Isısalan nedir, Isısalan ne demek

Isısalan; Fizik, Metalürji alanlarında kullanılan bir kelimedir.

Fiziksel anlamı:

Bir süreç sırasında, dizgenin dışa ısıl erke verme özelliği.

Metalürji'deki terim anlamı:

Oluşumu sırasında ısı veren.

Isısalan tanımı, anlamı

Isısalan gaz : [Bakınız: ısısalan temelli atmosfer]

Isısalan ısıalan temelli atmosfer : Bir yakıtgaz-hava karışımının tüm yanması ile oluşmuş, içindeki subuğusu alınıp dıştan ısıtmalı bir katalizle doldurulmuş bölmedeki yakıtgazı tepkimesi yoluyla, karbon ikioksiti karbon biroksite çevrilmiş fırın atmosferi.

Isısalan temelli atmosfer : Bir hava ve yakıtgaz karışımının, tüm ya da yarım yanması ile elde edilen ve istenilen çiy noktasına erişebilmesi için, bileşiminden subuğusu alınmış olan fırın atmosferi.

Isısalan tepkileşim : Dış ortama ısı erkesi veren kimyasal tepkileşim.

Isısalan üreteç : Isısalan tepkimelere dayanarak sağlanan atmosfer üretiminde kullanılan üreteç.

Isıl erke : Belli sıcaklıkta (T), özdecik başına düşen ortalama erke. Bir nesnenin taşıdığı ısı halindeki erke.

Sırasında : Gerekince, yerinde ve zamanında.

Bir süre : Kısa bir müddet, bir müddet. Belirsiz bir müddet, bir müddet.

Oluşum : Oluşma işi, teşekkül, teşkil. Katman, kütle, gök cismi vb.nin biçimlenme süreci.

 

Süreç : Aralarında birlik olan veya belli bir düzen veya zaman içinde tekrarlanan, ilerleyen, gelişen olay ve hareketler dizisi, vetire, proses.

Verme : Vermek işi.

Dizge : Bir bütün oluşturacak biçimde birbirine bağlı ögelerin bütünü, manzume, sistem. Bir ilkeye veya dünya görüşüne göre düzenlenmiş düşünceler, bilgiler, öğretiler bütünü, manzume, meslek, sistem.

Veren : Yokuş. Çürük, yıkılmış, çökmüş yapı ve benzerleri için.

Süre : Bir olayın başı ile sonu arasında geçen zaman parçası, zaman aralığı, zaman bölümü, müddet. Gelin giysisi yapılan bir çeşit kumaş : Sürenin arşınını iki kaymeye aldım. 1.Yüreklilik, yiğitlik. 2.Dayanıklılık : Şu adamın süresi yok. Arapça kökenli sûre: sure. Bir sesin çıkarılmasına verilen zaman. müddet. Tecimsel belgitlerin sayışımlarındaki paraların ödenmeleri için saptanan gün. Bir işin yapılması ya da bir borcun ödenmesi için gösterilen süre. [Bakınız: gösterim süresi]. [Bakınız: yayın süresi].

Vere : Bir kalenin veya tahkim edilmiş bir yerin teslimi.

Sıra : Yan yana, art arda olan şey veya kimselerin tümü, dizi. Nöbet. Bu biçimdeki topluluğun durumu. Ardı, arkası, önü ve yanı kelimelerinden sonra gelerek tamlamalar kuran ve "ardından, arkasından, önünden, yanından, beraberinde" anlamlarında kullanılan bir söz. Düzen. Bir şeye ayrılan, uygun görülen veya rastlayan zaman. Dershane, meclis vb. yerlerde kullanılan ve oturup yazı yazacak biçimde yapılmış olan mobilya. Belirli bir düzene ve niteliğe göre dizilme durumu. Tahtadan oturak.

Erke : Enerji. Pozitif bilimlerde iş başarma gücü, bir direnmeyi yenme gücü.

Isıl : Isı ile, sıcaklıkla ilgili, termik.

 

Oluş : Olma işi, vuku. Oluşma, teşekkül, tekevvün. Bir durumdan öteki duruma geçiş.

Özel : Yalnız bir kişiye, bir şeye ait veya ilişkin olan, spesiyal. Bir kişiyi ilgilendiren, hususi, zatî. Her zaman görülenden, olağandan farklı. Devlete değil, kişiye ait olan, hususi, resmî karşıtı. Dikkate değer. Ayırt edici bir niteliği olan. Benzerlerinden ayrılmasını sağlayan bir özelliği olan, spesiyal.

Diğer dillerde Isısalan anlamı nedir?

İngilizce'de Isısalan ne demek ? : exothermic