Savunma nedir, Savunma ne demek

"Savunma" ile ilgili cümleler

  • "Mustafa Kemal'in orada seçtiği savunma hattı, Millî Misak'taki Türkiye sınırı idi." - F. R. Atay

Hukuki terim anlamı:

müdâfaa.

Bilimsel terim anlamı:

Bir takımın kalesini korumak ve gol yememek için oyun süresince çaba göstermesi.

Kişinin, benliğini kaygı, değer duygusunun yitirilmesi gibi hoş olmayan durumlara karşı kendiliğinden savunmasına yarayan ruhsal işleyiş.

Saldırıya karşı koyma hareketi.

İngilizce'de Savunma ne demek? Savunma ingilizcesi nedir?:

defense, defence

Savunma hakkında bilgiler

Savunma saldırıyı önleme için yapılmış olan harekettir. Bir ülkenin savunmasından bahsediyorsak o zaman savunma kavramı o ülkein güvenliğini ve korumasını sağlayan askeri birimler anlamına gelir. Savunma karşı saldırı olarak da bilinir. Kişisel savunmanızı çeşitli zırh ve teçhizatlarla yapılır. Ortaçağda kişisel savunma olarak çeşitli beden zırhları ve kalkanlar vardı. Bunun yanı sıra birçok savunma sanatı da vardır ve şu an bile o savunma sanatlarının eğitimi verilir. Örneğin judo, karete vb. dövüş sanatları savunma için kullanın ilkesiyle verilir. Şu atasözünüde unutmamak gerekir En iyi savunma saldırıdır. Günümüzde beden zırhı ve kalkan kullamayacağımıza göre özellikle hırsızlıklara karşı savunma sanatlarını tercih ederim.

 

Ülke savunması ise bir ülkenin kendi savunmasını yapması için, vatandaşlarının kendini güvende hissetmesi için ve diğer ülkelere karşı ben güçlüyüm hissini vermesi için gereklidir. Günümüzde savaşlar pek sıklıkla olmasada 19. ve 20. yüzyıllarda savaşlar artık bir günlük aktivite olmuştu. Bunun için bir ülkenin bağımsızlığını koruması için gereken en önemli şey sağlam dostlar ve çelikden bir savunmaydı.

Karate'nin temeli pek çok Japon savaş sanatı gibi Okinava adasında, Derebeylik döneminde, savaşçı samuray kastı dışında kalan sıradan vatandaşların silah taşıması yasaklanınca silahsız olarak kendini savunmak isteyen kişilerin Budist rahiplerden kökeni Çin hatta Hindistan'a dek uzanan antik savaş sanatlarını öğrenmek istemesi neticesinde atılmıştır. Gichin Funakoshi tarafından 20. yüzyıl başında Japonya'ya taşındığında Japonca'da aynı şekilde yazılan ama çok küçük farkla okunan Boş kelimesi Çin kelimesinin yerine geçerek Karate, Boş El anlamını almıştır.

Giysilerine Karate-gi, öğrencilerine karate-ka denir. Karate antrenmanları genel olarak üç kısımdan oluşur. Bunlar, Kihon, Kata ve Kumite'dir. Kihon karatedeki temel tekniklerin parça parça çalışılmasıdır. Kata, sıraları önceden belirlenmiş çeşitli tekniklerin belirli bir sıra ile uygulandığı Karatenin kuşaktan kuşağa aktarılması için oluşturulmuş alıştırmalardır. Kumite antrenmanda yapılmış olan dövüş alıştırmasıdır.

 

Savunma ile ilgili Cümleler

  • Yasayı bilmemek bir savunma gerekçesi olarak kabul edilmez.
  • Savunma avukatı doğru sorular sormadı.
  • Birçokları, savunma bütçesindeki kesintilerin ordunun etkinliğini baltalayacağından korkuyorlar.
  • Savunmanın söyleyecekleri bu kadar.
  • Savunma avukatları merhamet için yalvardılar.
  • Savunmasızdım.
  • Savunmasız hissediyorum.
  • Biz hâlâ savunmasızız.
  • Kendini daha fazla savunmaya çalışsan iyi olur.
  • Savunma dinlenir.
  • Kendini savunmayı öğrenmelisin.
  • Savunmasızız.
  • İngiltere güçlü savunmacılarından dolayı Dünya Kupası maçlarında her zaman iyi yapar.
  • Ali itibarını savunmak zorunda kaldı.

Savunma tanımı, anlamı:

Saldırı : Kötülük yapmak, yıpratmak amacıyla doğrudan doğruya silahlı veya silahsız bir eylemde bulunma, hücum, taarruz, tecavüz.

Kişi : Erkek. Eş, koca. Çekimli fiillerde ve zamirlerde konuşan, dinleyen, sözü edilen varlık, şahıs. Kadın veya erkeğe verilen genel ad, şahıs, zat, nefer. Oyun, roman, hikâye vb.nde yer alan kimse.

Savunma yapmak : Haklı olduğunu ortaya koymaya çalışmak. oyunda rakip tarafın hücumlarına karşı koymak.

Savunmasını almak : Soruşturma sebebiyle suçlanan birisinin düşüncesine başvurmak.

Savunma oyuncusu : Kalecinin önünde yer alan, kaleyi savunan oyunculardan her biri, savunucu, bek.

Adam adama savunma : Futbol, basketbol, hentbol vb. oyunlarda karşı takımdan tutmakla görevli olduğu oyuncuyu kollamaya, rahat hareket etmesini ve sayı yapmasını engellemeye dayalı savunma biçimi.

Sivil savunma : Barışta doğal afetlere karşı, savaşta sıcak çatışma içinde sivil halkı korumaya yönelik önlemler bütünü.

Ulusal savunma : Bir milletin kendine özgü savunma yöntemi, millî savunma, millî müdafaa.

Alan savunması : Takım sporlarında rakip takıma kendi yarı alanını kontrol edip birey veya takım olarak hareket alanı bırakmama durumu.

Savunmak : Yapılan bir suçlamaya veya ithama karşı kendi haklı gösterecek sebepler ileri sürmek. Bir kişiyi desteklemek, ona arka çıkmak. Herhangi bir saldırıya karşı koymak, saldırıya karşı korumak, müdafaa etmek. Hareket veya düşünceyi söz ve yazı ile doğru, haklı göstermeye çalışmak. Futbolda bir takım kendi kalesini korumak için oyun süresince çaba göstermek.

Savunmalık : Savunmaya yarar, tedafüi.

Savunmasız : Savunma gücü olmayan.

Savunmasızlık : Savunmasız olma durumu.

Koyma : Koymak işi.

Müdafaa : Savunma, koruma.

Düşünce : Niyet, tasarı. Dış dünyanın insan zihnine yansıması. Tasa, kaygı, sıkıntı. Uzay ve zamanın ötesinde, öznenin dışında, kendiliğinden var olan, duyularla değil, yalnızca ruhen algılanabilen asıl gerçeklik, mütalaa, fikir, ide, idea. İlke, yönetici sav.

Haklı : Hakka uygun, doğru, yerinde. Davası, iddiası, düşüncesi veya davranışı doğru ve adalete uygun olan (kimse).

Gösterme : Göstermek işi. Teşhir, sergileme.

Amaç : Gaye. Ulaşmak istenilen sonuç, maksat. Hedef. Bir kimseye veya bir kurula verilen özel amaçlı görev, misyon.

Konuşma : Dinleyicilere bilim, sanat, edebiyat vb. konularda bilgi vermek için yapılmış olan söyleşi, konferans. Görüşme, danışma, müzakere. Konuşmak işi.

Önleme : Önlemek işi.

Karşı : Karşıt, zıt, muhalif. Ön, kat, huzur. Yüzünü bir şeye doğru çevirerek. Karşılık olarak, mukabil. Bulunan yere göre önde, ileride olan. Yol, deniz, ırmak vb.nin öbür kıyısı veya yanı. -e doğru. İçin, hakkında. Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi.

Savunma bölgesi : Bir takımın akın bölgesi dışında kalan alanı.

Savunma düzenleşimi : Organizmanın, yeni bir durum karşısında bedensel güvenliğini, ruh ve zihin erincini korumak için seçtiği davranış biçimi.

Savunma eylemi : Kılıçoyunu vuruşma ya da yarışmalarında, karşı oyuncunun yaptığı saldırıları etkisiz bırakmak için girişilen koruma eylemi.

Savunma hakkı : Bir kimsenin yargılıkta ve yetkililer önünde yasalı bütün haklarını yasaların kendisine tanıdığı hak ve çıkarlarını gereğince ortaya dökerek hiç kimseden korkmadan ve çekinmeden ileri sürebilmesi hakkı.

Savunma harcamaları : Askeri araç-gereç temini, askeri tesislerin yapımı, bakım, onarımı, sivil savunma gibi ülkenin ulusal güvenIiğini sağlamak amacıyla yapılan her türlü harcama.

Savunma katı : Görevi karşı takımın akıncılarına karşı kaleyi korumak olan oyuncuların kurdukları kat.

Savunma özdekleri : Bir ülkenin savunulması için gerekli olan ve savaş hazırlıklarından önce biriktirilmesi zorunlu olan ekonomik özdekler.

Savunma sanayii destekleme fonu : Türkiye’de savunma sanayine sürekli ve istikrarlı kaynak sağlayarak geliştirmek amacıyla 1985 yılında 3238 sayılı Kanun’la kurulan ve kaynağını tekel ürünleri, akaryakıt ve şans oyunlarına konan vergilerin oluşturduğu bütçe dışı fon.

Savunma söylevi : Bir avukatın mahkemede, bir davâyı savunmak için verdiği söylev. bk. Tüze sözenliği. Yargıç önünde yapılan savunma, bk. söylev.

Savunmacı açık piyasa işlemleri : Merkez Bankasının parasal tabanın cari düzeyini korumak amacıyla yapmış olduğu açık piyasa işlemleri. krş. dinamik açık piyasa işlemleri, arındırım

Diğer dillerde Savunma anlamı nedir?

İngilizce'de Savunma ne demek? : adj. defensive

n. defence [Brit.], defense, defending, defensive, advocacy, hearing, plea, justification, speech, self defence [Brit.], self defense, apologia, apology, argument, rampart, vindication, pleadings

Fransızca'da Savunma : défense [le], plaidoirie [la], apologie [la], plaidoyer [le]

Almanca'da Savunma : n. Abwehr, Apologie, Defektur, Gegenwehr, Schutz, Verfechtung, Verteidigung, Wahrung, Wehr

Rusça'da Savunma : n. оборона (F), защита (F), заступничество (N), отстаивание (N)

adj. защитительный