Serenağacı nedir, Serenağacı ne demek

Teknik terim anlamı:

Arabaların fazla sap taşımalarını sağlamak amacıyla köşelerine dikilen sadar ağaçlarının çatalları arasına koşuk olarak yerleştirilen iki sırık.

Serenağacı anlamı, tanımı

Sere : Açık duran başparmağın ucundan işaret parmağının ucuna kadar olan uzaklık, sele

Seren : Yelkenli gemilerde üzerine dört köşe yelken açmak ve işaret kaldırmak için direğe yatay olarak bağlanan gönder. Konut kapılarında menteşe ve kilidin takıldığı düşey konumdaki kalın parça.

Ağaç : Meyve verebilen, gövdesi odun veya kereste olmaya elverişli bulunan ve uzun yıllar yaşayabilen bitki. Bu gibi bitkilerin gövdesinden ve dallarından yapılan. Tahta, kereste.

Arabalar : Büyükayı, küçükayı burçları.

Sağlamak : Bir işin olması için gerekli durumu, şartları hazırlamak, temin etmek. Bir işlemin doğruluğunu ortaya koymak. Öndeki aracın sağından ilerleyerek önüne geçmek. Elde etmek, sahip olmak.

Çatallar : Antalya ili, Gebiz bucağına bağlı bir yerleşim yeri.

Köşeler : Kastamonu ili, Daday ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.

Sağlama : Sağlamak işi. Bir problemin çözümü veya bir hesabın doğruluğunu denetlemek için yapılmış olan kontrol işlemi, mizan.

Sağlam : Dayanıklı, kolay bozulmaz, yıkılmaz, stabil. Sakatlık veya hastalığı bulunmayan, sağlıklı, sıhhatli. Gerçek, inanılır bir temeli olan. (sa'ğlam) Her hâlde, muhakkak. Zarar görmemiş, bozulmamış. Güvenilir.

 

Taşıma : Taşımak işi.

Dikil : Horoz. Alık.

Taşım : Yemeğin taşacak kadar kaynaması.

Sadar : Dayak olarak kullanılan direk, sırık. Fazla sap taşımak amacıyla arabaların dört köşesine dikilen ucu çatallı sopaların her biri. (Yeşilova, Gücünkaya Aksaray Niğde).

Sırık : Değnekten uzun ve kalınca ağaç.

Fazla : Gereğinden, alışılmıştan çok, aşırı olan, ziyade. Artmış olan, ihtiyaçtan fazla olan. Daha çok, aşkın. Gereğinden, alışılmıştan çok olarak. Gereksiz, yersiz bir biçimde.

Çatal : İki veya daha çok kola ayrılan değnek. Dirgen. Bir tür olta iğnesi. Ucu kollara ayrılmış. İki anlamlı, iki türlü anlaşılabilir. Dallı olan şeylerin her kolu. Yemek yerken kullanılan iki, üç veya dört uzun dişli çoğunlukla metal araç. İki taraflı. Yol, ağaç gibi kollara ayrılan şeylerin ayrılma yeri.

Koşuk : Şiir. Koşma, türkü.

Araba : Tekerlekli, motorlu veya motorsuz her türlü kara taşıtı. Bu taşıtın aldığı miktarda olan.

Sada : [Bakınız: seda]. Sade. Seda, nağme, bk. seda. [Bakınız: Seda]. Kastamonu kenti, Azdavay ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi. Kastamonu kenti, merkez ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.

Olar : Onlar. Onlar (III. çokluk şahıs zamiri).

Diğer dillerde Serena merinosu anlamı nedir?

İngilizce'de Serena merinosu ne demek ? : serena merino