalar bulunmaktadır. Budizm'de Mandalalar onu temaşa eden için evrendeki kutsallığın içkinliğini ve aynı kutsallığın kendisindeki potansiyel durumunu hatırlatan önemli işaretlerdir. Budist bağlamda mandalanın amacı insanın acısına onu aydınlanmaya ulaştırarak son vermek ve hakikate ilişkin doğru görüşe ulaştırmaktır.

Mandala anlamı, kısaca tanımı

Manda : Geviş getirenlerden, derisinin rengi siyaha yakın, uzun seyrek kıllı bir hayvan, su sığırı, camız, kömüş (Buffelus). Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra bazı az gelişmiş ülkeleri, kendi kendilerini yönetecek düzeye eriştirip bağımsızlığa kavuşturuncaya kadar Birleşmiş Milletler Cemiyeti adına yönetmek için bazı büyük devletlere verilen vekillik

 

Mandal : Kapı vb. şeyleri kapalı tutmaya yarayan, döner tahta veya metal parça. Ut, kanun, keman vb. çalgıların tellerini geren düğme. Evlek. İpe serilen çamaşırı tutturmak için kullanılan yaylı kıskaç.

Mandalak : Yerelması. Yabanıl havuç.

Aydınlanma : Aydınlanmak işi ya da durumu. Bir sorun üzerine gereği kadar bilgi edinme, tenevvür. Bir yüzeyin, karşısına konulan eşit ışık kaynaklarının sayısı ile orantılı olarak aydınlık görünmesi.

Ulaştırmak : Ulaşmasını sağlamak.

Meditasyon : Dalınç.

Potansiyel : Gizli kalmış, henüz varlığı ortaya çıkmamış olan, gizil. Gizil güç. Gelecekte oluşması, gelişmesi mümkün olan. Kullanılmaya hazır (güç, yetenek).

Ulaştırma : Ulaştırmak işi. İnsanların, malların, haberlerin ulaşmasını sağlayan işlerin ve araçların tümü, münakalat. Orduda malzeme ve personel taşıma işlerini sağlayan sınıf.

Metafizik : Doğaötesi.

Gösteren : Gösterilenle birleşerek göstergeyi oluşturan ses veya sesler bütünü.

Hinduizm : Brahmanizm'den daha sonra ortaya çıkan, niteliği bakımından ondan daha katı olan bir din.

Bakımdan : Yönden, açıdan. Bakımdan, sebepten.

Bulunmak : Bulma işine konu olmak. Bir yerde olmak. Herhangi bir durumda olmak.

Sembolik : Simgesel.

Hakikat : Gerçek. Gerçekten. Gerçeklik.

Merkezi : Merkezde olan, merkezi oluşturan.

Kökenli : Asıllı. Belli bir kaynaktan çıkmış olan, bir kaynağa dayanan.

Bulunma : Bulunmak işi.

İlişkin : İlgisi, ilişiği olan, bağlı, ilgili, ait, merbut, müteallik.

Aydınla : Aydınlık.

Diğer dillerde Mandagöz mercan balığı anlamı nedir?

İngilizce'de Mandagöz mercan balığı ne demek ? : common seabream