Basıncak etmek nedir, Basıncak etmek ne demek
Yerel Türkçe'deki anlamı:
Eza, cefa etmek, haddinden fazla iş vermek: Sanat öğrensin diye oğlanı ustaya verdik, çocuğa basıncak ettiler yahu!.
Basıncak etmek tanımı, anlamı
Basıncak : Merdiven, el merdiveni, merdiven basamağı, iskele. Paspas. [Bakınız: basak]. Baskına uğramak. Esir etmek. Tesir etmek
Etme : Etmek işi.
Bası : Resim klişesi, dökme harf, taş kalıp kullanarak makine yardımı ile kâğıt, bez vb.ne yazı, resim, çıkarma işi, tab, edisyon.
Basın : Gazete, dergi gibi belirli zamanlarda çıkan yazılı yayınların bütünü, matbuat. Bu tür iş yerlerinde görevli kimselerin tümü.
Etmek : Bir işi yapmak. "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak. Demek, söylemek. Eşit değer kazanmak. Birini bir şeyden yoksun bırakmak. Küçük ya da büyük abdestini yapmak. Bulmak, erişmek. Herhangi bir değerde olmak. Kötülükte bulunmak.
Haddinden fazla : Gereğinden çok, aşırı.
Eza cefa : Baskı ve zulüm.
Vermek : Üzerinde, elinde ya da yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek. Kök veya gövdeleri sonuna -ı (-i, -u, -ü) zarf-fiil eki almış fiillere gelerek tezlik bildiren birleşik fiiller oluşturur. Sahip olmasını sağlamak. Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek. Herhangi bir duruma yol açmak. Tespit etmek. Herhangi bir şey ortaya çıkarmak, oluşturmak. Kazandırmak, katmak. Doğurmak. Ondan bilmek, atfetmek. Döndürmek, çevirmek, yöneltmek. Cinsel yönden kendisini kullandırmak. Kızı, kadını biriyle evlendirmek. Ödemek. Ayırmak, harcamak. Bırakmak veya bağışlamak. Bitki ve ağaç, ürün üretmek. Yaymak. Bir şey üzerinde etki yapmak, biçimini değiştirmek. Dayamak. Satmak. Hepsini herhangi bir duruma sokmak.
Sanat : Bir duygu, tasarı, güzellik vb.nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık. Bir şey yapmada gösterilen ustalık. Bir meslekte uyulması gereken kuralların tümü. Zanaat. Belli bir uygarlığın veya topluluğun anlayış ve zevk ölçülerine uygun olarak yaratılmış anlatım.
Verdi : Bir borudan bir saniyede geçen suyun miktarı. Bir iletken telden bir saniyede geçen elektriğin miktarı.
Verme : Vermek işi.
Oğlan : Erkek çocuk. Cinsel bakımdan erkeklerin zevkine hizmet eden sapık erkek. Bacak. Yetişkin erkek.
Fazla : Gereğinden, alışılmıştan çok, aşırı olan, ziyade. Artmış olan, ihtiyaçtan fazla olan. Daha çok, aşkın. Gereğinden, alışılmıştan çok olarak. Gereksiz, yersiz bir biçimde.
Öğre : Eğitim.
Etti : İnsana alıştırılmış koyun ya da keçi yavrusu. Küfür ve azar anlamına kullanılır: Seni gidi etti seni.
Çocu : Çocuğu.
Diğer dillerde Basına gösterim anlamı nedir?
İngilizce'de Basına gösterim ne demek ? : press show
Bu kısımda Basıncak etmek nedir? Basıncak etmek ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Basıncak etmek tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Basıncak etmek hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.