Cariye nedir, Cariye ne demek

Cariye; kökeni arapça dilinden gelmektedir.

  • Yabancı ülkelerden kaçırılıp özgürlükten yoksun bırakılan, alınıp satılabilen, her konuda efendisinin isteklerine bağlı bulunan genç kadın, halayık
  • Bir diğer anlamı ise, bir erkeğe olan sevgisinden dolayı ona her türlü teslim olan, bağlanan kadın.

"Cariye" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Ben, dedi, zevce ile cariye arasındaki farkı hâlâ anlamış değilim." - P. Safa

Yerel Türkçe anlamı:

Cariye hizmetçi

Tarih'teki anlamı:

[Bakınız: karavaş]

Cariye hakkında bilgiler

Cariye ya da halayık, yabancı ülkelerden kaçırılıp özgürlükten yoksun bırakılan, alınıp satılabilen, her konuda efendisinin isteklerine bağlı bulunan genç kadın. Savaşta esir edilen kadınlar için karavaş ismi de kullanılırdı.

Cariyelerin efendilerinden oğulları Yahudi ve Arap toplumu gibi bazı toplumlarda genellikle köle kabul edilmemişlerdir. İslamiyet öncesi Araplarda yaygın olan cariyelik sistemi Arapların İslamiyet'le tanışmalarından sonra da devam etmiş ancak Kur'an cariyelerin hak ve hukuku ile ilgili bazı durumları düzenlemiştir. İslam Devleti ve Osmanlı Devleti'nde 19. yüzyıl ortalarına kadar var olan bir sistemdi.

Köleliğin insani ve ahlaki bir kurum olmadığı aydınlanma çağında ilk olarak seslendirilmeye başlanmıştır. İlk kanunlar İngiltere'de ve ABD'de 19. yüzyılın ilk çeyreğinde, 1807 yılında çıkarılmış, daha sonra diğer Avrupa devletleri onları izlemişti. Avrupa'da İngiltere ve Fransa, köleliği kaldıran ilk ülkelerdir. Osmanlı Devleti, Avrupa'da köleliği terk eden en son ülke olmuştur. Osmanlı'da kölelik sistemi, Sultan Abdülmecid döneminde 1847'de bir fermanla kaldırılmıştır. Fakat bazı Osmanlı vilayetlerinde birkaç yıl daha köle kullanılmaya devam edilmiştir.

 

Cariye kısaca anlamı, tanımı:

Yabancı : Başka bir milletle ilgili olan. Tanınmayan, bilinmeyen, yad. Bir konuda bilgisi, deneyimi olmayan. Aynı türden, aynı çeşitten olmayan. Aileden, çevreden olmayan (kimse veya şey), özge. Başka bir milletten olan, başka devlet uyruğunda olan (kimse), bigâne, ecnebi. Belli bir yere veya kimseye özgü olmayan.

Ülke : Devlet. Bir özelliği ön plana çıkarılarak düşünülen bölge. Bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların tümü, diyar, memleket.

Özgürlük : Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya davranma, herhangi bir şarta bağlı olmama durumu, serbestî. Her türlü dış etkiden bağımsız olarak insanın kendi iradesine, kendi düşüncesine dayanarak karar vermesi durumu, hürriyet.

Yoksun : Belli bir şeyden kendisinde olmayan, belli bir şeyin yokluğunu çeken, mahrum.

Efendi : Koca. (efe'ndi) Hizmetlilere seslenilirken kullanılan bir söz. (efe'ndi) Erkekler için kullanılan bir seslenme sözü. Görgülü, nazik, kibar. Günümüzde bey unvanından farklı olarak özel adlardan sonra kullanılan ikinci derecede bir unvan. Buyruğu yürüyen, sözü geçen kimse. Eğitim görmüş kişiler için özel adlardan sonra kullanılan unvan.

 

İstek : İstek ve niyet kavramı veren isteme kipi. Yerine getirilmesi başkasından istenilen şey, talep. Belirli bir gereksinimi karşılayacağı düşünülen nesne veya duruma karşı duyulan özlem, arzu. Bir şeye duyulan eğilim, arzu, şevk.

Genç : Zihin bakımından yeterince gelişmemiş, toy. Bingöl iline bağlı ilçelerden biri. Yaşı ilerlememiş olan, ihtiyar karşıtı. Gelişmesini tamamlamamış olan (bitki, hayvan). Yeni gelişmekte olan, kısa bir geçmişi olan. Gençlikteki özelliklerini koruyan, dinç.

Kadın : Erişkin dişi insan, hatun, hatun kişi, zen. Analık veya ev yönetimi bakımından gereken erdemleri, becerileri olan. Hizmetçi bayan. Bayan.

Cariyeniz : Söz söylenen kimseye aşırı bir saygı göstermiş olmak için kadınlar tarafından "ben" zamiri yerine kullanılan bir söz. aynı maksatla genç kadınlardan söz edilirken onları anlatan kelimelere bir unvan gibi getirilen bir söz.

Cari : Akan. Geçerli olan, yürürlükte olan.

Cariyelik : Cariye olma durumu.

Cariyelik etmek : Cariye gibi hizmet etmek.

Halayık : Kadın köle, cariye.

Savaş : Uğraşma, kavga, mücadele. Bir şeyi ortadan kaldırmak, yok etmek amacıyla girişilen mücadele. Devletlerin diplomatik ilişkilerini keserek giriştikleri silahlı mücadele, harp, cenk, cidal.

Esir : Atomlar arasındaki boşluğu ve bütün evreni doldurduğu varsayılan, ağırlığı olmayan, ısı ve ışığı ileten töz. Köle. Hava. Tutsak. Bir düşünceye veya bir kimseye körü körüne bağlı olan kimse.

Oğul : Bir ana arıyla birlikte kovandan ayrılan, yeni yetişmiş arı topluluğu. Erkek evlat. Yaşlı kimselerin genç erkeklere söylediği bir seslenme sözü. Bazı kelimelerin anlamını pekiştirmek için kullanılan bir söz.

Yahudi : Hz. Musa'nın dinine bağlı olan kimse, Musevi, semitik.

Arap : Orta Doğu ile Kuzey Afrika'nın büyük bir bölümünde yaşayan halk ve bu halkın soyundan olan kimse. Fellah. Koyu esmer. Fotoğrafın negatifi.

Toplum : Topluluk. Aynı toprak parçası üzerinde bir arada yaşayan ve temel çıkarlarını sağlamak için iş birliği yapan insanların tümü, cemiyet.

Cariyeniz : söz söylenen kimseye aşırı bir saygı göstermiş olmak için kadınlar tarafından “ben” zamiri yerine kullanılan bir söz; aynı maksatla genç kadınlardan söz edilirken onları anlatan kelimelere bir unvan gibi getirilen bir söz. İlgili cümle: "Kerimem cariyeniz. Hemşirelerim cariyeleri"

Diğer dillerde Cariye anlamı nedir?

İngilizce'de Cariye ne demek? : n. female slave; concubine, odalisque