Yapıt kazançları nedir, Yapıt kazançları ne demek

Yapıt kazançları; Maliye alanında kullanılan bir terimdir.

Teknik terim anlamı:

Yazar, çevirmen, heykelci, resimci ve bestecilerin ve bunların yasal kalıtçılarının, kitap, resim, heykel ve nota gibi yapıtlarını satmalarında sağlayacakları vergi ile bağımlı kazançlar.

Yapıt kazançları anlamı, kısaca tanımı

Kaza : İstem dışı veya umulmayan bir olay dolayısıyla bir kimsenin, bir nesnenin veya bir aracın zarara uğraması. Kadılık görevi. Yargı. Vaktinde kılınmayan namazı veya tutulmayan orucu sonradan yerine getirme. İlçe, kaymakamlık

Kazan : Çok miktarda yemek pişirmeye veya bir şey kaynatmaya yarayan büyük, derin kap. Ankara iline bağlı ilçelerden biri. Buhar makinelerinde, kalorifer tesisatında, suyun kaynatıldığı büyük derin kap.

Kazanç : Satılan bir mal, yapılmış olan bir iş veya harcanan bir emek karşılığında elde edilen para, getiri, temettü. Yarar, çıkar, kâr.

Yapı : Barınmak veya başka amaçlarla kullanılmak için yapılmış her türlü mimarlık eseri, bina. Yapma, oluşturma, ortaya konulma, meydana getirme. Bütünün bir araya getirilişinde uyulan dizge, strüktür. Ögeleriyle somut bağımlılığı olan bütün. Parçaları ve ögeleri arasında yasaya uygunluk, durağan bağlar ve karşılıklı ilişkiler bulunan dizge veya bütün, strüktür. Yapılmakta olan konut, yol, köprü vb. inşaat, konstrüksiyon. Canlı bir varlığın ruh veya beden özelliklerinin tümü, bünye, strüktür. Bir hücrede, bir dokuda, karmaşık oluşumlu bir organizmada elemanların düzeni.

 

Yapıt : Bir emek sonucunda ortaya konulan ürün, eser. Yayın, kitap.

Yapıt kazançları ayrılığı : Vergi yasalarında belirtilen oranların vergi dışı bırakılması.

Yapıt kazançlarının vergilendirilmesi : Yapıt hakları karşılığı olarak sağlanan gelirlerin de vergi kapsamında düşünülmesi ve onlardan da vergi alınması işlemi.

Vergi ile bağımlı kazanç : Kazancın vergi ile bağımlandırılan bölümü.

Heykelci : Heykel yapan sanatçı, heykeltıraş, yontucu.

Çevirmen : Konuşmayı bir dilden başka bir dile çeviren kimse, çevirici, dilmaç, tercüman, dragoman. Herhangi bir metni bir dilden başka bir dile çeviren kimse, çevirici, dilmaç, mütercim.

Çevirme : Çevirmek işi, tedvir. Çevrilmiş, tercüme edilmiş. Uzaktan dolaşıp düşmanın yan gerilerine düşerek onu istemediği bir durumda dövüşmek zorunda bırakma, sarma, muhasara. Kuzu, oğlak vb. hayvanların şişte, kor üzerinde çevrilerek pişirilmişi. Dikenlerden, ağaç dallarından yapılmış duvar. Bir müzik parçasındaki aralığın veya bir cümle parçasının tiz sesini pese, pes sesini tize dönüştürmek işi.

Kalıtçı : Bir kalıttan yasalar gereğince yararlanan kimse, mirasçı, vâris.

Besteci : Beste yapan kimse, bestekâr, kompozitör, maestro.

Bağımlı : Başka bir şeyin istemine, gücüne veya yardımına bağlı olan, özgürlüğü, özerkliği olmayan, tabi. Bir kimseye veya şeye maddi veya manevi yönden aşırı bağlı olan. Sigara, uyuşturucu madde vb. kötü alışkanlıklara aşırı derecede düşkün, müptela.

 

Resimci : Fotoğrafçı. Nakkaş. Resim öğretmeni.

Heykel : Taş, tunç, bakır, kil, alçı vb. maddelerden yontularak, kalıba dökülerek veya yoğrulup pişirilerek biçimlendirilen eser, yontu, statü.

Bunlar : Bu zamirinin çokluk biçimi.

Vergi : Kamu hizmetlerine harcanmak için hükûmetin, yerel yönetimlerin yasalara göre doğrudan doğruya veya bazı malların fiyatlarının üstüne koyarak dolaylı yoldan herkesten topladığı para. Bir kimsenin doğuştan sahip olduğu iyi nitelik.

Satma : Satmak işi.

Diğer dillerde Yapıt kazançları anlamı nedir?

İngilizce'de Yapıt kazançları ne demek ? : incomes of copyrights