Melek sıçraması nedir, Melek sıçraması ne demek

Melek sıçraması; Gösteri alanında kullanılan bir sözcüktür.

Teknik terim anlamı:

İki ayakla başlanıp iki ayak üstünde tamamlanan sıçrama. Beşinci ayak duruşuyla başlanır, sıçrama, bacaklar birbirine değer durumda yapılır. Kalçalar olabildiğince yukarı kaldırılır.

Melek sıçraması tanımı, anlamı

Mele : Duvarcı aracı, mala. Çekirge. Köpeğin yaşı : Bizim köpek yedi melesinde. Çocuk oyunlarında kale olarak kullanılan çukur. Yuva : Leyleklerin melesi yıkılmış. İn : Kurt melesine girdi

Melek : Tanrı ile insan arasında aracılık yaptığına ve nurdan olduğuna inanılan manevi varlık, ferişte. Terbiyeli, uysal kimse.

Sıçrama : Sıçramak işi. Ayaklarla, birdenbire yeri teperek kısa süre havaya yükselme.

Beşinci ayak duruşu : Dördüncü ayak duruşuna benzer. Ancak bu kez bacaklar arasında hiç uzaklık yoktur. Bir ayağın ucu öbürünün topuğuna değer.

Olabildiğince : Olabildiği kadar. Olduğu kadar. Yeterince.

Beşinci ayak : Altılı ganyanda yer alan beşinci koşu.

İki ayak : Bir horon çeşidi.

Üstünde : Üstündeki, karşılığı üs'ta.

Birbiri : Karşılıklı olarak bir diğeri.

Beşinci : Beş sayısının sıra sıfatı, sırada dördüncüden sonra gelen.

Kaldırı : Güç: Onun kaldırışı çok yüksektir.

 

Yukarı : Bir şeyin üst bölümü, fevk, aşağı karşıtı. Benzerleri arasında üstte bulunan. Yetkili kimse. Üst tarafa, üstteki kata, üste, yükseğe, yukarıya. Aşama, sınıf, makam bakımından ileride olan.

Yapılı : Yapısı herhangi bir nitelikte olan. Vücudu gelişmiş, iri.

Birbir : Yabancı olmayan, akraba, yakın. Akraba, yakın.

Başla : Yönetmenin oyunculara bir çevirimin başında verdiği komut; oyuna başlama komutu. Yumruklaşma oyununa başlatmak için orta hakemin verdiği komut.

Üstün : Benzerlerine göre daha yüksek bir düzeyde olan, onları geride bırakan. Arap harfli metinlerde bir ünsüzün a, e seslerinden biriyle okunacağını gösteren işaret, fetha. Birine veya bir şeye göre nitelik bakımından daha yüksek, daha elverişli olan, faik.

Değer : Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık, kıymet. Bir değişkenin veya bilinmeyenin sayı ile anlatımı. Üstün nitelik, meziyet, kıymet. Kişinin isteyen, gereksinim duyan bir varlık olarak nesne ile bağlantısında beliren şey. Üstün, yararlı nitelikleri olan kimse. Bir şeyin para ile ölçülebilen karşılığı, bedel, kıymet, paha, valör. Bir ulusun sahip olduğu sosyal, kültürel, ekonomik ve bilimsel değerlerini kapsayan maddi ve manevi ögelerin bütünü.

Bacak : Vücudun kasıktan tabana kadar olan bölümü. Bazı şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri, ayak. Hayvanlarda yürümeye veya atlamaya yarayan organ. İskambil kâğıtlarında genç erkek resimli kâğıt, oğlan, vale.

Durum : Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon. Duruş biçimi, konum, tavır. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri.

Diğer dillerde Melek sıçraması anlamı nedir?

İngilizce'de Melek sıçraması ne demek ? : soubresant