Psikolojik savaş nedir, Psikolojik savaş ne demek

  • Temeli propagandaya dayanan, karşı düşünceli grupların birbirlerini etkileyebilmek ve kendi düşüncelerini kabul ettirmek için aralarında tehdit, şantaj, yıldırma vb. psikolojik ögelerin kullanıldığı mücadele türü

Psikolojik savaş hakkında bilgiler

Psikolojik savaş, açıklanan bir olağanüstü durum veya savaşta, iletişim araçları ve diğer psikolojik vasıtaların düşman üzerinde psikolojik baskı yaratmak ve düşman kontrolü altındaki bölgelerdeki düşman gruplarının ve diğer hedef alınan toplulukların tutum ve davranışlarını olumlu yönde etkilemek amacıyla kullanılması tekniğidir. Bunun temel işlevi, düşmanın savaş veya çatışmaya devam isteğini zayıflatmak ve savaşı sürdürmekteki kapasitesini azaltmak amacı güden bütün çabaları desteklemektir.

Psikolojik savaş ile ilgili Cümleler

  • Burak bir psikolojik savaş uzmanıydı.
  • Burak psikolojik savaşla başa çıkmayı çok iyi bilir.
  • Burak özel kuvvetlerdeydi ve onlar orada onlara psikolojik savaş öğretiyorlar.

Psikolojik savaş kısaca anlamı, tanımı:

Temel : Bir şeyin gelişimi için gereken ilk ögeler. Bu bölümleri yapmak için kazılan çukur. En önemli, belli başlı, ana, taban, esas, asıl, baz. Bir yapının toprak altında kalan ve yapıya dayanak olan duvar, taban vb. bölümlerinin tümü.

 

Grup : Çeşitli sınıf veya birliklere bağlı elemanların, belirli bir taktik görevi gerçekleştirmek üzere, tek komutanın emri altında birleştirilmesinden oluşan kıta topluluğu. Ortak özellikleri olan varlıklar, nesneler bütünü. Küme. Görüşleri, çıkarları bir olan kimseler bütünü, ekip.

Psikolojik : Ruhsal. Ruh bilimsel.

Psikoloji : Herhangi bir edebiyat ürününde, kişilerin kişiliklerini belirleyen duyuş, düşünüş, davranış biçimi. Ruh bilimi, ruhiyat. Bir grubu, bir bireyi belirleyen hareket etme, düşünme, duygulanma biçimlerinin bütünü. Ruhsal.

Savaş : Bir şeyi ortadan kaldırmak, yok etmek amacıyla girişilen mücadele. Devletlerin diplomatik ilişkilerini keserek giriştikleri silahlı mücadele, harp, cenk, cidal. Uğraşma, kavga, mücadele.

Propaganda : Bir öğreti, düşünce veya inancı başkalarına tanıtmak, benimsetmek ve yaymak amacıyla söz, yazı vb. yollarla gerçekleştirilen çalışma, yaymaca.

Düşünceli : Düşüncesi olan. Düşünerek davranan, anlayışlı. Kaygılı, tasalı.

Etki : Bir etken veya bir sebebin sonucu, yardım. Bir kimse üzerinde bırakılan izlenim. Bir kimse veya nesnenin başka bir kişi veya şey üzerindeki gücü, tesir.

Düşüncel : Gerçekte olmayıp yalnızca düşüncede, tasarım içinde var olan. Yalnız düşünce ile kavranabilen.

Kabul : Bir şeye isteyerek veya istemeyerek razı olma. Bir öneriyi uygun bulma, onaylama. Konukları veya işi olanları yanına, katına alma. Bir yere alınma. Sunulan bir şeyi, armağanı alma. Akseptans.

Ettirmek : Etme işini yaptırmak.

Tehdit : Gözdağı.

Olağanüstü : Harikulade. Beklenmedik bir zamanda yapılan, önceden tasarlanmamış olan, fevkalade. Alışılmıştan, benzerlerinden farklı olan, fevkalade.

Diğer dillerde Psikolojik savaş anlamı nedir?

İngilizce'de Psikolojik savaş ne demek? : n. psychological warfare, psychologic warfare