Diyabetik katarakt nedir, Diyabetik katarakt ne demek

Diyabetik katarakt; Veteriner alanında kullanılan bir terimdir.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Diyapedes mellitusa bağlı göz merceğinin genellikle çift taraflı bulanıklaşması.

Diyabetik katarakt kısaca anlamı, tanımı

Kata : İyi gelişmemiş hayvan yavrusu. Besili, şişman, yuvarlak (hayvan için). “Aşağı” veya “alt” belirten bir ön ek. Küçük geviş getirenlerin vebası

Diya : Slayt.

Diyabet : Şeker hastalığı.

Diyabetik : Şeker hastalığı ile ilgili.

Katar : Tren. Bir arada giden veya uçan hayvan dizisi. Taşıt dizisi.

Katarakt : Göz merceğinin saydamlığını yitirerek ağarmasından ileri gelen ve görmeyi engelleyen rahatsızlık, perde, akbasma, aksu.

Bulanıklaşma : Bulanıklaşmak işi.

Göz merceği : İrisin arkasında yer alıp ışığı kırma özelliği olan, biçimi ve büyüklüğü mercimeğe benzeyen saydam yapı, billur cisim.

Bulanık : Bulanmış olan, duru olmayan. Açık seçik görünmeyen, net olmayan. Muş iline bağlı ilçelerden biri. Donuk, anlamsız, fersiz (bakış). Niteliği tam anlaşılmayan. Bulutlu, kapalı (hava). Bulanmış, duru olmayan bir biçimde.

Taraflı : Yanı ve yönü olan. Herhangi bir yöreden olan. Yandaş.

Bağlı : Bir bağ ile tutturulmuş olan. Gerçekleşmesi bir şartı gerektiren, vabeste. Kapatılmış olan, kapalı. Halk inanışına göre, büyü etkisiyle cinsel güçten yoksun edilmiş (erkek). Bir kimseye, bir düşünceye, bir hatıraya saygı, aşk vb. duygularla bağlanan, sadık, tutkun. Bir kuruluşun yetkisi altında bulunan. Sınırlanmış, sınırlı.

 

Genel : Bir şeye veya bir kimseye özgü olmayıp onun bütün benzerlerini içine alan, umumi. Bir genelleme sonucunda elde edilen. Herkesin yararlanabileceği (yer, nesne). Yetkisi ve sorumluluğu çok olan. Ayrıntıları göz önüne alınmayarak bütünü bakımından ele alınan.

Taraf : Ön, arka, sağ, sol, üst, alt vb. yanların her biri. Bir şeyin belli bölümü, kısmı. Yöre, yer. Yön, yan, doğrultu. İstekleri, düşünceleri karşıt olan iki kişiden veya iki topluluktan her biri. Bir kişinin soyundan gelenlerin hepsi.

Merc : Bahis.

Tara : 1.Bağ budamaya ya da ağaç kesmeye yarayan, eğri bir çeşit bıçak. 2.Ağaç kökü çıkarmaya yarayan bir araç. Süpürge sapı. Odun keskisi, satır.

Gene : Yine.

Bula : Yenge, amca ya da dayı karısı.

Çift : Birbirini tamamlayan iki tekten oluşan (nesneler). Bir erkek ve bir dişiden oluşan iki eş. Toprağı sürmek için birlikte koşulan iki hayvan. Küçük maşa ya da cımbız.

Göz : Görme organı, basar. Bakış, görüş. Çekmece. Delik, boşluk. Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak. Bölüm, hane. Bazı deyimlerde, görme ve bakma. Oda. Sevgi, ilgi, gönül bağlantısı. Terazi kefesi. Ağacın tomurcuk veren yerlerinden her biri. Nazar. Bazı yaraların uç bölümü.

Diğer dillerde Diyabetik katarakt anlamı nedir?

İngilizce'de Diyabetik katarakt ne demek ? : diabetic cataract