Yakınma kurulu nedir, Yakınma kurulu ne demek

Yakınma kurulu; Maliye alanında kullanılan bir kelimedir.

Teknik terim anlamı:

İşçilerle işveren arasında çıkan anlaşmazlıkları ve yakınmaları çözümlemekle görevli kurul.

Yakınma kurulu anlamı, tanımı

Kuru : Suyu, nemi olmayan, yaş ve nemli karşıtı. Katıksız, yanında başka şey olmayan (yiyecek). Zayıf, çelimsiz, arık, sıska, kaknem. Canlılığını yitirmiş (bitki). Daha sonra kullanılmak için kurutulmuş, taze ve yeşil karşıtı. Heyecanı, tadı olmayan, tekdüze. Kuru fasulye. Salgısı olmayan. Etkisi ve sonucu olmayan. Döşenmemiş, çıplak. Yağış almayan veya üzerinde bitki olmayan. Akıcı olmayan, duygudan yoksun

Kurul : Bir işi yapmak, yönetmek veya bir kurum ve kuruluşu temsil etmek için görevlendirilmiş kişilerden oluşmuş topluluk, heyet, konsey, asamble.

Kurulu : Kurulmuş olan, yerleşmiş, oturmuş.

Yakı : Bazı hastalıkları tedavi etmek amacıyla bir bez üzerine yayılıp deri üzerine uygulanan, beden ısısıyla vücuda yapışan eczalı parça.

Yakın : Az bir ara ile ayrılmış olan (zaman veya yer), uzak karşıtı. Erişmesi, olması zaman bakımından yaklaşmış olan. Uzak olmadan. Aralarında sıkı ilgi bulunan. Aralarında sıkı ilişki olan arkadaş, dost veya akraba. Benzeyen, andıran, yaklaşan. Uzak olmayan yer. Küçük, önemsiz değişikliklerle birbirinden ayrılan.

 

Yakınma : Yakınmak (I) işi. Yakınmak (II) işi, şikâyet.

Anlaşmazlık : İki veya daha çok tarafın düşünce ve amaçları arasında ayrılık, uyuşmazlık, ihtilaf, ikilik, maraza, sürtüşme.

Çözümlemek : Çözümleme yoluyla bir şeyi incelemek, tahlil etmek, analiz etmek. Anlamı ve niteliği anlaşılamayan bir konuyu açıkladıktan sonra sonuca bağlamak, tahlil etmek, analiz etmek.

Çözümleme : Çözümlemek işi. Bir cümledeki kelimelerin hangi kelime türünden olduklarını veya özne, tümleç, yüklem görevlerinden hangisinde bulunduklarını belirtme, tahlil. Kelimenin kökünü bulup eklerini gösterme. Bir metni belirli yöntemlere bağlı kalarak gözden geçirme, tahlil. Herhangi bir konunun, bir nesnenin düşüncede veya gerçeklikte kurucu parçalarına ayrılmak yoluyla yapısının, işleyişinin ve gelişim yasalarının ortaya konması işlemi. Bir maddenin birleşimindeki yalın cisimlerin niteliğini veya niceliğini anlamak için yapılan işlem, tahlil, analiz. 7. mat. Bir sayıyı onluk ve birliklerine ayırıp yazma. Bir dizgeyi, onu oluşturan altdizgelere ayırıp bunlar arasındaki işlevsel ilişkileri araştırarak inceleme, bu yolla dizgeyi tanımaya çalışma yöntemi, bk. dizge çözümleme. Bir söylemi meydana getiren kelimelerin çeşidini ve cümledeki rollerini belirtme işi. Çözümleme ya gramerin verdiği değerlere göre (GRAMATİKAL ÇÖZÜMLEME, An. grammatical), ya kelimelerin karşılıklı ilgi ve durumlarına göre (SÖZDİZIMCE ÇÖZÜMLEME, An. syntaxique) veya mantıkça çıkarılan hükümlere göre (MANTIKÇA ÇÖZÜMLEME, An. logique) olur. Bir bütünü oluşturan parçaları bilimsel bir amaçla birbirinden ayırma işi. Öğretimde bir konunun ya da birimin (ünite) bölümleri üzerinde ayrı ayrı durarak çalışma. Bir sorunu bir dizi daha ilkel soruna indirgeme. Bir özdeğin kimyasal bileşimini bulma. Karmaşık bir bütünü, yapısını anlamak amacıyla parçalarına, öğelerine, birleşenlerine ayırma. inceleme, irdeleme. Bir özdeğin kimyasal bileşimini nitel ve nicel olarak belirleme. Erey ve yakınsama olgularını dört işleme katarak işlev, türev, tümlev, dizi ve derneyleri inceleyen uzbilim dalı. Anlamdaş. uzbilimsel çözümleme. Bir yapının, bir dizge bileşenlerinin, niteliğini ya da niceliğini anlamak için yapılan işlem. (Yapısal ruhbilim) Anlık süreçlerini oluşturan temel öğeleri içebakış yolu ile ana öğelerine ayırma. Tahlil etime, inceleme. Herhangi bir konunun, bir nesnenin düşüncede ya da gerçeklikte kurucu parçalarına ayrılması yoluyla yapısının, işleyişinin ve gelişim yasalarının ortaya konması işlemi. Gözlem sonuçları ya da verileri uygun bir biçimde düzenleyerek yine uygun işlemler aracılığıyla anlamlandırma ve onlardan sonuçlar çıkarma. 2 Bireşik bir öğenin bileşenlerine ayrılması, bk. bireşim. Öykü, roman ve öbür türlerde, insan duygularını inceden inceye belirtme. Bir tümceyi, bir dizeyi, anlaşılması güç bir sözü birimlerine ayırarak açıklama.

 

İşveren : İşçileri ücretle çalıştıran gerçek veya tüzel kişi, çalıştıran, patron.

Görevli : Görevi olan, vazifeli. Resmî görevi olan kimse, memur.

Anlaşma : Anlaşmak durumu. Devletler arası siyasal, ekonomik, kültürel vb. alanlarda yapılmış olan uzlaşma ve bu uzlaşmanın tespit edildiği belge, uyuşma, itilaf, antant, konvansiyon. Sözleşme.

Anlaş : Karşı, ön taraf, gözönü, her taraftan görülebilen yer, meydan, açıklık.

Görev : Bir nesne veya bir kimsenin yaptığı iş. Bir cümlede bir dil biriminin öbür birimlerle ilişkisi aracılığıyla yerine getirdiği iş. Resmî iş, vazife. Bir kimseye veya bir kurula verilen özel amaçlı iş, misyon. İşlev. Bir değerin başka değerlerle olan ilişkisi. Bir organ veya hücrenin yaptığı iş.

Çıkan : Çıkarma işleminde bütünden alınan sayı.

Çözüm : Bir sorunun çözülmesinden alınan sonuç, hal. Bir denklemde bilinmeyenlerin yerine konulduğunda o denklemi gerçekleştiren sayı veya sayılar. Bir problemi çözmek için verilenler üzerinde yapılacak işlemlerin gösterilmesi.

Çıka : Kız çocuğu. Yaramaz çocuk.

Diğer dillerde Yakınma kurulu anlamı nedir?

İngilizce'de Yakınma kurulu ne demek ? : grievance committee