Ekstremite nedir, Ekstremite ne demek

Ekstremite; Biyoloji, Zooloji alanlarında kullanılan bir kelimedir.

Biyoloji'deki anlamı:

Etraf ya da uç parçaları. Omurgasız hayvanlarda bölütlere (segment) bağlı olan ve belirli görevleri bulunan hareket edebilen uzantılar, kollar, bacaklar, kanatlar, duyargalar, ağız parçaları.

Zooloji'deki anlamı:

Etraf ya da etrafın uç parçaları; omurgasız hayvanlarda bölütlere bağlı olan ve belirli görevleri bulunan ve hareket edebilen çıkıntılar; bacaklar, kanatlar, duyargalar ve ağız parçaları gibi.

Teknik terim anlamı:

Uç kısımlar, canlılarda segmentlere bağlı olan ve belirli görevleri bulunan hareket edebilen uzantılar, kollar, bacaklar, kanatlar, duyargalar, ağız parçaları.

Ekstremite kısaca anlamı, tanımı

Ekstre : Öz. Hesap özeti. Özüt

Ekstrem : Aşırı. Sıra dışı. Uç.

Pentadaktil ekstremite : Dört bacaklı hayvanlarda ve insanda bulunan kol ve bacaklar için karakteristik olan beş parmaklı ekstremite.

Hayvanlar : (Animalia), Canlı varlıklardan bitkiden farklı olarak yer değiştirebilen, uyartılara cevap veren, besinlerini vücudu içinde sindirebilenleri içine alan bir âlemdir. Birgozeliier (Protozoa) ve çokgözeliler (Metazoa) olmak üzere 2 altâlemi vardır.

Omurgasız : Omurgası bulunmayan. Düşüncelerini çıkarları doğrultusunda değiştirebilen, ilkesiz.

 

Kanatlar : Kocaeli şehri, Kandıra belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.

Duyarga : Önceden belirlenmiş ışığı veya nesneyi algılayıp gerekli hareketi başlatan aygıt, sensör. Eklem bacaklılarda, başın ön bölümünde bulunan, eklemlerden oluşmuş hareketli duyu alma organı, lamise, anten.

Hareket : Bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi, devinim, aksiyon. Vücudu oynatma, kıpırdatma ya da kımıldanma. Deprem. Kas ve eklemlerin, belli doğal şartlar içerisinde işlemeleri sonucu vücut bölümlerinde düzenli ve olumlu etkilerle oluşturdukları yer değişimi. Yola çıkma. Belirli bir amaca varmak için birbiri ardınca yapılmış olan ilerlemeler, akım. Davranış, tutum. Demir yollarında katarların düzenlenmesi ve hangi saatlerde yola çıkıp hangi duraklarda karşılaşacaklarını düzenleme işleri. Devinim. Bir parçanın yavaşlık, çabukluk derecesi.

Çıkıntı : Bir yüzeyde ileri doğru çıkan bölüm. Bir metni düzeltmek veya ona bir şey eklemek için satır dışına yazılan yazı, çıkma. Her şeye itiraz eden, huzursuzluk çıkaran (kimse). Kambur.

Belirli : Açık ve kesin olarak sınırlanmış veya kararlaştırılmış olan, muayyen.

Segment : Bir organ, yapı veya bütünün doğal veya yapay olarak sınırlanmış her bir bölümü. [Bakınız: bölüt]. Bölüt.

Parçal : Kesinti, ulak. Kalan, faiz: Niye paranın parçalını alıyı?.

Kollar : Hız yarışlarında, çeyrek-sondan sonlamaya dek, iki kez yapılan koşuların ikisine birden verilen ad. Bunların ilkine "ilk kol", ikincisine ise "ikinci kol" denir. İki yarışı da aynı koşucu kazandığında dönü atlanır. Eğer bunların birini bir koşucu, öbürünü öteki koşucu kazanırsa, bir üçüncü yarış daha yapılır ki buna da "son kol" denir.

 

Hayvan : Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık. At, eşek, katır gibi türlü hizmetlerde kullanılan yaratık. Kızılan bir kimseye söylenen bir söz. Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat (kimse).

Hareke : Arap alfabesiyle yazılmış metinlerde üstüne ve altına konulduğu ünsüzlerin birer ünlü ile okunmasını sağlayan işaret.

Omurga : Sırt boyunca uzanarak vücuda destek sağlayan, kemikten, kıkırdaktan veya her ikisinden oluşan, içinde omuriliği barındıran kemik yapı. Gemi kaburgasının aşağı taraftan bağlı bulunduğu boy ekseni doğrultusunda boydan boya geçen ana yapı ögesi. Bir şeyin varlığı ile ilgili en önemli bölümü, temel, belkemiği, esas.

Uzantı : Bazı nesnelerin herhangi bir yerinde görülen uzamış bölüm. Ana konumdaki bir bütünün, özün veya durumun, kendisinden ayrı görülen ancak aynı yapısal özellikleri içeren parçası.

Segmen : Köyden köye gelin almaya giden güvey yanlısı, atlı, davullu, zurnalı, silahlı ve cepken giyinmiş delikanlı alayı.

Hayva : Ayva. Tenekeyi lehimlemek için kullanılan bakır ya da demir araç. [Bakınız: hayva demiri].

Harek : Fasulye sırığı.

Diğer dillerde Ekstremite anlamı nedir?

İngilizce'de Ekstremite ne demek ? : extremity