Ürünlük nedir, Ürünlük ne demek
Yerel Türkçe'deki anlamı:
Otu üstünde kurumuş, güzün, kışın hayvan otlatmaya elverişli yer.
Ürünlük anlamı, kısaca tanımı
Ürün : Doğadan elde edilen, üretilen yararlı şey, mahsul. Bir tutum veya davranışın ortaya çıkardığı şey. Türlü endüstri alanlarında ham maddelerin işlenmesiyle elde edilen şey. Eser
Ürünlü : Ürünü olan.
Elverişli : Uygun, müsait. İşe yarayan, ergonomik.
Üstünde : Üstündeki, karşılığı üs'ta.
Otlatma : Otlatmak işi.
Hayvan : Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık. At, eşek, katır gibi türlü hizmetlerde kullanılan yaratık. Kızılan bir kimseye söylenen bir söz. Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat (kimse).
Elver : Yılan balığı larvalarının metamorfoz geçirdikten sonraki hâli, genç bir yılan balığı yavrusu. Yardımcı ol anlamında kullanılan bir isim.
Hayva : Ayva. Tenekeyi lehimlemek için kullanılan bakır ya da demir araç. [Bakınız: hayva demiri].
Kışın : Kış mevsiminde, kış süresince.
Üstün : Benzerlerine göre daha yüksek bir düzeyde olan, onları geride bırakan. Arap harfli metinlerde bir ünsüzün a, e seslerinden biriyle okunacağını gösteren işaret, fetha. Birine veya bir şeye göre nitelik bakımından daha yüksek, daha elverişli olan, faik.
Güzün : Güz mevsiminde, sonbaharda.
Kurum : Ocak bacalarında biriken veya çevrede savrulan kalın is. Kendini büyük ve önemli gösterme davranışı, büyüklenme, gösteriş, azamet, tekebbür. Evlilik, aile, ortaklık, mülkiyet gibi köklü bir yapıyı içeren, genellikle devletle ilişkisi olan yapı veya birlik, müessese.
Kuru : Suyu, nemi olmayan, yaş ve nemli karşıtı. Katıksız, yanında başka şey olmayan (yiyecek). Zayıf, çelimsiz, arık, sıska, kaknem. Canlılığını yitirmiş (bitki). Daha sonra kullanılmak için kurutulmuş, taze ve yeşil karşıtı. Heyecanı, tadı olmayan, tekdüze. Kuru fasulye. Salgısı olmayan. Etkisi ve sonucu olmayan. Döşenmemiş, çıplak. Yağış almayan veya üzerinde bitki olmayan. Akıcı olmayan, duygudan yoksun.
Güzü : Dokuma aygıtında iplikleri çaprazlama işinde kullanılan ağaç.
Yer : Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân. Yerküre. Gezinilen, ayakla basılan taban. Önem. Ekime elverişli toprak parçası, arazi. Görev, makam. Durum, konum, vaziyet. Ülke. Durum, konum. İz. Üzerine yapı kurulmaya elverişli arazi, arsa. Otel, motel vb.nde kalınacak oda. Bulunulan, yaşanılan, oturulan bölge. Bir olayın geçtiği veya geçeceği bölüm, alan, mahal.
Otu : Otur.
Diğer dillerde Ürünlerin anında doğuş kuramı anlamı nedir?
Fransızca'da Ürünlerin anında doğuş kuramı nedir ? : théorie de la génération spontanée des sujets
Bu kısımda Ürünlük nedir? Ürünlük ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Ürünlük tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Ürünlük hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.