Dalga aşındırması düzlüğü nedir, Dalga aşındırması düzlüğü ne demek

Dalga aşındırması düzlüğü; Coğrafya alanında kullanılan bir sözcüktür.

Coğrafya'daki terim anlamı:

Aşınan ve karaya doğru gerileyen bir yalı yarın yerinde oluşan, denize doğru azıcık eğimli yerey.

Dalga aşındırması düzlüğü anlamı, tanımı

Dalga aşındırması : Dışgüçlerden biri olarak dalgaların, özellikle yüksek kıyılarda, taşıdıkları irili ufaklı katı özdeklerin de yardımıyla yaptıkları işlev. Dalganın, taşıdığı taş, parça ve kırıntıların, kıyılara çarpmasıyle yaptığı aşındırma

Aşındırma : Aşındırmak işi. Teknik alanda ve günlük hayatta madenlerin elektriksel, kimyasal veya mekanik nedenlerle aşınması, korozyon.

Dalga : Deniz veya göl gibi geniş su yüzeylerinde genel olarak rüzgâr, deprem vb.nin etkisiyle oluşan kıvrımlı hareket. Bir yüzeydeki kıvrım. Geçici sevgili. Arka arkaya gelen kriz vb. olayların her biri. Sıcak, soğuk, moda için belli bir süre etkili olan dönem. Gizli iş, dalavere. Titreşimin bir ortam içinde yayılma hareketi. Geçici aşk ilişkisi. Saçların kıvrım genişliği. Dalgınlık. Esrar, eroin vb. uyuşturucu maddelerin verdiği keyif durumu.

Yalı yar : Yüksek kıyılarda dalga aşındırmasıyla oluşan ve aşınma sürdükçe karanın içine doğru gerileyen yar, falez.

 

Yerinde : İyi, yeterli. Zamanı, yeri uygun düşerek, gerektiği biçimde. Durumunda.

Azıcık : Çok az, biraz. (azı'cık) Kısa bir süre.

Eğimli : Eğimi olan. Bir şeyi yapmaya içten yönelmiş, meyyal.

Karaya : Eczacılıkta kullanılan ve çürümeyen bir bitki.

Yerey : Arazi. Yer kabuğunun oluşumu bakımından ele alınan herhangi bir parçası.

Yarın : Bugünden sonra gelecek ilk gün. Gelecek, ilerideki zaman. (ya'rın) Bugünden sonra gelecek ilk gün içinde.

Deniz : Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu su kütlesi. Bu su kütlesinin belirli bir parçası. Aydaki düzlükler. Çokluk, yoğunluk. Geniş alan. Şanlıurfa şehrinde, Şehitnusretbey bucağına bağlı olan küçük bir yerleşim birimi.

Karay : Karaim.

Doğru : Bir ucundan öbür ucuna kadar yönü değişmeyen, eğri ve çarpık karşıtı. Hiçbir yöne sapmadan, dosdoğru, doğruca. Yakın, yakınlarında. Yanlışsız, eksiksiz bir biçimde. Gerçek, hakikat. Yasa, yöntem ve ahlaka bağlı, dürüst, namuslu. Akla, mantığa, gerçeğe veya kurala uygun. Gerçek, yalan olmayan. Karşı yönünce. İki nokta arasındaki en kısa çizgi.

Yarı : Bir bütünü oluşturan iki eşit parçadan her biri, nısıf. Gereğinden az, tam olmayarak. Bir şeyin yarısı kadar olan, yarım olan. Devre arası.

Yeri : Yürü. Utanmaz: Yêriliğin cezasını çekti.

Deni : Alçak, kötü, kişiliksiz (kimse).

Yalı : Sahil. Su kıyısında yapılmış büyük, görkemli ev.

Geri : Arka, bir şeyin sonra gelen bölümü, art, alt taraf, ileri karşıtı. "Geri dön, geri git!" anlamında bir söz. Araba üzerine gerilerek kenarları arabanın korkuluğuna tutturulan ve içine saman veya tahıl doldurulan büyük kıl çuval. Aptal, anlayışsız. Eksik gösteren (saat). Hayvanda boşaltım organının dışı. Bir şeyin sona kalan bölümü. Son, sonuç. Benzerlerine ayak uydurup ilerleyememiş, gelişememiş. Geriye doğru. Geçmiş, mazi.

 

Kara : Yeryüzünün denizle örtülü olmayan bölümü, toprak. Kötü, uğursuz, sıkıntılı. Yüz kızartıcı durum, leke. En koyu renk, siyah, ak, beyaz karşıtı. Esmer. Bu renkte olan. İftira.

Oluş : Olma işi, vuku. Oluşma, teşekkül, tekevvün. Bir durumdan öteki duruma geçiş.

Diğer dillerde Dalga aşındırması düzlüğü anlamı nedir?

İngilizce'de Dalga aşındırması düzlüğü ne demek ? : abrasion platform