Alaettinköy nedir, Alaettinköy ne demek

Alaettinköy; Yerleşim Merkezi olarak kullanılan bir sözcüktür.

Gezilecek Görülecek bir yer olarak anlamı:

Balıkesir şehri, Gönen belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yer.

Alaettinköy kısaca anlamı, tanımı

Köy : Yönetim durumu, toplumsal ve ekonomik özellikleri veya nüfus yoğunluğu yönünden şehirden ayırt edilen, genellikle tarımsal alanda çalışılan, konutları ve öteki yapıları bu hayata uygun yerleşim birimi, köylük yer, köy yeri. Köy halkı. Köy (bk. kü, küv, küy). Belli bir adı, okul, cami, muhtarlık ve benzerleri toplumsal ve dinsel kuruluşları, komşu köyden ayrıldığı sınırları, tarla, otlak ve korusu bulunan, halkının yaşamı aşağı yukarı tümüyle toprağa bağlı olan yerleşim biçimi. Birbirleriyle akraba olan ya da olmayan birden çok ailenin bir araya gelerek tarım yapmaya ya da hayvan yetiştirmeye elverişli yerey parçasının bir köşesinde kurdukları, alan ve sokaklar çevresinde toplanan küçük ya da büyük, dağınık ya da toplu yapılarla, bunların eklentilerinden oluşan evrensel ve geleneksel yerleşme yeri. bk. köylü, köy topluluğu, akraba. Yönetim durumu, toplumsal ve ekonomik özellikleri ya da nüfus yoğunluğu yönünden kentten ayırt edilen, genellikle tarımsal uğraşıda bulunmak gibi işlevlerle ayrımlaşan ve belirlenen, konutları ve öteki yapıları bu yaşamı yansıtan yerleşme birimi. Köz, kor; yanık, yanma; azap, ıztırap

 

Balıkesir : Türkiye'nin Marmara Bölgesi'nde yer alan illerinden biri.

Belediye : İl, ilçe, kasaba, belde vb. yerleşim merkezlerinde temizlik, aydınlatma, su, toplu taşıma ve esnafın denetimi gibi kamu hizmetlerine bakan, başkanı ve üyeleri halk tarafından seçilen, tüzel kişiliği olan örgüt, şehremaneti. Bu örgütün bulunduğu bina.

Beledi : Şehirle ilgili. Pamuklu, kalın bir tür kumaş. Yerleşik.

Merkez : Bir bölgenin veya kuruluşun yönetim yeri. Biçim, tarz. Bir işin öğretildiği yer. Bir kapalı eğrinin veya bazı çokgenlerde köşegenlerin kesişme noktası. Bir dairenin veya bir küre yüzeyinin her noktasından aynı uzaklıkta bulunan iç nokta, özek. Belirli bir yerin ortası. Polis karakolu. Bir işin yoğun olarak yapıldığı yer.

Bağlı : Bir bağ ile tutturulmuş olan. Gerçekleşmesi bir şartı gerektiren, vabeste. Kapatılmış olan, kapalı. Halk inanışına göre, büyü etkisiyle cinsel güçten yoksun edilmiş (erkek). Bir kimseye, bir düşünceye, bir hatıraya saygı, aşk vb. duygularla bağlanan, sadık, tutkun. Bir kuruluşun yetkisi altında bulunan. Sınırlanmış, sınırlı.

Balık : Omurgalılardan, suda yaşayan, solungaçla nefes alan ve yumurtadan üreyen hayvanların genel adı. Zodyak üzerinde Kova ile Koç arasında yer alan takımyıldızın adı.

Gönen : Ekilecek toprağın sulandırılması. Nem, rutubet. Isparta iline bağlı ilçelerden biri. Nemli (toprak). Balıkesir iline bağlı ilçelerden biri.

Göne : Gömlek. Küçük kardeş. Çocuk.

 

Merk : Evlek. Yara ya da çıban yangısı. Bir kabın, borunun içindeki tortu, pas. Tarla içindeki her bir bölüm (Erzincan Merkez).

Bele : Yüzü beyaz koyun. İki kardeş çocukları, kuzen. Teyze, hala. Böyle. Belâ. Kundak, çocuk bezi. Böyle, bk. böle. Teyze çocuğu, karşılığı böle. Böyle, bk. böle, böyle. Böyle, şu şekilde.

Buca : İzmir iline bağlı ilçelerden biri.

Balı : Büyük kardeş: Balı beni size götür. Sevgi gösterilen kimselere denir: Nerden gelin balı ?. Veli, ermiş. Bağlı. Aşık kemiği. Aşık kemiğinin düz tarafı: Herifin aşığı yine bâlı geldi. Bari, keşke, hiç olmazsa, öyle ise. Büyük kardeş. Sevgi gösterilen kimse. Bolu kenti, Kıbrıscık belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer. Ordu şehri, Kumru ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge. Zonguldak kenti, Ereğli ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.

Bir : Sayıların ilki. Tek. Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek. Eş, aynı, bir boyda. Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. Bir kez. Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı). Beraber. Aynı, benzer. Bu sayı kadar olan. Ancak, yalnız. Sadece.

Yer : Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân. Yerküre. Gezinilen, ayakla basılan taban. Önem. Ekime elverişli toprak parçası, arazi. Görev, makam. Durum, konum, vaziyet. Ülke. Durum, konum. İz. Üzerine yapı kurulmaya elverişli arazi, arsa. Otel, motel vb.nde kalınacak oda. Bulunulan, yaşanılan, oturulan bölge. Bir olayın geçtiği veya geçeceği bölüm, alan, mahal.

Diğer dillerde Alacalı kumtaşı anlamı nedir?

İngilizce'de Alacalı kumtaşı ne demek ? : bunter, lower triassic