Sitokromlar nedir, Sitokromlar ne demek

Teknik terim anlamı:

Solunum, fotosentez ve diğer oksidasyon-redüksiyon reaksiyonlarında elektron taşıyıcısı olarak görev yapan enzimatik yapıda maddeler.

Sitokromlar tanımı, anlamı

Sitokrom : Sitokrom oksidazın (sitokrom c oksidaz) komponenti. Solunum zincirinde son elektron taşıyıcı olup elektronlar sitokrom a ve sitokrom a3 kanalıyla oksijene taşınır ve su teşekkül eder. Hücre metabolizmasında çok önemli olan hemen hemen bütün hayvan ve bitkilerin hücrelerinde oluşan, demir-porfirin proteinleri sınıfından renkli bir madde. Hayvan ve bitki dokularında yaygın olarak bulunan solunum, fotosentez ve diğer oksido-redüksiyon reaksiyonlarında elektron taşıyıcı olarak rol oynayan hem grubu içeren bir grup protein. Prostetik gruplara göre a, b, c ve d sitokrom olarak sınıflandırılır. Hayvan ve bitki gözelerinde bulunan ve solunumda görevi olan bir kromoprotein

Elektron taşıyıcı : Geri dönüşlü olarak elektronları alabilen veya verebilen flavoprotein veya sitokrom gibi bir protein.

Fotosentez : Yeşil bitkilerin ışıkta basit birleşiklerinden karmaşık yapılı organik moleküller üretmesi.

Oksidasyon : Paslanma. Paslandırma. [Bakınız: yanma]. [Bakınız: yükseltgenme]. Yükseltgenme. Bir kimyasal maddenin oksijen ile birleşmesi ya da oksijen etkisi altında parçalanması olayı; yanma.

 

Reaksiyon : Tepki. Tepkime. Yanıt.

Taşıyıcı : Taşıma işini yapan kimse ya da şey. Kendisi hastalığa yakalanmaksızın o hastalığın sebebi olan mikrobu taşıyan kimse veya hayvan, portör. Ücretle yük taşıyarak geçinen kimse, yükçü, sırtçı, hamal. Aktarıcı.

Elektron : Bütün atomlarda bulunan negatif yüke sahip temel parçacık, pozitron karşıtı.

Elektro : Elektrokardiyografi. Elektrikle ilgili.

Solunum : Bütün canlılarda, oksijen alıp karbondioksit verme biçiminde görülen hareket, teneffüs. Bitkilerde geceleri oksijen alıp karbondioksit verme, gündüzleri ise karbondioksit alıp oksijen verme biçiminde görülen hareket.

Enzim : Bir kimyasal tepkimeyi gerçekleştiren ve onu hızlandıran, çoğunlukla protein yapısında olan organik madde.

Madde : Duyularla algılanabilen nesne. Bir cismi oluşturan öge, öz. Sözlük ve ansiklopedilerde tanımlanan, anlatılan kelime, ad veya konulardan her biri. Yasa, sözleşme, antlaşma vb. metinlerde, her biri başlı başına bir yargı getiren ve çoğu kez rakamla belirtilen bölüm. Boşlukta yer kaplayan, bir kütlesi olan her türlü varlık, özdek. Para, mal vb. ile ilgili şey. Kendi içinde bütünlüğü olan anlatım. Molekül.

Yapan : Ardıç ve gomalak ağacının, yatay büyüyen dalları.

Görev : Bir nesne veya bir kimsenin yaptığı iş. Bir cümlede bir dil biriminin öbür birimlerle ilişkisi aracılığıyla yerine getirdiği iş. Resmî iş, vazife. Bir kimseye veya bir kurula verilen özel amaçlı iş, misyon. İşlev. Bir değerin başka değerlerle olan ilişkisi. Bir organ veya hücrenin yaptığı iş.

Diğer : Başka, özge, öteki, öbür.

Olar : Onlar. Onlar (III. çokluk şahıs zamiri).

 

Yapa : Ekinin, toprak üstündeki bölümü. Kırkılmış koyun yünü. Yapağı.

Elek : Taneli veya un gibi toz durumunda olan şeyleri yabancı maddelerden ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak için kullanılan, tahta bir kasnak ve tek tarafa gerilmiş, gözenekli tel, kıl, bez vb.nden oluşan araç.

Foto : Işık. Fotoğraf.

Göre : Bir şeye uygun olarak, bir şey uyarınca, gereğince. Bakılırsa, hesaba katılırsa, göz önünde tutulunca, bakarak, nazaran.

Yapı : Barınmak veya başka amaçlarla kullanılmak için yapılmış her türlü mimarlık eseri, bina. Yapma, oluşturma, ortaya konulma, meydana getirme. Bütünün bir araya getirilişinde uyulan dizge, strüktür. Ögeleriyle somut bağımlılığı olan bütün. Parçaları ve ögeleri arasında yasaya uygunluk, durağan bağlar ve karşılıklı ilişkiler bulunan dizge veya bütün, strüktür. Yapılmakta olan konut, yol, köprü vb. inşaat, konstrüksiyon. Canlı bir varlığın ruh veya beden özelliklerinin tümü, bünye, strüktür. Bir hücrede, bir dokuda, karmaşık oluşumlu bir organizmada elemanların düzeni.

Diğer dillerde Sitokromlar anlamı nedir?

İngilizce'de Sitokromlar ne demek ? : cytochromes