Derecelendirme ölçeği nedir, Derecelendirme ölçeği ne demek

Derecelendirme ölçeği; Eğitim alanında kullanılan bir kelimedir.

Eğitim alanındaki anlamı:

Bir kimsenin, belli bir özellik bakımından, nesnel olarak sıralanmış birtakım değerlere göre değerlendirilmesine yarayan ölçek.

Derecelendirme ölçeği kısaca anlamı, tanımı

Derecelendirme : Derecelendirmek işi. Şirketlerin, taşınır değerlerinin ticari riskine, ülkelerin de siyasi risklerine göre güvenilirliğinin derecelendirme kuruluşları tarafından belirlenip sıralanması

Dere : Genellikle yazın kuruyan küçük akarsu. Damlarda yağmur sularını toplayarak oluğa veren çinko veya kiremit yol. İki dağ arasındaki uzun çukur.

Derece : Bir süreç içindeki durumlardan her biri, basamak, aşama, rütbe, mertebe. Bir çemberin üç yüz altmışta birine eşit olan açı birimi. Başarı gösterme. Bir çözeltinin yoğunluğunu ölçmede kullanılan birim. Ölçü aletlerinin ölçeğinde belirtilmiş bulunan başlıca bölümlerden her biri. Denli, kadar. Sıcaklıkölçer.

Çizgisel derecelendirme ölçeği : Bir doğru üzerinde belli birtakım özelliklerin işaretlenmesine ya da denetimine yarayan derecelendirme ölçeği.

Sayısal derecelendirme ölçeği : Bir kimsenin belli bir konudaki özelliği üzerinde yargıya varmayı sağlamak üzere geliştirilen; eşit aralıklarla sayısal olarak ve genellikle O'dan 10'a değin derecelenmiş olan, değerlendirmecinin bu sayılardan birini imleyerek kanısını belirttiği ölçek.

 

Değerlendirilme : Değerlendirilmek işi, kıymetlendirilme.

Bakımından : Bakış veya görüş açısı yönünden, değerlendirme açısından. -e göre.

Birtakım : Kimi, bazı.

Özellik : Bir şeyin benzerlerinden veya başka şeylerden ayrılmasını sağlayan nitelik, hususiyet, hasiyet, hassa, mahsusluk, spesiyalite.

Nesnel : Nesne ile ilgili, nesneye ilişkin, öznel karşıtı. Gerçeğe varmak amacıyla, taraf tutmadan inceleme yapan, hüküm veren, objektif. Bireyin kişisel görüşünden bağımsız olan, objektif.

Sıral : “Sır olarak al, sır olarak sakla” anlamında kullanılan bir isim”.

Nesne : Belli bir ağırlığı ve hacmi, rengi olan her türlü cansız varlık, şey, obje. Öznenin dışında kalan her konu, obje. Geçişli fiili bütünleyen yalın veya belirtme durumunda bulunan tümleç.

Ölçek : Birim kabul edilen herhangi bir şeyin alabildiği kadar ölçü. Tahıl ölçmeye yarar kap, kile. Bir ölçü aletinin üzerinde çizgilerle ayrılmış bölüm, kadran. Bu ölçü miktarında olan. Dört okkaya eşit ağırlık ölçüsü. Bir harita veya resimde görülen uzaklıklarla bunların işaret ettiği, karşılandığı gerçek uzunluklar arasındaki oran.

Kimse : Herhangi bir kişi, kim olduğu bilinmeyen kişi.

Belli : Beli olan. Bilinmedik bir yanı olmayan, malum. Belirli, muayyen. Gizli olmayan, ortada olan, anlaşılan, bedihi, zahir, aşikâr.

Değer : Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık, kıymet. Bir değişkenin veya bilinmeyenin sayı ile anlatımı. Üstün nitelik, meziyet, kıymet. Kişinin isteyen, gereksinim duyan bir varlık olarak nesne ile bağlantısında beliren şey. Üstün, yararlı nitelikleri olan kimse. Bir şeyin para ile ölçülebilen karşılığı, bedel, kıymet, paha, valör. Bir ulusun sahip olduğu sosyal, kültürel, ekonomik ve bilimsel değerlerini kapsayan maddi ve manevi ögelerin bütünü.

 

Bakım : Bakma işi. Bir şeyin iyi gelişmesi, iyi bir durumda kalması için verilen emek. Birinin beslenme, giyinme vb. gereksinimlerini üstlenme ve sağlama işi.

Yara : Keskin bir şeyle veya bir vuruşla vücutta oluşan derin kesik. Dert, üzüntü, acı. Bir şeyin iç veya dış yüzünde herhangi bir etki ile oluşan ve tehlikeli olabilen oyuk, gedik, yarık. Vücutta işlemekte olan çıban.

Olar : Onlar. Onlar (III. çokluk şahıs zamiri).

Sıra : Yan yana, art arda olan şey veya kimselerin tümü, dizi. Nöbet. Bu biçimdeki topluluğun durumu. Ardı, arkası, önü ve yanı kelimelerinden sonra gelerek tamlamalar kuran ve "ardından, arkasından, önünden, yanından, beraberinde" anlamlarında kullanılan bir söz. Düzen. Bir şeye ayrılan, uygun görülen veya rastlayan zaman. Dershane, meclis vb. yerlerde kullanılan ve oturup yazı yazacak biçimde yapılmış olan mobilya. Belirli bir düzene ve niteliğe göre dizilme durumu. Tahtadan oturak.

Diğer dillerde Derecelendirme ölçeği anlamı nedir?

İngilizce'de Derecelendirme ölçeği ne demek ? : rating scale