Adres nedir, Adres ne demek

Adres; kökeni fransızca dilinden gelmektedir.

  • Bir kimsenin oturduğu yer, bulunak.
  • Hedef gösterilen yer.
  • Bir kimsenin sık olarak gittiği yer.
  • Kurum ya da kuruluşun bulunduğu yer

"Adres" ile ilgili cümleler

  • "Mektuplar gelir adreslerine / Şenyuva Apartmanı bodrum katı" - O. V. Kanık
  • "Mühim hadiselerin yanı sıra, acil durumların da şaşmaz adresiydi Celâl." - E. Şafak

Bilişim alanındaki terim anlamı:

Birincil ya da ikincil bellekte, bir verinin bulunduğu yeri ve bu yere nasıl erişilebileceğini tanımlayan veri. Genellikle, Özdeş türden öğelerden oluşan bir küme içerisinde belli bir öğeyi seçme olanağı sağlayan veri. Erişki sözcüğü de kullanılabilir.

İngilizce'de Adres ne demek? Adres ingilizcesi nedir?:

address

Adres hakkında bilgiler

Adres, belli bir konumun, önceden belirlenmiş yönergelerle ulaşılmasını sağlayan kısa dipnottur. Kısacası bir yerin konumunu açıklayan nota adres adı verilmektedir. Adres kavramı, içinde sokak, cadde, ülke, şehir gibi yönergeleri içeren bir tür açıklama ibaresidir. Bir konumun adresi verilecekse, öncelikle bu yönergeler bulunmalıdır. En küçük birimden, ülkeye kadar devam eden bir şekilde belirtilmelidir.

Türk Dil Kurumu'nun tanımına göre adres, Fransızca kökenli bir sözcük olup "Bir kimsenin arandığında bulunabileceği yer, oturduğu yer" anlamına gelmektedir.

 

Adres ile ilgili Cümleler

  • Ali hakkında tüm bilmek istediğim şey onun telefon numarası ve e-posta adresi.
  • Yaşlı bir amca gözleri göremediği için mektubun üstüne adresi benim yazmamı istemişti. Mektup Avusturya'ya gitti mi?
  • Ali Mary'nin adres defterini nerede sakladığını büyük ihtimalle bilmiyor.
  • Sayfaların boyutu genellikle en az 4 KiB (4 × 1024 bayt) büyüklüğündedir ve büyük sanal adres alanlarına ya da büyük gerçek bellek miktarlarına sahip sistemler genellikle daha büyük sayfalar kullanırlar.
  • Herhangi bir şikâyet veya önerilerinizi aşağıdaki e-posta adresine gönderin.
  • onurs benim hotmail adreslerimin ilk beş harfidir. ben insan mıyım değil miyim karar hepimizin değil mi?
  • Ben dikkatsizce e-posta adresini sildim ve onun için Yeni Zelandadaki Russel'den rica etmek zorunda kaldım.
  • Hemen hemen tüm sanal bellek uygulamaları bir uygulama programının sanal adres alanını sayfalara böler; bir sayfa bitişik sanal bellek adreslerinden oluşan bir bloktur.
  • Burroughs B5500 gibi bazı sistemler sanal bellek uygulamak için sayfa numaralama kullanmazlar.Onun yerine segmentasyon kullanırlar, bu sanal adres alanlarını değişik uzunluktaki segmentlere böler. Bir sanal adres bir segment numarası ve segment içinde bir ötelemeden oluşur.
  • Artık orada yaşamamalarına rağmen, Hem Tom'un hem de Mary'nin Boston adresleri var.

Adres kısaca anlamı, tanımı:

Kimse : Herhangi bir kişi, kim olduğu bilinmeyen kişi.

Kurum : Evlilik, aile, ortaklık, mülkiyet gibi köklü bir yapıyı içeren, genellikle devletle ilişkisi olan yapı veya birlik, müessese. Ocak bacalarında biriken veya çevrede savrulan kalın is. Kendini büyük ve önemli gösterme davranışı, büyüklenme, gösteriş, azamet, tekebbür.

 

Adres bırakmak : Arandığında bulunabileceği, oturduğu yeri bildirmek.

Adres göstermek : Birini hedef göstermek.

Adres defteri : Adreslerin kaydedildiği defter, adres rehberi.

Adres kartı : Üzerinde iletişim bilgilerinin yer aldığı kart.

Adres kitabı : Genellikle belli bir iş veya meslekte olanların iş ve ev adreslerini toplu olarak gösteren kitap.

Adres makinesi : Posta gönderilerinin üzerine adres bilgilerini basan alet.

Adres rehberi : Adres defteri.

Kuruluş : Kasılma. Topluma hizmet, üretim, tüketim vb. amaç ve görevlerle kurulan her şey, tesis. Bir sefer kuvvetini oluşturan birliklerin yapısı. Kurulma işi. Yapı, yapılış, bünye.

Hedef : Varılacak yer, ulaşılacak son nokta. Yapılması tasarlanan iş, amaç. Nişan alınacak yer, nişangâh.

Gösteri : Bir şeyi tanıtmak amacıyla yapılmış olan sunum, demonstrasyon, demo. Genellikle şarkı, dans vb. eğlence türlerin yer aldığı eğlence, şov. Birinin, bir topluluğun kendi duygusunu gösteren sözü veya davranışı, tezahürat. Bir istek veya karşı görüşün, halkın ilgisini çekecek biçimde topluca ve açıkça yapılması, nümayiş. İlgi, dikkat çekmek için bir topluluk önünde gösterilen beceri veya oyun. Sinema veya tiyatroda film, oyun gösterme işi.

Konum : Yeryüzünde bir noktanın, enlem ve boylamların yardımıyla bulunan yeri, konuş. Bir şehrin uzak ve yakın çevresiyle her türlü ilişkisini sağlayan ve şehrin gelişmesini etkileyen coğrafi şartlarının bütünü. Bir kimsenin veya bir şeyin bir yerdeki durumu veya duruş biçimi, pozisyon.

Yönerge : Yönetmeliklerde değinilmeyen konulara açıklık getirmek için düzenlenen resmî belge. Herhangi bir konuda tutulacak yol için üst makamlardan alt makamlara belli bir esasa dayanarak verilen buyruk, talimat, direktif. Bu buyrukların yazılı olduğu belge.

Dipnot : Metin içinde geçen herhangi bir bilgi ile ilgili olarak sayfa altına, çalışmanın sonuna konulan açıklama veya kaynak bilgisi, haşiye.

Nota : Muhtıra. Bir müzik sesini belirtmeye yarayan işaret.

Bir : Beraber. Ancak, yalnız. Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. Bir kez. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı). Tek. Sayıların ilki. Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. Sadece. Bu sayı kadar olan. Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek. Eş, aynı, bir boyda. Aynı, benzer.

Yer : Gezinilen, ayakla basılan taban. Durum, konum. Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân. Ekime elverişli toprak parçası, arazi. Ülke. Bulunulan, yaşanılan, oturulan bölge. Durum, konum, vaziyet. Otel, motel vb.nde kalınacak oda. Önem. Yerküre. Görev, makam. İz. Bir olayın geçtiği veya geçeceği bölüm, alan, mahal. Üzerine yapı kurulmaya elverişli arazi, arsa.

Veya : Ayrı olmakla birlikte aynı değerde tutulan iki şeyi anlatan kelimelerden ikincisinin önüne getirilen söz, yahut. Olacağı sanılan, seçime bırakılan şeyler ikiden çok olduğunda kullanılan bir söz.

Adres bırakmak : arandığında bulunabileceği, oturduğu yeri bildirmek. İlgili cümle: "“Kendisi, soracak olurlarsa Hayrettin Ağa'nın adresini vermesini söyledi.”" M. Yesari.

Adres çözünümü iletişim kuralı : (AÇK)

Adres değişikliği bildirimi : Bilinen iş ya da oturum yerlerini değiştiren yükümlülerin, yeni iş ya da oturum yerlerini vergi dairesine duyurmaları zorunluluğu nedeniyle yapacakları bildirim.

Adres dönüştürme :

Adresa : Adres (Kırşehir)

Adresleme : Özdeş türden öğelerden oluşan bir küme içerisinde belli bir öğeyi seçme olanağı sağlayan ve adres ya da erişki denilen verinin fiziksel olarak oluşturulup bu amaçla kullanılması, örn. bir bellek sözcüğünün, bir yazmacın, bir çevre biriminin adreslenmesi.

Adresli ödek : Üçüncü kişinin ve ilgilisinin aynı kentte oturmaları nedeniyle ödemenin de o yerde yapılmasını koşullayan ödek.

Diğer dillerde Adres anlamı nedir?

İngilizce'de Adres ne demek? : [adres (het) ] n. address; memorial, petition; proclamation

n. address

Fransızca'da Adres : adresse [la]

Almanca'da Adres : n. Adresse, Anschrift

Rusça'da Adres : n. адрес (M)

adj. адресный