Uzlaşma fiyatı nedir, Uzlaşma fiyatı ne demek

Uzlaşma fiyatı; İktisat alanında kullanılan bir sözcüktür.

İktisat terim anlamı:

Borsa uzlaşma komitesi tarafından her bir ticari oturumun kapanışında belirlenen ve takas odasının net kazanç ve kayıpları ile gelecek günün fiyat sınırlarını saptamada kullanılan resmi fiyat.

Uzlaşma fiyatı anlamı, kısaca tanımı

Uzla : Öfke, sinir. Kastamonu kenti, Pınarbaşı belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer

Fiyat : Alım veya satımda bir şeyin para karşılığındaki değeri, eder, paha. Bir mal veya iş gücü için uygun görülen para karşılığı. Bir değer ile para birimi arasındaki ilişki.

Uzlaşma : Uzlaşmak durumu, uyuşma, uzlaşı, uzlaşım, mutabakat, konsensüs.

Takas odası : Finansal kurumlar ile borsalar arasında para kullanmadan ödeme sisteminin gelişmesi için takas işlemlerinin yapıldığı yer.

Saptama : Saptamak işi, tespit. Gümüş bromür kalıntılarını eritmek için filmin kimyasal bir eriyikten geçirilmesi.

Kapanış : Kapanma işi.

Gelecek : Daha gelmemiş, yaşanacak zaman, istikbal, ati. Zaman bakımından ileride olması, gerçekleşmesi beklenen, müstakbel.

Her bir : Sayılabilen şeylerin ayrı ayrı hepsi, beher (I).

Saptam : Bir olay, işlem ya da bileşimin, değişken ve etkenlerinin nicelik ve niteliklerini belirleme.

 

Oturum : Bir meclis veya kurulun çözümlenmesi gereken sorunları görüşüp tartışmak için yaptığı birleşimlerden her biri, celse. Bilimsel toplantıların aynı anda veya art arda gerçekleştirilen bölümlerinden her biri, seksiyon. Seans.

Ticari : Ticaretle ilgili, ticarete ilişkin.

Kazanç : Satılan bir mal, yapılmış olan bir iş veya harcanan bir emek karşılığında elde edilen para, getiri, temettü. Yarar, çıkar, kâr.

Gelece : Süt, yağ, turşu ve benzerleri şeyler konulan tahta kap, fıçı.

Komite : Alt kurul.

Kayıp : Kaybolma, yitme, yitim. Kaybedilen şey. Kaybolmuş olan, yitik, zayi.

Sınır : İki komşu devletin topraklarını birbirinden ayıran çizgi, hudut. Değişken bir büyüklüğün istenildiği kadar yaklaşabildiği durağan büyüklük, limit. Komşu il, ilçe, köy veya kişilerin topraklarını birbirinden ayıran çizgi. Bir şeyin yayılabileceği veya genişleyebileceği son çizgi, uç. Uç, son. Bir şeyin nicelik bakımından inebileceği veya çıkabileceği en alt ve en üst yer, limit.

Taraf : Ön, arka, sağ, sol, üst, alt vb. yanların her biri. Bir şeyin belli bölümü, kısmı. Yöre, yer. Yön, yan, doğrultu. İstekleri, düşünceleri karşıt olan iki kişiden veya iki topluluktan her biri. Bir kişinin soyundan gelenlerin hepsi.

Borsa : Bazı tüccarların ve özellikle sarraflarla değerli kâğıt ve tahvil alışverişiyle uğraşanların alım satım ve değişim amacıyla devlet denetimi altında iş yaptıkları yer.

Diğer dillerde Uzlaşma fiyatı anlamı nedir?

İngilizce'de Uzlaşma fiyatı ne demek ? : settlement price