Öküzgötü nedir, Öküzgötü ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Kırlarda, dağlarda kendiliğinden biten bir çalı ve kırmızı renkli, küçük yuvarlak meyvesi.

[Bakınız: öküzgöbeği].

Kızılcık.

Yabangülü meyvesi.

Yabangülüne benzeyen bir çeşit çalının sarı çiçeği.

Meşegillerden bir çeşit ağaç ve meyvesi.

Yenilen bir bitki. (Lahana büyüklüğünde fakat enginara benzer. Ortasında, tepesi püsküle benzer bir çiçeği olur. Öküzgötü, tavukgötü, çoban ekmeği adları da verilir.).

Öküzgötü anlamı, tanımı

Öküz : Çift sürmekte, kağnı çekmekte kullanılan, etinden yararlanılan, iğdiş edilmiş erkek sığır. Bön, görgüsüz, kaba, anlayışsız, yeteneksiz kimse. Cıvalı zar

Kendiliğinden : İnsan eliyle ekilmeden yetişen, hudayinabit. Dış etkilerin zorlaması olmadan iç sebeplerle oluşan. İradesiz olarak gerçekleşen (hareket), spontane. (ke'ndiliğinden) Başka şeylerin etkisi olmaksızın, kendi kendine, bizatihi.

Çoban ekmeği : Tuz, karabiber, kırmızı biber, biraz yağ konulmuş su içinde yumuşatılan ekmekden yapılmış yemek. Gayet kalın kesilmiş ekmek dilimi. Dağlarda yetişen, ekşimsi, katmerli içi çok sulu bir bitki. [Bakınız: çoban dilimi]. [Bakınız: çoban böreği].

Öküzgöbeği : Kırlarda, dağlarda kendiliğinden biten bir çalı ve kırmızı renkli, küçük yuvarlak meyvesi. Oval bir çeşit armut.

 

Tavukgötü : Siğil.

Kızılcık : Kızılcıkgillerden, yaprak açmadan çiçeklenen iri gövdeli bir ağaç (Cornus mas). Bu ağacın güzün olgunlaşan, kırmızı, tek çekirdekli, reçeli ve şerbeti yapılan, buruk bir tadı olan yemişi.

Yuvarlak : Top veya küre biçiminde olan, müdevver. Top veya küre biçiminde toparlak şey. Kesin ve açık olmayan (söz, laf vb.). Homoseksüel erkek.

Kırmızı : Al, kızıl renk. Bu renkte olan.

Yenilen : Şimdi, pek az önce. Başlama atışını türlü nedenlerle sayılmaz kılan ve atışın yenilenmesini bildiren hakem kararı.

Enginar : Birleşikgillerden çok yıllık, dikenli bitki (Cynara scolymus). Bu bitkinin sebze olarak tüketilen, iri, yuvarlak, yeşil çiçeği.

Yenile : Şimdi, pek az önce. Az önce, hemen, yeni. Başlama atışını türlü nedenlerle sayılmaz kılan ve atışın yenilenmesini bildiren hakem kararı. Yeni, henüz, yeniden, pek yeni.

Lahana : Turpgillerden, geniş ve kalınca kat kat yaprakları olan, güz ve kış sebzesi olarak yetiştirilen ve birçok türü olan bitki, kelem (Brassica oleracea).

Kırlar : Tokat ili, Zile ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi. Yozgat şehrinde, Akdağmadeni ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Püskül : Bir ucundan bazı şeylere süs olarak takılan, diğer ucu serbest saçak biçimindeki iplik demeti.

Kırmız : Kırmız böceğinden çıkarılan parlak al boya, çiçek boyası.

Renkli : Beyaz dışında başka rengi veya renkleri olan. Doğadaki renkleri olduğu gibi görüntüye aktarmayı gözeten film. Neşeli, canlı, ilgi çekici. Kendine özgü, ilginç, çarpıcı nitelikleri olan (kimse).

Benzer : Nitelik, görünüş ve yapı bakımından bir başkasına benzeyen veya ona eş olan, benzeri, müşabih, mümasil. Benzeşim. Bazı önemsiz veya tehlikeli sahnelerde asıl oyuncunun yerine çıkan, yapı ve yüz bakımından bu oyuncuyu andıran kimse, dublör.

 

Büyük : Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), makro, küçük karşıtı. Büyük abdest. Yetişkin, belli bir yaşa gelmiş. Önemli. Çok, ortalamayı aşan (soyut kavram). Makam, rütbe, derece bakımından daha üst olan kimse. Üstün niteliği olan. Niceliği çok olan.

Tavuk : Sülüngillerden, eti ve yumurtası için üretilen kümes hayvanı (Gallus).

Çoban : Koyun ve keçi sürülerini otlatan kimse.

Diğer dillerde Öküz kümesi anlamı nedir?

İngilizce'de Öküz kümesi ne demek ? : hyades