Dips türkçesi Dips nedir

  • Bayrağı yarıya indirmek.
  • Dalış yapmak.
  • Çökmek.
  • Eğilmek.
  • Banmak.
  • Bandırmak.
  • Farları kısmak.
  • Batırmak.
  • Batmak.
  • Alçalmak.
  • Tarihlendirme formülü.
  • Eğim yapmak.
  • Elini cebine atmak.
  • Göz atmak.
  • Daldırmak.
  • Dalmak.
  • Elini atmak.

Dips ile ilgili cümleler

English: Surrounded by burning candles, she dips herself into a bubble bath.
Turkish: O kendini yanan mumlarla çevrili köpük banyosuna daldırdı.

Dips ingilizcede ne demek, Dips nerede nasıl kullanılır?

Dipsases : Sürüngenler (reptilia) sınıfının, pullu sürüngenler (squamata) takımının, yılanlar (ophidia) alt takımının, su yılanları (colubriformia) bölümünün, geride oyuklular (opishoglypha) grubundan bir familya. Susatangiller.

Dipso : Alkolik. Sarhoş. İçki alışkanlığı olan.

Dipsomania : İçki bağımlılığı. Alkoliklik. Alkole aşırı düşkünlük. Direkt akım. Ayyaşlık. Dipsomani. Doğru akım.

Dipsomaniac : Alkolik. İçki müptelası. Ayyaş. Dipsomanyak. Dipsomanik.

Dipsomaniacal : Sürekli alkol iştahı olmakla ilgili. Alkoliklik ile ilgili. Alkolik olmaya özgü.

Haemadipsa : Kara sülükleri cinsi. Sülük türüi.

Dipstick : Daldırmalı seviye ölçme çubuğu. Gösterge çubuğu. Yağ ölçme çubuğu. Ölçme çubuğu. Yağ göstergesi çubuk. Seviye çubuğu. Yağ çubuğu. Ölçü mastarı. Daldırmalı düzey ölçeği. Sefil.

 

Dipsticks : Gösterge çubuğu. Ölçü mastarı. Salak. Sefil. Daldırmalı seviye ölçme çubuğu. İdiyot. Ölçme çubuğu. Yağ çubuğu. Yağ göstergesi çubuk. Seviye çubuğu.

Oil dipstick : Yağ çubuğu. Yağ seviye çubuğu. Yağ seviyesi ölçme çubuğu.

Dip deep into : Derinlemesine incelemek. Derinliğine araştırmak.

İngilizce Dips Türkçe anlamı, Dips eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Dips ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Bow : Boyun eğmek. Yay. Reverans. Boyun eğme. Çekilmek. Başla selamlama. Pruva. Başıyla selamlamak. Eğmek.

Be stuck : Sıkışmak. Sıkışıp kalmak. Çıkamamak. Tutulmak. Çakılıp kalmak. Saplanmak. Mahsur kalmak.

Glance : Göz gezdirmek. Bakıvermek. Kısa bakış. Göz. Bakış. Bakmak. Kısaca bakış. Parıldamak.

Be lost in thought : Düşünürken dalıp gitmek. Düşünceye dalmak. Derin derin düşünmek. Dalıp gitmek. Dalgın olmak.

Bankrupt : Müflis. İflas etmiş kimse. Mahvetmek. Yükümlülüklerini yapmaya, borçlarını ödemeğe gücü olmayan ve bu nedenle batkınlıklarına karar verilen gerçek ya da tüzel kişiler. Mahvolmuş. Batkın. Çökertmek. Batmış. İflas. İflas etmiş.

Glance at : Göz gezdirmek. Göz ucuyla bakmak. İma. Gözünün ucuyla bakmak.

Bankrupted : Çökertmek. Müflis. İflas ettirmek. Borcunu ödeyememiş. İflas etmiş. İflas. Batkın. İflas etmiş kimse. Mahvetmek.

Crashes : Düşmek (kaza sonucu). Gürültü etmek. Çarpmak. Parçalanmak. Düşmek. İflas etmek. Gürültüyle düşmek. Hızla iflas etmek (işyeri). İflas bayrağını çekmek.

Derogated : Küçümsemek. Bozmak. Almak. Küçültmek. İhlal etmek. Eksiltmek. Küçülmek. Karşı. Azaltmak.

 

Make a grab for : -e elini atmak.

Dips synonyms : immerse, sop, abandon oneself to, decried, busts, dip the flag, cave in, derogating, doves, check on, dived, buries, canting, bury, descends, souse, blooping, decline, dip into, break, dip up, buckle, be on the wane, immersing, barging, sopped, be engrossed in, deteriorates, cowered, dip, cants, bollixed, belly up.

Dips zıt anlamlı kelimeler, Dips kelime anlamı

Increase : Eder artırımı. Üremek. Yükseklik, herhangi bir mal ya da nesneye ilişkin değerin arttırılması. Artmak. Arttırmak. Büyümek. Artışa geçmek. Çoğalmak. Çoğaltmak.