Optik görüntü nedir, Optik görüntü ne demek

Optik görüntü; Sinema alanında kullanılan bir terimdir.

Sinema ve Televizyon dünyasındaki anlamı:

Herhangi bir konunun bir optik dizgeden geçtikten sonra oluşan görüntüsü. Elektronik görüntü karşıtı.

Optik görüntü anlamı, kısaca tanımı

Görün : Mezar, mezarlık

Görü : Görme yetisi. Bir yerin çevreyi görme özelliği, nezaret. Dolaysız kavrama, birden kavrama.

Görüntü : Gerçekte var olmadığı hâlde varmış gibi görünen şey, hayalet. Bir film üzerinde sıralanmış resimlerin gösterici yardımıyla ekrana art arda düşürülmesi sonunda hareketin yeniden kurulmasıyla ortaya çıkan görünüş, görüntülük üzerindeki hareketli resimler bütünü. Herhangi bir nesnenin mercek, ayna vb. araçlarla oluşturulan biçimi, hayal. Gölge oyununda Karagözcünün perdeye yansıttığı görsel malzeme. Manzara. Sayı doğrusu üzerinde bir sayıya karşı gelen nokta.

Optik : Görme ile ilgili olan. Fizik biliminin ışık olaylarını inceleyen kolu. Gözlükçü.

Elektronik görüntü : Alıcı merceğinden gelen optik görüntünün, ışıkeksiucu üzerine düşmesi sonucu yayılan elektronların erek üzerinde oluşturduğu görüntü.

Elektronik : Serbest elektronların etkisiyle oluşan olayları inceleyen bilim dalı. Elektron temeline dayanan, elektronla ilgili.

 

Elektron : Bütün atomlarda bulunan negatif yüke sahip temel parçacık, pozitron karşıtı.

Elektro : Elektrokardiyografi. Elektrikle ilgili.

Geçtik : Geçen (gün, hafta, ay, sene için).

Karşıt : Nitelik ve durumları birbirine büsbütün aykırı olan, zıt, kontrast.

Sonra : Daha ileri bir zamanda, müteakiben, önce karşıtı. Arkadan gelen bölüm ya da zaman. Daha uzak ve ileri bir yerde. Yoksa, aksi hâlde. Makam, sıra, değer ve önemde arkada oluşu bildiren bir söz.

Dizge : Bir bütün oluşturacak biçimde birbirine bağlı ögelerin bütünü, manzume, sistem. Bir ilkeye veya dünya görüşüne göre düzenlenmiş düşünceler, bilgiler, öğretiler bütünü, manzume, meslek, sistem.

Karşı : Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi. İçin, hakkında. Bulunan yere göre önde, ileride olan. Karşılık olarak, mukabil. -e doğru. Karşıt, zıt, muhalif. Yol, deniz, ırmak vb.nin öbür kıyısı veya yanı. Ön, kat, huzur. Yüzünü bir şeye doğru çevirerek.

Konu : Konuşmada, yazıda, eserde ele alınan düşünce, olay veya durum, mevzu, süje. Üzerinde konuşulan şey, bahis.

Oluş : Olma işi, vuku. Oluşma, teşekkül, tekevvün. Bir durumdan öteki duruma geçiş.

Elek : Taneli veya un gibi toz durumunda olan şeyleri yabancı maddelerden ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak için kullanılan, tahta bir kasnak ve tek tarafa gerilmiş, gözenekli tel, kıl, bez vb.nden oluşan araç.

Diğer dillerde Optik görüntü anlamı nedir?

İngilizce'de Optik görüntü ne demek ? : optical image